TMMOB üyeleri, Taksim postanesi önünde Hiroşima ve Nagazaki'de ölenlerin ve sakat kalanların fotoğraflarının yer aldığı ve gün boyunca açık kalacak bir pano ve stand kurdular ve nükleer enerjinin insanlara zararlarını anlatan broşürler dağıttılar.
"Bilimin insanlık adına, insanlığa karşı kullanımı: Nükleer Çılgınlık" başlıklı broşürde, dünyadaki nükleer silahlanmanın artarak sürdüğü örneklerle anlatılıyor.
TMMOB üyeleri tehlikeli ve yüksek maliyetli olmasına karşın Türkiye'de nükleer santral kurulmak istendiğini belirttiler.
Açıklamayı okuyan oda genel sekreteri Battal Kılıç, "Nükleer enerji, yüksek maliyet ve yüksek riskleriyle, bir enerji tercihi değil, askeri bir tercihtir. Ortadoğu'da nükleer askeri güç olacak diye kandırılan Irak'ın santralleri önce bombalanmış, sonra Fransa bu santralin tekrar devreye girmesini sağlamıştır" diye konuştu.
Nükleer enerji en yüksek risk grubunda
Kılıç, nükleer enerjiye karşı çıkış noktalarını şöyle sıraladı:
* İnsanlarda, kansere ve genetik zarara neden olması kaçınılmazdır. Kitlesel, rasgele ve açıkça cinayettir.
* Yalnız insan değil, hava, su, toprak da tehdit altındadır.
* Radyoaktif maddeler doğada yok olmazlar, binlerce yıl olan ömürleri sonunda başka bir radyoaktif elemente dönüşürler.
* Radyoaktivite içeren atıkların çevreden belli ölçülerde izole edilmesi için gerekli maliyet çok yüksektir.
* Yatırım maliyeti çok yüksektir.
* Güvenli değildir. En yüksek risk grubundandır.
* Teknolojik olarak tamamıyla dışa bağımlıdır.
* Dış borçlanma ve bağımlığı sürekli katlanarak artırır.
Ülke içi istihdam oranı düşüktür.
* Kuruldukları bölgelerde, tarım, ziraat, hayvancılık ve turizmi öldürür.(ÖG/EÜ)