Gazeteci ve iktisatçı Mustafa Sönmez, beşinci kez Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaretten (TCK 299) yargılandı. Beşinci kez beraat etti.
Sönmez bugün; 2016, 2018 ve 2019'da yaptığı üç paylaşım nedeniyle İstanbul Anadolu 30. Asliye Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı. Avukatı Hüsna Aydın ile birlikte duruşmaya katılan Sönmez, Cumhuriyet Savcısı İsmet Saçlı’nın hazırladığı iddianameye karşı savunma yaptı.
“Suçlamaları kabul etmiyorum. 40 yıldır gazeteciyim. Yapılan paylaşımlarda herhangi bir hakaret yok. Anayasanın bana verdiği ifade özgürlüğü kapsamında yapılmış paylaşımlar… Hakkımda aynı suçtan birçok dava açıldı. Ancak açılan davaların hepsinde beraat kararı verildi.”
Sönmez’in avukatı Aydın da müvekkilin beyanlarına katıldığını belirterek “Paylaşımlar ifade özgürlüğü kapsamında” dedi.
Duruşma savcısı "Paylaşımlarda suç yok" dedi
Beyanların ardından duruşma savcısı Uğur Ölmezoğlu esas hakkındaki mütalaasını verdi.
İddianamedeki ilk paylaşımın “Doğrudan hakaret suçunu oluşturur nitelikte olmadığını, nitekim ima suretiyle beyanların sarf edildiğini, atılı suçun ima suretiyle işlenemeyeceğini, bu bağlamda beyanın eleştiri niteliğinde olduğunu…” söyledi.
İkinci paylaşımda bir hakaret sözünün bulunmadığı ifade eden Savcı, beyanın CHP yönetimine yönelik olduğunu ekledi. Savcı üçüncü paylaşım içinse ‘Kimya haltı bozuk’ şeklindeki ifadenin ağır eleştiri ve kaba söz olduğu ifade etti.
Atılı hakaret suçunun yasal unsurlarının oluşmadığını belirterek, mahkemeden Sönmez hakkında beraat kararı verilmesini istedi.
Mahkeme de Sönmez’in son sözünü sorduktan sonra kararını açıkladı. Sönmez’in beraatına hükmetti. Yapılan yargılamanın giderinin ise kamu üzerine bırakılmasına karar verdi.
Sönmez'in yargılamaya konu paylaşımları şöyleydi:
- Ağustos 2016: “Düne kadar diktatör, sahte diplomalı hırsız dediğiniz Tayyip'in ayağına yürüme kararı alan CHP yönetimi, sizi hangi üst akıl yönetiyor.”
- Temmuz 2018: "Tayyip Bingöl'de kendini Mursi yerine koymuş, bana da darbe yapacak, çapulcular demiş... Kimya haltı bozuk… Allah şifa versin ne diyelim.”
- Mayıs 2019: “Soru; Yavuz hırsız kime denir.” (Yurt Gazetesinin, Erdoğan’ın açıklamalarını ‘Erdoğan İstanbul seçimlerini inşallah hırsızlara bırakmayacağız’ başlığıyla verdiği haberi alıntılayarak)
Aydın: Yıldırma politikası
Sönmez’in avukatı Hüsna Aydın duruşma sonrasında bianet'e yaptığı açıklamada davaların birer yıldırma politikası olduğunu söyledi:
"Mustafa Sönmez bir ekonomist. Haliyle sosyal medya paylaşımları genellikle ekonomiyle alakalı. Açılan soruşturmalarda bugüne kadar 15‘e yakın takipsizlik aldık. Davaya dönüşen 5 dosya oldu. Onlardan da beraat ettik.
"Bu son davada CHP yönetimine eleştiri var. Ona rağmenCumhurbaşkanına hakaretten yargılandık. Muhalif olduğu için attığı her tweeti cımbızla çekip dava açıyorlar. Şu an açık bir dosya daha var. Soruşturma aşamasında. Emniyet, Siber Suçlar sosyal medyada darbeyle ilgili arama yapıyor. Hangi paylaşımında darbe geçmişse hepsini Mustafa Sönmez’in önüne koydular. Soruşturma henüz davaya dönüşmedi. Ancak bu tür sanal devriye AYM’ye aykırı.
