Sabah alarm sesiyle birlikte kalkıyorsunuz. Evde mümkün olduğunca hızlı bir şekilde hazırlanıp çabuk adımlar ile işe ya da okula doğru gidiyorsunuz. Giderken gözünüze bir pastane çarptıysa bir poğaça alıp yolda onu yiyorsunuz eğer yol üstünde yoksa bir ara yerim diyerek geçiştiriyorsunuz. Sizi işe götürecek bir vasıtaya biniyorsunuz. Araç tıklım tıklım henüz yeni uyanmış sizin gibi kişilerle dolu. Arabayla gidiyorsanız bir de sabah trafiğine yakalanıyorsunuz. Sonrası iş, ders, mesai.. Adına ne derseniz.
İşten çıkıp aynı hengâme içinde, günün ağırlığı üzerinizde eve doğru ilerliyorsunuz. Yolda bir eczane vitrininde şu reklamlara rastlıyorsunuz:
Yorgunlukla vedalaşın, sabahları enerjik uyanın, günü dolu dolu yaşayın!
“Evet” diyorsunuz, “ihtiyacım olan şey tam da bu!” Ancak üzülerek söylüyoruz ki çözümü doğru yerde aramıyor olabilirsiniz.
Gıda takviyeleri arasında en çok vitaminler kullanılıyor
Her ne kadar Avrupa ve ABD’deki gıda takviyesi kullanım oranları Türkiye’nin çok üzerinde olsa da Türkiye’de gıda takviyesi pazarının oldukça büyüdüğünü söyleyebiliriz.
Gıda Takviyesi ve Beslenme Derneği tarafından 2017 yılında gerçekleştirilen araştırmaya göre son 12 ay içinde herhangi bir gıda takviyesi kullandığını belirtenlerin oranı yüzde 13.
Kaynak: Gıda Takviyesi ve Beslenme Derneği 2017 Gıda Takviyesi Kullanım Araştırması - İpsos
Euromonitor’ün verilerine göre 2016 yılında 735 milyon lira büyüklüğe ulaşan 2021 yılında ise 950 milyon liraya ulaşması beklenen gıda takviyeleri pazarında ise en çok kullanılan alt grup olarak vitamin ve mineraller geliyor.
Vitamin tüketiminde ise ilk sırada B12 vitamini, onu takiben de C vitamini, D vitamini ve multivitaminler yer alıyor. İnsanların yüzde 54’ü ise vitaminlere güven duyduklarını belirtiyor. Peki gerçekten güvenilir mi?
Türkiye’de artan multivitamin kullanımını değerlendirmek üzere Koç Üniversitesi Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı olarak çalışan aynı zamanda da vegan beslenme uzmanı olan Dr. Suat Erus ve eczacı Hatice Dilvin Aday ile görüştük.
Eczacı Dilvin Aday: Beslenme biçimimiz değişti
Artan vitamin ihtiyacının beslenme şekillerimizde yaşanan değişime bağlı olduğunu söyleyen Dilvin Aday insanların artık bu konuda daha bilinçli olmasından dolayı vitaminlere daha çok yöneldiğini söylüyor:
“Biz Türkiye’de 30 yıl önce 40 yıl önce tarım toplumuyduk. Organik dediğimiz ürünleri daha çok tüketiyorduk, şehirlerde daha az kırsalda daha çok yaşıyorduk. Herkes ektiğini biçtiğini daha çok yiyordu. Ve o noktada da doğru bir beslenme biçimimiz vardı. Daha az restoran kültürü vardı. Şimdi daha çok. Bütün beslenme biçimimizin değişmesiyle beraber kilo artıyor ama yanlış ve eksik beslenme de artıyor.”
“İhtiyaç duyduğumuz vitaminleri doğadan alamıyoruz”
“İkincil neden olarak hava kirleniyor, ozon deliniyor. Daha önce güneşe çıkıp, rahatlıkla güneşlenip kalsiyum ve D vitamini ihtiyacımızı güneşten alırken şimdi 50 faktör kremlerle dolaşıyoruz. ‘Aman 12 ile 2 arası güneşe çıkma’ oluyor. Bu tarz uyarılar da çok fazla. Dolayısıyla biz ihtiyaç duyduğumuz vitaminleri doğadan direk alamıyoruz. Bütün bunlar gıda takviyesi ürünler almamızı bir zorunluluk haline getiriyor.”
Dr. Erus: B12 ve D vitaminleri istisna
“İnsanlarda vitamin alırsa daha sağlıklı olacağına dair bir inanç var” diyen Dr. Suat Erus insanlardaki bilinçlenmenin çoğunlukla yanlış bilgilere dayandığını belirtiyor ve ekliyor: “Aslında multivitamin kullanmaya ihtiyacımız yok.”
Vitamin kullanımının tek istisnasının ise D vitamini ile B12 vitamini olduğunu söylüyor:
“Bitki ve sebzeler bütün vitamin ihtiyacınızı karşılar. Mesela Aspirinin içindeki şeyler bile zaten sebzelerde mevcut. Tabii ki bunun istisnaları da var. Bir tanesi D vitamini. D vitamini bir hayvan ya da bitki tarafından sentezlenmez. İnsan vücudunda güneşin etkisiyle sentezlenir.”
“İnsan doğası binaların içinde yaşamaya uygun değil”
“Gideceğin yere arabayla gidiyorsun, aracını otoparka bırakıyorsun, eve giriyorsun, evde yatıyorsun… Bu aylarca kısır döngü olarak gidiyor. Haftada bir gün dışarı çıkıyorsun. İnsan doğası binaların içinde yaşamaya uygun değil, buna göre evrilmemiş. Sonuçta aldığın D vitamini sana yetmiyor. Bu yüzden D vitamini almak gerekiyor.”
