Mersin'de yayınlanan aylık dergi Kültürhane Menü'nün "Akdeniz Akşamları" sayısında Hediye Eroğlu'nun yazdığı Mülteciler, Pandemi ve Artan Sorunlar haberini yayımlıyoruz.
Dünya, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü kapsamında kısa süreli de olsa 'mülteciler' gerçeği ile bir kez daha yüzleşti. En çok mülteci barındıran iller arasında yer alan Mersin ise 20 Haziran'da önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı.
Yeni tip koronavirüs ile mücadele sürecinde dezavantajlı grupta yer alan başta Suriyeli olmak üzere mültecilerin yaşadığı sorunlara ve taleplerine ulaşmada önemli çalışmalara imza atan Maya Eğitim Kültür Araştırma Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, 'Pandemi Döneminde Mülteci Olmak' konulu bir söyleşi düzenledi. Kültürhane'den gerçekleşen ve moderatörlüğünü Bediz Yılmaz'ın yaptığı söyleşiye derneğin başkanı Volkan Gültekin de katıldı. Etkinlik sosyal medya üzerinden takip edildi. Etkinlikte deneyimlerini paylaşan Abdullah ve Melal, çeviri ile yaşadıklarını anlatma fırsatı buldular.
"Mersin'de hiç iş imkanı yok, zorlanıyoruz"
Programa konuk olarak katılan ve deneyimlerini paylaşan Suriyeli sığınmacı Melal, 2,5 yıl önce Suriye'deki kötü ekonomik koşullar ve savaş nedeniyle Türkiye'ye göç kararı aldığını söylerken, geldiğinde bulduğu ortamın, manzaranın anlatılan gibi olmadığını vurguladı.
Melal, ilk olarak İstanbul'a ulaştığını ancak kimlik çıkaramadığı için İstanbul'da barınamayarak bu defa Mersin'e göç etmek zorunda kaldığını ve burada geçici koruma kimliği almayı başardığını söyledi. Ancak bu süreçte çocukları eğitimlerine devam edemeyen Melal, iş bulmakta da zorluk yaşadı.
"Çocuklarımın eğitim hayatına devam edebilmesi için gerekli evrakları Gaziantep'ten almamız gerekiyordu, alamadık" diyen Melal, maddi durumlarının pandemiden önce de çok kötü olduğunu ve virüsün en büyük etkisinin kendileri için gelir kaybı olduğunu belirtti.
Melal, "Pandeminin Ramazan ayına denk gelmesi ile yaşam koşullarımız çok daha kötüleşti. Salgın süreci başladıktan sonra zaten az olan iş imkanı bitti. Sadece beslenmeyi, kirayı ve faturaları ödemek bile çok zor oldu. Ev sahibi ile konuştuk, ev sahibi birazcık empati gösterdi ama sonra yine parayı istemeye başladı. Kısa bir süre Mersin'de çalıştım ama sonrasında Türkçe bilmediğim için devam edemedim. Yaşamımızı sürdürebilmek için çocuklarım bir süre çalıştı ama Covid-19 süreci ile çocuklarım da işsiz kaldı" diye konuştu. Pandemi sürecinde hiçbir yerden yardım almadıklarını vurgulayan Melal, "Pandemi başladıktan sonra önlemlere uymaya başladık ve buradaki arkadaşlarımın yardımlarıyla süreci ilerletebildik. Hiçbir yerden yardım alamadık, sadece yakın arkadaşlarımdan yardım aldım" dedi.
"Lisans mezunu olmama rağmen inşaatta çalıştım"
5 yıl önce savaştan kaçarak geldiklerini belirten diğer Suriyeli konuk Abdullah ise, "Evliyim 2 çocuğum var. İlk başta güvenli bir yer bulmak için geldik buraya. Buraya gelir gelmez kimlik almaya çalıştık. Hem kalmamızı yasal hale getirmek için, hem de yardımlardan yararlanabilmek için. İş aradım ama çok zordu durum. İlk önce inşaatta işçi olarak çalıştım, lisans mezunu olmama rağmen. Sonra geçici okullarda çalıştım ve ardından Türkiye'deki okullara alındım. Türk okullarında öğlen 2'ye kadar çalıştım ve temel ihtiyaçları karşılayabilmek için ikinci bir iş buldum. Durumumuz çok iyi değildi ama diğer insanlara göre iyiydi. Salgın sürecinde ikinci işimi kaybettim ve durumumuz git gide zorlaşıyor" dedi.
