Manşet resmi atölye çalışmalarında mülteci çocuklar tarafından yapıldı.
Sosyal Kültürel Yaşamı Geliştirme Derneği (SKYGD) Sivil Düşün AB Programı'nın desteğiyle Türkiye’deki Suriyeli çocuklarla bu yıl mayıs ayında İstanbul’da gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçlarını geçtiğimiz günlerde açıkladı.
Suriye’de süregiden savaş sebebiyle Türkiye’ye sığınmak durumunda kalmış çocukları kapsayan bir saha araştırması ile çocuklarla yapılan çeşitli sanat atölyelerini içeren, “Yeni Bir Dil, Yeni Bir Başlangıç” isimli çalışmanın sonucunda hazırlanan raporda belirtildiği üzere, 100 kişilik bir çocuk grubuyla yapılan araştırma “tüm durumu” yansıtmasa da Suriyeli çocukların durumuna dair güncel bulgular içeriyor.
Görüşmeler Bağcılar Yüzyıl Mahallesi, Başakşehir Tahtakale Mahallesi, Esenler Birlik Mahallesi, Esenyurt Kıraç Mahallesi ve Şişli Okmeydanı Mahallesinde yaşayan sığınmacı çocuklarla yapıldı.
Suriyeli mülteciler için kayıt yaptırmanın sağlık ve eğitim dahil kamu hizmetlerine erişim için şart olduğunu hatırlatan raporda, erkek çocukların yüzde 20’sinin, kız çocukların ise yaklaşık yüzde27’sinin kayıtsız olduğu tespit edildi.
Eğitim hakkı
2014’te yayınlanan Milli Eğitim Bakanlığı Genelgesi gereğince mülteci çocuklar kayıtla olmak şartı ile ikametlerinin bulunduğu ilde milli eğitim müdürlüklerine bağlı okullar ile geçici eğitim merkezlerinde eğitim alabiliyor.
Ancak mevzuattaki bu düzenlemeye rağmen eğitim hizmetlerine erişim konusunda ciddi sorunlar var. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz 15 Haziran 201’daki açıklamasında "Bize İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığının verdiği bilgiye göre okul çağındaki Suriyeli çocuk sayısı 992 bin. Şu ana kadar okullarımıza gönderilen Suriyeli öğrenci sayısı 330 bin. Bu 330 bin öğrencinin 220 bini ilkokula, 70 bini ortaokula, 40 bini de ortaöğretime devam ediyor" demişti.
Buna göre 662 bin eğitim çağındaki mülteci çocuk eğitim hakkına erişemiyor. Araştırmanın bulgularına göre, görüşme yapılan 39 çocuk okuma-yazma bilmiyor ve 100 çocuktan sadece 38’i eğitime devam edebiliyor.
Kız çocuklarının eğitime erişimi daha düşük oranda. Bununla birlikte kız çocukları arasında iyi derecede Türkçe bilen sayısı daha yüksek.
Görüşülen çocukların 95’i ise Türkçe öğrenmek istediklerini belirtiyor.
TIKLAYIN - SURIYELI MÜLTECI ÇOCUKLARIN EĞITIME ERIŞIMI IÇIN ÖNERILER
Arkadaşlar arası ayrımcılık
Görüşülen mülteci çocuklar arkadaşlık kurma sorunundan da söz ediyor, karşılaştıkları dışlayıcı ve ayrımcı davranışları vurguluyor.
Çocukların ifadelerinin bazıları şöyle...
“Çocuklar ayrımcılık yapıyorlar. Top alıyorum elimden alıp arabanın altına atıyorlar. Şelaleye atıyorlar”, “Suriyeli olduğu için kötü davranıyorlar, bu beni çok üzüyor”, “Mahalleli genel olarak iyi ama çocuklar aralarına kabul etmiyorlar”, “Öğretmenler ve sınıf arkadaşlarım çok kötü davranıyor”.
TIKLAYIN - MÜLTECİ ÇOCUKLARIN OKULDAKİ SORUNLARI
Barınma hakkı
Raporda mülteci çocukların yaşadıkları evlerin niteliği ve ilçelere göre dağılımı ile ilgili verilere bakılırsa bir aile inşaat halindeki yapıda, altı aile ise depo ya da dükkanda yaşıyor. Depo ve dükkanda yaşayan altı ailenin dördü Bağcılar, ikisi Şişli’de bulunuyor.