"Eve polis geliyor, sizi ifadeye çağırıyor. Karakola ifadeye gidiyorsunuz. Savcı sizi ayrı çağırıyor, mahkeme ayrı çağırıyor. Hakikaten de belki 20 kez gittik adliyeye. Emniyete, savcıya ayrı ayrı gittik. Artık anlam vermek mümkün değil, bir sonu da yok. Burada bir yıldırma politikası var. Her geçen gün çıtayı yükseltiyorlar. Taciz ediyorlar."
Önderoğlu: Dokunulmazlık zırhının ardından bir gazeteciyi rahatlıkla hedef alabilirsiniz
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Sönmez’e açılan davaların keyfi olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı'na hakaret suçlamalarının antidemokratik olduğundan bahseden Önderoğlu, TCK 299’un kaldırılmasını istedi:
"Mustafa Sönmez'e 'Cumhurbaşkanı'na hakaret' iddiasıyla açılan bu beşinci ceza davası, baskıcı yasaların siyasi zemin müsait oldukça ne denli keyfi yürütülebileceğinin göz açıcı bir örneğini oluşturuyor. Dokunulmazlık zırhının ardından her bir yurttaşı veya gazeteciyi rahatlıkla hedef alabilirsiniz. Ancak Sönmez'e dair beraat kararları da bizde, yargı makamlarının da Cumhurbaşkanının eleştirilmesine karşı geliştirilmiş bu dengesiz korumanın gittikçe daha dikkate alındığı izlenimi yaratıyor. RSF olarak başından beri antidemokratik "Cumhurbaşkanı'na hakaret" düzenlemesinin yürürlükten kaldırılmasından yana olduk. Bugün için de talebimiz aynıdır."
Türkiye'de Cumhurbaşkanına hakaret yargılamaları
Cumhurbaşkanına hakaret maddesinin yürürlükten kaldırılmasına dair Venedik Komisyonu tavsiyesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Ekim 2021 tarihli Vedat Şorli mahkumiyetine rağmen Türkiye TCK 299 maddesiyle insanları yargılamaya devam ediyor.
BİA Medya Gözlem Raporlarına göre Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçildiği Ağustos 2014'ten bu yana hapis veya para cezasına mahkum edilen gazetecilerin sayısı 74. 2023’te en az 22 gazeteci ve medya çalışanı Cumhurbaşkanına hakaret suçundan yargılandı. Gazetecilere açılan davaların yaklaşık yüzde 10’unu bu suçlama oluşturuyor.
TIKLAYIN – 2023 BİA Medya Gözlem Raporu
Adalet Bakanlığı yıllık raporlarında tüm suçların istatistiklerini paylaşıyordu. Ancak 2023’te yayımlanan 2022 istatistikleriyle birlikte gruplama yöntemine geçti. TCK 299, TCK 300 ve TCK 301’i gruplandırarak “devletin egemenlik alametlerine ve organlarının saygınlığına karşı suçlar” bölümüne koydu.
Adalet Bakanlığı’nın Nisan 2023’te yayımladığı 2022 verilere göre bu üç suçlamayla başsavcılıkların önünde 51 bin 77 dosya yer aldı. Bu dosyaların 25 bin 513’ü 2022’de açıldı. 25 bin 564’ü ise önceki yıldan devretti.
2022’de toplamda 8 bin 73 kişi bu suçlamalarla yargılandı. Mahkemeler, sanıklardan 1872’si hakkında mahkûmiyet kararı verdi. 3 bin 135 sanık hakkında verilen cezalar ise “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararı ile ertelendi. 2 bin 226 kişi de yargılanıp beraat etti.
Böylelikle Erdoğan döneminde Cumhurbaşkanına hakaretten yargılanan kişi sayısı 16 bin 753'e ulaştı. Bu kişilerden 1377’si ise çocuk.
BİA MANİFEST 2/ KASIM 2019
"TCK 299 Kaldırılmalı"
(HA)