2 çocuğunun da ilkokula gittiğini söyleyen Abdullah, "Çocuklarım şimdi uzaktan eğitim görüyorlar. Uzaktan eğitim yeni bir yöntem olduğu için çok zorlukları oldu. Ben çocuklarıma destek olmaya çalıştım. Hem dilde hem iletişimde zorluk yaşadık. Evimizde gerekli ekipmanlar vardı ama evinde gerekli ekipman olmayan birçok kişi var, yardımcı olmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Suriyelilerin yüzde 87'si işini kaybetti
Salgın sürecinde Sağlık Bakanlığı'nın belirttiği önlemlere uymaya çalıştıklarını söyleyen Abdullah, "Sürecin en başında para vererek aldık maskeyi ve diğer korunma malzemelerini ama sonradan eczanelerde bize tanınan maske hakları vardı ve bir defa maskeyi bedava aldık. Evim Viranşehir'de olduğu için her yere yakındı ve sağlık hizmetlerine kolay ulaşabildik" dedi. Bir araştırmaya göre salgın sürecinde Suriyelilerin yüzde 87'sinin işlerini kaybetmesi üzerine konuşan Abdullah, "Zaten benim kaybettiğim işim ek işimdi. Ekonomik olarak bizi zor etkiledi bu durum. Suriyelilerin çoğu Mersin'de lokantada, nakliyede çalışıyordu. Salgın sürecinde işlerini kaybettiler ve elimde sayıca oran yok ama çok kişi işini kaybetti. Çevremdekilerin çoğu yardım alamadı bu süreçte. Kaynak çok az, belirli kurumların dağıttığını duyduk ama benim çevremde hiç kimse bu yardımlardan faydalanamadı" dedi.
"Mültecilik deneyimi herkes için acılarla yüklü bir süreç"
"Mültecilik deneyimi herkes için acılarla yüklü bir süreç" diyen Bediz Yılmaz, 20 Haziran'ın öneminin, mültecilerin bulundukları yerlerde yaşadıkları sorunları kamuoyunun dikkatine daha fazla çekebilmek ve dayanışmayı daha net bir şekilde gösterebilmek olarak öne çıktığını vurguladı. Uzmanların mülteciler için pandemi sürecini, 'çifte kriz' veya 'afet üstüne afet' olarak tanımladığının da altını çizen Yılmaz, zorlu sürecin atlatılması adına daha çok çalışmaya ihtiyaç olduğunu belirtti.
Dünya Mülteciler Günü, Birleşmiş Milletler tarafından 1951 Cenevre Sözleşmesi'nin 50'inci yılı olan 20 Haziran 2001'de kabul edildi. Bugün dünya genelinde 79,5 milyon insan yerinden edilirken bunların 26 milyonu mülteci konumunda. 45,7 milyon insan kendi yurdu içerisinde göç etmek zorunda kalıyor ve 4,2 milyon insan ise sığınmacı. Türkiye halen 3,5 milyonu aşan Suriyeli nüfusu ile dünyanın en yüksek sayıda yerinden edilmiş nüfusu barındıran ülkesi konumunda yer alıyor. 1 milyon 800 bin nüfuslu Mersin'de resmi rakamlara göre 212 bin 447 Suriyeli mülteci bulunuyor ve Suriyeli mülteciler kentte tüm il nüfusunun yüzde 11'inden fazlasını oluşturuyor. Kadınları seks işçiliğine zorlayan en az 116 fail vardı sadece dokuzu tutuklandı. Bir failin hukuki süreci basına yansımadı. En az on fail “serbest bırakıldı” diye basına yansırken, 96 failin sadece gözaltına alındığı bilgisi basına yansımadı. |
(NÖ)