Ömür boyu taşınacak fiziksel ya da ruhsal yaralar açıyor. Günümüzde savaş sonrasında kötü koşullar nedeniyle "yer"lerini değiştiren binlerce insanın dramlarına tanıklık ediyoruz.
İstanbul Oteli'nde bekleyiş sürüyor
Mistre Belax da savaşların ardından ailesi parçalanan, ülkesini terk etmek zorunda kalan binlerce Etiyopyalıdan sadece biri. 22 yaşındaki Belax, beş kardeşini bırakıp geldiği Türkiye'de umutlu bekleyişini sürdürüyor.
Belax, Etiyopya ile Eritre'nin ayrılmasından sonra eşinin siyasi nedenlerden tutuklandığını söylüyor.
Etiyopya yönetimi Belax'dan çocuklarını, babaları Eritreli olduğundan, Eritre'ye göndermesini isteyince Belax için mültecilik günleri başlıyor. Çocuklarından ayrılamayacağını belirten Belax, baskılara daha fazla dayanamadığından iki kızıyla birlikte yasa dışı yollarla İstanbul'a kadar geliyor.
Temmuz 2005'den beri Türkiye'de olan Belax, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi tarafından Eskişehir'e gönderildi. Belax ve biri üç yaşında, diğeri 17 aylık iki kızı şu anda Eskişehir Valiliği'nin kararı doğrultusunda, Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi'nin kontrolü altında, 35 mülteci ile birlikte İstanbul Oteli'nde konaklatılıyor.
"Umarım bir gün iyi bir haber alırım"
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNİCEF) "Eskişehir'de kal" dediği Belax da UNICEF Ankara Bürosu'ndan gelecek iyi haberleri bekliyor. "Umarım bir gün iyi bir haber alırım. '15 gün sonra' demişlerdi ama, hala bir sonuç yok!" diyerek sürdürdüğü bekleyişinde onuncu ayı dolduruyor.
Etiyopya'ya dönmeyi istemeyen Belax, "Üçüncü bir ülkeye gitmek için bilgi almaya çalışıyorum, henüz herhangi bir ülkeye başvuramadım. Amerika ya da Kanada'ya gitmek isterdim" diyor ve ekliyor:
"Türkiye'de kalmak isterdim, fakat burada çocuklarımın okula gitmesi zor. Ayrıca onlar hala küçük ve benim çalışmam gerekiyor. Umarım bir yerden olumlu yanıt alırım, çünkü Eritre'ye ya da Etiyopya'ya geri dönmem çok zor."
Otele sıkışmış hayatlar
Belax dışında, İstanbul Oteli'nde günlerin neler getireceğini bekleyen Somali, Moritanya, Sudan, Nijerya, Kongo,Afganistan ve İranlı mülteciler yirmi dört saatlerini otel odasında ya da otelin tek koridorunda geçiriyor.
Kimi dokuz kimi dört, kimi üç aydan beri Eskişehir'de yaşayan mültecilerin oda ücretleri ve sağlık giderleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Kurumu tarafından karşılanırken, üç öğünlük yemeklerini Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı aşevi sağlıyor. Mülteciler, başta Anadolu Üniversitesi olmak üzere Eskişehirlilerden de yardım alıyorlar.
Belirsiz gelecek...
Durumları netleşinceye dek Eskişehir'den ayrılmayı düşünmeyen mülteciler, davranışları, kendi aralarında yaşadıkları tartışmalar ve yaralamalara varan kavgaları nedeniyle otel yönetimi ve diğer müşterilere zaman zaman güçlük çıkarıyor.
Otelin eşyalarına zarar verdikleri söylenen mültecilerden iki kadının kesici aletlerle birbirlerini yaralaması ve ikisinin de tedavi altına alınması Otel Müdürü için bardağı taşıran son damla olmuş.
Mülteciler, adli ve tıbbi olaylarda polisin müdahalesiyle yüz yüze gelerek oteldeki yaşam koşullarını daha da güçleştiriyor.
İstanbul Oteli Müdürü Sami Öncel,"Belli kişiler var, hemen her gün olay çıkarıyorlar. Diğer mülteciler için de zor bu durum. Olay çıkaranların buradan alınması için her türlü girişimde bulundum fakat sonuç alamadım" diyor ve "son çare olarak" savcılığa suç duyurusunda bulunacağını ifade ediyor.
İstanbul Oteli'nde aylardır bir karmaşa sürüp gidiyor. Bu karmaşanın içinde, her şeyden uzakta iki kızıyla beraber kapandığı odada, umutla bir yerlerden gelecek "iyi haber"i bekleyen Belax'ın kısık sesi duyulmuyor.(SE/EZÖ)