Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
İzmir'de faaliyet gösteren Konak Mülteci Derneği, mülteci öğrencilerin uzaktan eğitime erişim oranlarını ve erişimde karşılaştıkları engelleri tespit etmek amacıyla İzmir'in Basmane semtindeki çocuklarla bir anket çalışması gerçekleştirdi.
Anket, 26 kız, 24 oğlan çocuğuyla yapıldı.
Anket, Suriyeli mültecilerin yoğun olarak ikamet ettiği Basmane Kapılar bölgesindeki 50 ayrı evde yaşayan öğrenim çağındaki Geçici Koruma Statüsündeki Suriyeli çocuk ve aileleri ile yüz yüze görüşülerek gerçekleştirildi.
Ankette öne çıkan bazı noktalar şöyle:
- 'Evde ders saatleri esnasında çocukların tek başına kullanabileceği alan var mı?' sorusuna 7 aile 'evet' cevabını verdi. 43 aile çocukların dersleri dinleyebileceği bir alan olmadığını belirtti.
- 'İnternete (wi fi) erişiminiz var mı' sorusuna 27 aile 'evet' 15 aile ise 'hayır' cevabını verdi. 8 aile ise komşuları birlikte ortak internet kullandıkları dile getirdi.
- 'Çocuğunuz uzaktan eğitimdeki dersleri takip edebiliyor mu?' sorusuna 30 aile 'evet' cevabını verirken 20 aile ise 'hayır' cevabını verdi.
- Çocuklarının dersleri takip ettiği belirten 30 aileden 22'si derslerin cep telefonu ile 5'i tablet, 1'i de bilgisayarla takip ettiği cevabını verdi. 2 aile ise çocuğunun derslerini hem cep telefonu hem de tabletle takip ettiği belirtti.
- 'Çocuklarınız dersleri düzenli takip edemiyorsa bunun nedenleri sizce nedir?' 25 aile 'Yeterli sayıda cep telefonu, bilgisayar, tablet olmaması', 19 aile 'internetin olmaması ya da yetersiz olması', 17 aile 'dil engeli', 16 aile 'evdeki koşulların dersleri dinlemek için uygun olmaması' ve 'öğretmenlerin ilgisizliği', 14 aile 'EBA'ya erişim sorunu' cevabını verdi. (Bu soru dersleri çocukları dersleri düzenli olarak takip etmeyen 25 aileye soruldu)
"Veli ve öğretmenler çeviri desteğinden faydalanmalı"
Konak Mülteci Derneği, ebeveynlerinin yaşadığı ekonomik zorluklar nedeniyle pek çok mülteci çocuğun evin gelirine katkı sağlamak amacıyla çalışmak ya da ev içi işlere yardımcı olmak zorunda kaldığı için eğitim yaşamından koptuğunu belirterek raporda şunları söyledi:
"Bu nedenle ebeveynlerin çalışma yaşamına katılımı, düzenli bir gelir sahibi olması ve sosyoekonomik açıdan desteklenmesi çocukların eğitimlerine devam edebilmesi açısından da önem taşımaktadır.
"Bunun yanı sıra, ebeveynler dil engeli nedeniyle çocuklarının derslerine yardımcı olma imkanına neredeyse hiç sahip olamıyor. Çocuklar, derslerine yardımcı olabilecek herhangi bir yetişkin olmadan öğrenimlerine devam etmeye çalışıyorlar. Her ne kadar öğrenimlerine devam eden mülteci çocuklar arasında akıcı bir şekilde Türkçe konuşabilen çocuklar olsa da dersleri anadili Türkçe olan yaşıtları kadar iyi kavrayamamaktadırlar. Bu nedenle mülteci çocukların bulundukları sınıflarda çocukların kendi dillerinde de eğitim alabilmelerine olanak sağlayacak çift dilli öğrenim materyalleri geliştirilmelidir. Mülteci çocuklarına okul derslerine ek olarak, Türkçe dil öğrenimi ve derslerine yardımcı etütlerle desteklenmeleri gerekmektedir.
"Yine sınıfında mülteci öğrenci bulunan öğretmenlerin bu çocukların özel ihtiyaçları hakkında bilgilendirilmesi gerekmekte, ders müfredatının mülteci öğrencileri de kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesi ve öğretmenlerin mülteci çocukların aileleriyle yapacakları görüşmeler, veli toplantılarında çeviri desteğinden faydalanabilmesine yönelik de çalışmalar yürütülmelidir.
"Son olarak, normalleşme adımları kapsamında okulların yeniden açılması ile birlikte mülteci çocuklar ve ailelerinin Covid-19 sürecinde uymaları gereken tedbirler hakkında kendi dillerinde bilgilendirilmesi de yerinde olacaktır."
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
(AÖ)