Aynı davadan yargılanan "Radikal" gazetesi yazarı Murat Belge hakkındaki şikayet ise zamanaşımına girmediği için düşmedi. Belge'nin davası için, ayrı bir dosya açılacak ve yeni bir duruşma günü tespit edilecek.
Dinleyici olmak istemeyip salonu terk ettiler
Hukukçular Birliği'ne bağlı avukatların müdahaleleriyle 7 Şubat'ta gerginlik başlayan dava, yine şikayetçi avukatların çıkışlarıyla gergin devam etti.
Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Hukukçular Birliği'ne bağlı avukat grubunun müdahilliğini reddedince tepkilerle karşılaştı. Avukatlar, duruşmayı dinleyici olarak izlemeyi reddederek, duruşma salonundan ayrıldılar.
Ayrıca, Mahkemenin, savcılık makamının da talebiyle, duruşmada mahkeme ile ilgili yaptıkları değerlendirmeler nedeniyle Hukukçular Birliği avukatları hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu ve İstanbul Baro Başkanlığı'na da şikayet etti. Bazı sanık vekillerinin de, dilekçelerinde mahkeme aleyhinde ifadeler bulunduğu gerekçesiyle Baroya şikayet edildikleri öğrenildi.
Murat Belge dışında diğer davalar düştü
Mahkeme, bugün (Salı) ikinci duruşması görülen davada, dava açma süresinin Basın Kanunu' nun 26. maddesine göre iki ay olduğunu hatırlatarak, yazar Murat Belge 'nin kaleme aldığı son yazısı dışındaki yazılar için zamanaşımı süresinin aşıldığını bildirdi.
Bu düzenlemeye göre, "Basılmış eserler yoluyla işlenen veya bu Kanunda öngörülen diğer suçlarla ilgili ceza davalarının günlük süreli yayınlar yönünden iki ay, diğer basılmış eserler yönünden dört ay içinde açılması zorunlu".
Müdafi avukatlarının 7 Şubat'ta dile getirdikleri gerekçeleri kabul eden mahkeme, davayı düşürdü. Ancak yazar Murat Belge'nin, ayrı bir dosyayla yargılanması sürecek.
Sanık olarak yargılanan gazetecilerin katılmadıkları bugünkü duruşmada kendilerini, Avukat Şehnaz Yüzer, Turgut Kazan, Bahri Bayram Belen, Günay, Erkan, Selin Özuzun ve Metin Aslan'ın da bulunduğu bir grup avukat savundu. Müdahil tarafta ise Kemal Kerinçsiz ve Hukukçular Birliği'ne bağlı avukatlar vardı.
Geçtiğimiz duruşmada, sanık gazeteciler ve avukatları, Osmanlı Ermenileri Konferansını iptal eden İdare Mahkemesi'nin kararına yönelik eleştirinin Ceza Yasası' nın 288. madde kapsamında değerlendirilemeyeceğini, mahkemelerin eleştirilmesinin 301. maddenin kapsamına giremeyeceğini, bilimsel özerkliğin savunulmasının da suç oluşturamayacağını açıklamışlardı.
RSF beş yazara davaya tepki gösterdi
Paris merkezli uluslararası basın özgürlüğü örgütü Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) de, beş yazarına destek veren bir açıklama yapmış, 288 ve 301. maddelerden açılan davayı eleştirmiş ve davanın düşmesi gerektiğini bildirmişti.
Davacı Hukukçular Birliği avukatlarının duruşmaya şiddet bulaştırdığını, mahkemeyi taraflı olmak ve batılı gözlemcilere hizmet etmekle suçladıklarını bildiren RSF, "Dava neredeyse fiyasko ile sonuçlanıyordu. Hakim emriyle müdahil avukatlardan Hanefi Aktaş'ın polis zoruyla salondan çıkarılmasıyla salonda sükunet hakim oldu" diye açıklamıştı. (EÖ/AD)