Diyarbakır’da 20 Eylül 1992’de öldürülen Kürt yazar ve gazeteci Musa Anter’in katledilmesiyle ilgili açılan davanın duruşması yarın (20 Haziran) Ankara 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
JİTEM Ana Davası ve 1993 yılında “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından öldürülen Ayten Öztürk davasıyla birleştirilen Anter Davasında, zaman aşımı süresine 3 ay kalmasına rağmen kovuşturmanın ilerletilmesi için herhangi bir adım atılmadı.
MA'nın haberine göre; Avukat Nuray Özdoğan, yarın görülecek duruşmada sanık Hamit Yıldırım’ın adli kontrolünün kaldırılması ihtimalinin olduğunu söyledi.
Tek sanık kaçabilir
Özdoğan, “Tek sanığın da yurtdışına kaçma ihtimali doğacak" dedi.
"Birçok siyasi cinayet davasında zaman aşımı nedeniyle sanıkların cezadan kurtulduğunu" belirten Özdoğan, şöyle devam etti: "Bu dosyaların zaman aşımına uğramasının sebebi etkin ve etkili yargılama yürütmeyen yargı makamları ile suç delillerini gizleyen, ortadan kaldıran delillere ulaşılmasını engelleyen devlet mekanizmasıdır.
"Sanıklar tutuksuz yargılanmakta, kaçak olanların yakalanması için işe yarar girişimlerde bulunulmamakta, adeta zaman aşımı süreci kasıtlı işletilmektedir. Bu suçlar örgütlü işlenmiş cinayetler olmasının yanı sıra devletin içindeki güçler veya onların desteğiyle işlenmiş suçlardır."
Kamuoyu desteği önemli
JİTEM'in devlet içinde kurulmuş bir "savaş örgütü" olduğunu söyleyen Özdoğan, JİTEM davalarının "insanlığa karşı suç" kapsamına alınması gerektiğini belirtti.
"İnsanlığa karşı suçlarda zaman aşımının işlemeyeceğini" ifade eden Özdoğan, şunları söyledi: "Kürtlere karşı, politik, etnik saiklerle ve kimi raporlarda da kısmen yer aldığı üzere askeri, istihbari birimlerin de yer aldığı bir planlama doğrultusunda işlenmiş olması sadece uluslararası hukuk değil, TCK bağlamında da bu suçların insanlığa karşı işlenmiş suç olarak kabul edilmesini zorunlu kılar"
"Davanın aydınlatılmasının ancak davaya katılım ve kamuoyu desteği ile olabileceğini belirtti.
Davada neler oldu?
Anter’in davası ilk olarak, 1990’lı yıllarda Kürt illerinde JİTEM tarafından işlenen zorla kaybetme ve hukuk dışı infazlarla ilgili yürüyen ve JİTEM Ana davası olarak anılan dava ile birleştirildi. 2019 yılında ise, 1993 yılında "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından öldürülen Ayten Öztürk cinayeti davası ile birleştirildi. Anter ailesinin avukatı Selim Okçuoğlu'nun Musa Anter Davası’nın diğer davalardan tefrik edilmesi yönündeki talebi her seferinde reddedildi.
Adalet Bakanlığı, İsveç’te bulunan sanıklardan JİTEM elemanı Abdulkadir Aygan’ın 2018 yılında yazılı savunmasının alınması talebiyle mahkemece müzekkere oluşturulmasına karşın kayıtsız kalarak, yanıt vermedi.
23 Mart’a Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, dosyaya gelen bilgi ve belgeleri aktaran mahkeme başkanı, “Hogir” kod adlı itirafçı Cemil Işık’ın öldürülmesine ilişkin bilgi ve belgelerin edinilmesine dair Adalet Bakanlığı’nın uluslararası istinabeye bir cevap vermediğini belirtti.
Son görülen duruşmada avukatlar, zaman aşımının dava kapsamında gündemden çıkarılmasını talep etti. Avukatların taleplerini reddeden mahkeme heyeti, "Abdülkadir Aygan savunmasının alınmasına dair Adalet Bakanlığına yazı yazılmasına, sanık Cemil Işık’ın öldürülmesine dair yurt dışıyla temas sağlanması için Adalet Bakanlığı’na yazılan yazının cevabın beklenmesine” karar verdi.
(RT)