Kaynak: Gıda Takviyesi ve Beslenme Derneği 2017 Gıda Takviyesi Kullanım Araştırması - İpsos
“Sular klorlu olduğu için B12 vitamini eksikliği çekiyoruz”
“Diğeri de B12 vitamini. Bu da ne hayvanlar ne bitkiler tarafından sentezleniyor. Sularda olan bakteriler tarafından sentezleniyor. Önceden vitaminler, mineraller satılmadığı zamanlarda kirli sulardan işte kirlenmiş bitkileri yıkamadan yediklerinde alıyorlardı. Ama şimdilerde sular klorlu olduğu için, bitkileri yıkayıp temiz yediğimiz için bu sularda yaşayan bakterilere maruz kalmadığımız için bu vitamini almaya ihtiyacımız var. Hayvanlarda B12 olmasının sebebi de onlara B12 içeren mama yedirmeleri. Bunun yerine kendimiz de dışarıdan bu vitamini alabiliriz.”
Araştırmalar ne diyor?Gıda ve Beslenme Derneği tarafından yapılan araştırmaya göre insanların vitamin kullanım amaçları arasında en büyük oranı yüzde 22 ile enerji vermesi alıyor. Bu kategoriyi yüzde 13 ile kilo kontrolü, yüzde 12 ile bağışıklık sisteminin güçlenmesi, yüzde 9 ile kemiklerin güçlenmesi takip ediyor. |
Ecz. Dilvin Aday: Vitaminlerin önleyici tıpta çok önemli bir yeri var
“Gıda takviyelerini aslında enerji amaçlı kullanıyorlar. Neden? Soğuk algınlığına yakalanıyor, iş gücü kaybı oluyor. Ülke ekonomisi bakımından ve kişinin kendi yaptığı işe saygısı bakımından bu çok önemli. İş gücü kaybı olunca kendini daha zinde hissetmek için çok büyük oranda multivitaminler kullanılıyor. Ama bizim asıl amacımız önleyici tıp. Hastalanmadan bunu ne kadar arttırabiliriz? Ve yaşam kalitemizi ne kadar arttırabiliriz?” diyen Dilvin Aday insanların yaşam ömrünün uzamasını artan vitamin kullanımına bağlıyor ve bilinçli bir vitamin kullanımının gerekliliğinin altını çiziyor.
Dr. Erus: İnsanlar günü kurtarmak için multivitamin kullanıyor
Dr. Erus ise durumu farklı bir açıdan değerlendiriyor ve multivitamin kullanımının yalnızca günü kurtarmak için olduğunu bunun yerine hayatımızda temel değişiklikler yapmamız gerektiğini söylüyor:
“Sağlıklı yaşayıp düzenli beslenen birisi için enerji takviyesine ihtiyacı yok. Ama hakikaten betonların içinde yaşarken, düzensiz beslenirken, stresle yaşarken insanlar günü kurtarmak için multivitamin kullanıyor. Onların da daha çok placebo etkisi var.”
“Daha temel etkenleri değiştirmek lazım”
“Bir insanın sağlığını belirleyen şey gerçekten vitamine kalmadı. Geri kalan her şey ne bileyim sigara içiyor mu, spor yapıyor mu, egzoza maruz kalıyor mu? Vitamini alıp ya ben kendimi daha iyi hissediyorum demekle olmuyor. Onun daha temel etkenlerini değiştirmek lazım.
“Günü kurtarırsın ama hayatın geri kalanını kurtaramazsın”
“Ben şu bilgimle genç yaşta olsam sınav çalıştım sabahladım, uyuyamadım kötü günler geçirdim gene de vitamin almam. Ne bileyim sigarayı az içmeye çalışırım, dışarıdan daha az yemek söylemeye çalışırım. Ben yapamıyorum diye bir şey yok. ‘Evde yemek yapamıyorum, dışarıdan fastfood söyleyeyim.’ Bunun bir faydası yok. Bir günü kurtarırsın ama hayatının geri kalanını kurtaramazsın.”
“Vitamin aldığı için insan vücudunu daha da hor kullanabiliyor”
Multivitamin kullanımın herhangi bir zararı olup olmadığını sorduğumda ise Dr. Erus multivitaminlerin vücuda hiçbir faydasının olmadığını hatta zararının olduğunu gösteren çalışmalar olduğunu söylüyor ve ekliyor:
“O biraz şundan ileri geliyor. Vitamin aldığı için insan vücudunu daha da hor kullanabiliyor. Ne bileyim bu şey gibi dini bütün insanların bütün hafta günah işleyip sonra cumaya gidip arınmaya çalışması gibi. Vitamin alıyorum ben nasılsa diyip hafta sonu akşamları çok içiyor ve kötü beslenmeye devam ediyor.”
Dr. Erus: İlaç sektörünün istediği şey bu
“Bunların hepsi ilaç şirketlerinin, zaten büyük bir Pazar, senin inanmalarını istedikleri şeye inandırıp hep kendini eksik hissetme ve o yüzden para verip bu eksiği tamamlaman yönünde. Çünkü ilaç sektörünün insanlardan istediği bir şey var kötü yaşamınıza devam edin biz onu düzeltecek ilaçları yapabilelim gibi. Vitaminler de bu sektörün devamı.
“Siz vücudunuzu hor kullanın, biz atıyorum zatürre olursanız antibiyotikle nefes darlığı olursa nefes açıcılarla, diyabet olursanız diyabet ilacıyla tedavi edelim. İlaç sektörünün istediği şey bu. Siz kendinize iyi bakmayın biz size bakalım. Siz de bize para verin.” (EÜ/HK)
Fotoğraflar: bianet