Haberin Kürtçesi için tıklayın
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim bağımsız Kürt devleti idiasında bulunmadıklarını söyledi.
Amerika’nın Sesi’ne konuşan Müslim, Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda yaklaşımı sorulduğunda, birleşik Suriye vurgusu yaptı.
“Bölünme, parçalanma, hiçbir zaman istemedik. Elimizden geldiği kadar da (bölünmeye) engel oluruz. Birleşik Suriye istiyoruz.”
Müslim “Tam olarak hedefiniz ne? Bağımsız devlet, özerklik?” şeklindeki soruya da şöyle cevap verdi.
“Bizim çarşaf çarşaf her yerde yayınladığımız şeylerdir. Biz özümüzden (içten) gerçekten demokratik bir Suriye, Kürtler’in demokratik haklarına kavuşmasını istiyoruz. Merkeziyetçi olmayan demokratik bir Suriye… Kürtler’le Araplar var, Süryaniler var, hepsi onlarca yıl bastırılmıştır. Böyle merkeziyetçi, katı bir devlet uygun değildir. Hem inanç hem etnik köken bakımından özgürlük olması gerekiyor, bir şeyler alınması, elde edilmesi gerekiyor. Bunun için savaşıyor bütün Suriye halkı.”
TIKLAYIN - ABD: SURİYE'DE KÜRTLER İÇİN ÖZERK BİR BÖLGE OLMAYACAK
Kantonların birleşmesi
Müslim “Cerablus’tan sonra kantonları birleştirme çabası artık bitti mi?” sorusuna kantonların istikrar sağlandığında birleşeceği cevabını verdi.
“Suriye özgürleştikten sonra zaten birleşecek. Bazı yerlerde Arap varsa, Türkmen varsa, Kürtler varsa onlar zaten anlaşabilirler. Sanki o aradaki boşluk (Kobani-Afrin arasındaki bölge) kapanacak, orada bir devlet kurulacak… Öyle bir şey yok. Kimse de böyle bir şey düşünmüyor.
“Yalnız orada Suriye’nin bir parçası işgal altındadır. Oranın muhakkak kurtarılması gerekiyor. Oradaki halkın yüzde 50’si Kürt ise bizim elimizde olan bir şey yok. Suriye’de istikrar sağlandığında zaten birleşmiş olacak.
“Birleştirmek için çabalıyoruz gibi bir derdimiz yok. Bugün de olabilir yarın da olabilir. Ne zaman DAİŞ giderse, istikrar sağlanırsa birleşmiş olacak. Oradaki halktan kuşkumuz yok zaten. Biliyoruz birbirimizi, zaten akrabayız, bu kadar senedir birbirimizi tanıyoruz. Ancak oraların özgürleşmesi gerekiyor.
“Elimizden gelse Şam’a kadar gideriz, orayı da kurtarırız ama elimizden bu geliyor. En azından Kürtlerin çoğunluk olduğu yerlerde daha rahat hareket edebiliriz ama birleştirme ya da Kürt Devleti ilan etmek gibi bir şeyimiz yok, o düşüncede zaten olmadık.”
TIKLAYIN - ABD: SURİYE'DE B PLANI FEDERAL YAPI DEĞİL
"İmzalanan bir anlaşma yok"
Müslim’in cevaplarında öne çıkan noktalar şöyle…
“ABD’lilerle bazen resmi bazen gayrıresmi görüşmelerimiz oluyor. Bazen İngilizler’le, Avrupalılar’la oluyor. Bu çerçevede hareket ediyoruz. Kimseyle imzaladığımız bir anlaşma yok.
“Politik olarak şöyle düşünüyoruz: Rakka’da DAİŞ olduğu sürece biz evimizde rahat değiliz. Bütün belalar oradan çıkıyor. Bundan bir şekilde kurtulmamız gerekiyor. Nasıl olacak, kimlerle girilecek? Bu, silahlı güçlere bağlı bir şey. Demokratik Suriye Güçleri ve uluslararası koalisyonun anlaşmalarına bağlıdır. Ama Türkiye’nin amacı başka. Türkiye şimdiye kadar Cerablus’un işgal edilmesi şu bu... Tek derdi DAİŞ ile bağı kesilmesin. Cerablus meselesi olmasaydı belki Rakka meselesi, Rakka’nın özgürleştirilmesi harekatı başlayabilirdi. Türkiye’nin (Cerablus’a) girmesi bunu hem engelledi hem de DAİŞ ile bağını kesmedi. Sürekli temastadır. Daha önce sınırda ilişki kuruyorlardı şimdi 10 km Suriye’nin içinde ilişki kuruyorlar. Gerçekte neler olup bittiğini bilmiyoruz ama o bağların hala devam ettiğini biliyoruz.
“Rakka meselesinde ciddi bir çaba ya da DAİŞ ile savaşıyor gibi yapması hiç kimseye inandırıcı gelmiyor. Çünkü hala bağları vardır. Onun için Türkiye ile böyle bir şey yapılmasına (Rakka operasyonu) kimse güvenmez, kim bilir belki arkadan vurur. Türkiye’nin böyle bir mücadeleye girişmesi inandırıcı değil. DAİŞ’e karşı Türkiye’nin niyeti kuşku uyandırıyor.”
Haseke
“Haseke’deki çatışmalar bir şeyi gösterdi. (Suriye yönetimi-Suriye ordusu) Ne zaman el uzatırsa veya eski düşünce ile kalkıp Kürtleri, oradaki oluşumları, demokratik sistemi yok sayarsa muhakkak direnişle karşılaşacaktır. Haseke’de öyle oldu. En sonunda Haseke Meclisi’nin dayattığı şartları kabul etti.
“Yarın bir demokratik Suriye oluşursa herkes yerini alacaktır. Aleviler’den olsun, Şiiler’den olsun, Kürtler’den olsun, Suriye’deki oluşumlardan ne varsa herkes demokratik haklarda anlaşacaktır.
“Bu özgürleştirilmiş bölgeler de bir anlaşma ile tekrar yeni bir Suriye içinde yerini alacaktır. ‘Ben bunları kovacağım, yok edeceğim’ gibi eski politikalarla artık yürümez.” (YY)