Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muižnieks, Temmuz 2015’den bu yana Kürt illerinde uygulanan sokağa çıkma yasaklarının ve “terörle mücadele operasyonlarının” insan haklarına etkileri konularında bir memorandum yayınladı.
Muižnieks, Türkiye ziyaretinde devlet yetkilileri, Diyarbakır valisi Hüseyin Aksoy, şu anda tutuklu bulunan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı ile bir araya geldi ve bugün memorandumu yayınladı.
Orantısız güç kullanımı, hak ihlalleri
Memorandumda, Temmuz 2015’den bu yana Kürt illerinde uygulanan sokağa çıkma yasaklarının yasallığı, operasyonlarda uygulanan gücün orantısızlığı, sokağa çıkma yasakları ve son terörle mücadele operasyonlarının yol açtığı insan hakları ihlalleri gibi konularda kapsamlı değerlendirmelere yer verildi.
Muižnieks ayrıca, yaşananlara ilişkin etkili soruşturmalar yapılması ihtiyacı olduğuna ve 2013’te Gezi direnişi sonrası hazırlanan raporda da yer alan bulgu ve tavsiyelerin aynen koruduğu düşüncesiyle cezasızlık riskinin bulunduğuna dikkat çekti.
Tarafsız ve bağımsız yargı kaygısı
Memorandumda, sokağa çıkma yasakları ve terörle mücadele operasyonları ile ilgili soruşturmaların etkililiğine özgü bulgulara da yer verilmiş ve bu konuda savcıların ve hakimlerin, güvenlik güçlerini karşılarına çıkarmaktaki ve olayların resmi aktarımıyla çelişen bağımsız bilgi kaynaklarını ciddiye almaktaki gönülsüzlükleri olabileceği kaygısı dile getirildi.
Sadece Ağustos 2015’den beri süresiz devam eden sokağa çıkma yasaklarının bile etkilenen yerel halk bakımından çok ciddi insan hakkı olduğu vurgusu yapıldı.
Güvenlik güçlerinin işlediği suçlar
Ayrıca, güvenlik güçlerinin işlediği çok sayıda insan hakkı ihlali iddiasının son derece ciddi ve tutarlı olduğu belirtildi.
Hem Türkiye güvenlik güçleri tarafından işlenen geçmiş insan hakları ihlali kalıplarının devam ettiğine hem de geçmişte görülen cezasızlık durumunun bugün de işlediğine dikkat çekildi.
Operasyonlarla ihlal edilen insan hakları
Memorandumda, devlet görevlilerinin hesap verebilirliği konusunda Türkiye’de bir zihniyet değişikliğinin zorunluluğu olduğu ifade edildi.
Türkiye, cezasızlığın kökeninde yatan çok sayıda sebebi artık ele almaya ve bununla mücadele etmeye çağrıldı.
Memorandumda, Kürt illerinde çok büyük bir nüfusun birçok insan hakkının, Ağustos 2015’den beri yürütülen “terörle mücadele operasyonları” bağlamında ihlal edildiğini ifade edilerek, yetkililer tarafından kamuoyu önünde hataların ve insan hakları ihlallerinin kabul edilmesini gerektiğini belirtildi.
Memorandumda ayrıca operasyonlardan etkilenen kentlerdeki yerel nüfusa yönelik kamulaştırma yaklaşımının çifte cezalandırma olacağına değinildi. (AS)
* Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muižnieks’in Temmuz 2015’den bu yana Kürt illerinde uygulanan sokağa çıkma yasaklarının ve “terörle mücadele operasyonlarının” insan haklarına etkileri konularında hazırladığı memoranduma buradan ulaşabilirsiniz.