Hanelerde 3-6 ve 6-9 kişilik ailelerin çoğunlukta olduğunu gösteriyor.
Çocukların 77’si yaşadıkları evden memnun olduğunu 22’si ise memnun olmadıklarını ifade ediyor. İlginç olan inşaat halindeki yapıda yaşayan çocuk ile depo/dükkanda yaşayan çocukların yarısı memnuniyet ifade ediyor, yüksek memnuniyetsizlik apartman dairesinde yaşayanlar arasında görülüyor.
Sağlık hakkı
Araştırmaya göre tedavi görmesi gereken kronik hastalığı olan veya engelli birey bulunan aile sayısı çok fazla.
Sağlık sorunlarını nasıl çözüyorsunuz sorusuna sadece 31 çocuk “resmi kurumlarda” diye cevap veriyor. Bu yasal olarak tanınmış hakları konusunda bilgilendirilmedikleri veya kayıtlı olmadıkları için resmi sağlık kurumlarına gitmediklerini gösteriyor.
Çalışma hakkı
Suriyeli mültecilere çalışma izni 2016 Şubat’ında çıkarılan genelge ile tanındı.. Ancak çalışma izni kayıtlı bulundukları illerde ve çalışacakları işyerindeki işçi sayısının yüzde 10’nu geçmeme koşullarına bağlandı. Araştırmada çalışma hakkı çocuklar bakımından değil yetişkinler bakımından değerlendirildi.
Görüşme yapılan çocukların göç öncesi anne mesleğine ilişkin verilerine göre, 90 kadın ücretli bir işte çalışmıyor ancak ev kadını olarak değer üretiyordu.
Şu anda hanede çalışan kişi sayısı ve çalışanlara dair veriler ise aile içindeki kadınların hane geçiminde ciddi rol aldıklarını gösteriyor. Kadınlar 39 ailede hane geçiminin sağlanmasına katkı sunuyor.
Görüşme yapılan çocuklardan ikisi de çalışanlar arasında, ikisi de 12 yaşından büyük.
Mülteciler ücretlerini düzenli alma konusunda sıkıntılar yaşadıklarını da dile getiriyor.
Görüşmecilerin 68’i ailenin hiçbir kurumdan yardım almadığını belirtiyor. Ailelere en çok sivil toplum örgütleri yardım ediyor, ikinci sırayı kişisel yardımlar alıyor.
TIKLAYIN - ÇOCUK İŞÇİLİĞİNDE #3MAYMUNUOYNAMA
Çocukların Türkiye görüşleri
Çocukların 71’i gelmeden önce Türkiye hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadıklarını, 80’ni savaş olmasa buraya gelmek istemeyeceğini belirtiyor.
Türkiye’yi sevdin mi sorusuna 83’ü sevdim, 14’ü sevmedim cevabı veriyor.
92 çocuk ülkesine dönmek istiyor, yedi çocuk istemiyor.
Çocukların Türkiye’den beklentileri ise şöye: Daha iyi ev, iş olanakları, eğitim ve sağlık hizmeti, vatandaşlık . bununla birlikte “Hiçbir beklentim yok”, “ben ülkeme dönmek ve avukat olmak istiyorum”, “Ekonomik destek, babam az maaş alıyor”, “Sosyal, sanatsal faaliyetler ve bisiklet” diye cevap verenler de var.
Çocukların hayalleriyle ilgili ifadelerini bazıları ise şöyle: “Durumum çok kötü, çalışmak zorundayım bütün gün işe gitmek zorundayım hayal kuramıyorum”, “Çok güzel bir evimiz vardı. Savaşta evimizi kaybettik”, “En çok eğlenmek ve yüksek katlı bir evde oturmak ve dünyaya bakmak istiyorum”, “Deniz kenarında bir ev”, “Çok oyuncak”, “Mutlu bir gelecek”, “(Okulunu ve evini hatırlıyarak) Çok özlüyorum”. (YY)