Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel için söylediği "Bizim nazarımızda ha bir onbaşı konuşmuş ha Genelkurmay Başkanı" sözleri için hukuki süreç başlattı.
Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı da Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında, Ergenekon hakimleri hakkında söylediklerinden dolayı "adil yargılamayı etkilemeyi teşebbüs" iddiasıyla soruşturma başlatıldı.
Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Demirtaş'ın Özel'le ilgili sözlerine gönderme yapıldı. "Bir siyasi parti yöneticisinin basında yer alan söylemleri hakkında" başlığıyla duyurulan açıklamada, "Bir siyasi parti yöneticisinin Genelkurmay Başkanı'na yönelik sarf ettiği sözlerle ilgili hukuki süreç başlatılmıştır" ifadeleri yer aldı.
Demirtaş, geçen hafta yaptığı açıklamada "Kürtçe eğitimi uygun görmüyorum" diyen Genelkurmay Başkanı Özel'e 7 Ocak'ta şöyle tepki göstermişti:
"Önce sen (Uludere'de 28 Aralık'ta 35 kişinin hayatını kaybettiği) bu katliamın hesabını ver. Paşa hazretleri çıkıyor, emir buyuruyor. Senin rütben orgeneral de olsa bizim nazarımızda onbaşısın. Senin kıymetin o kadardır. Bunu böyle bil. Bizim nazarımızda ha bir onbaşı konuşmuş ha Genelkurmay başkanı. Bizim nazarımızda zerre kadar değerin, kıymetin yok."
12 Aralık'ta da Demirtaş'ın "barış gurubunu sahiplendiği" gerekçe gösterilerek, dokunulmazlığının kaldırılması için fezleke düzenlenmişti.
Kılıçdaroğlu'na soruşturma
Gazetelerdeki haberlere göre, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlığının kaldırılması için hazırlanan fezleke de Adalet Bakanlığı'na gönderildi.
Soruşturma Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatıldı. Kılıçdaroğlu, 10 Kasım 2011'de Silivri Cezaevi önünde yaptığı açıklamada, cezaevini toplama kampına benzetmiş ve Ergenekon davasına bakan mahkeme heyeti hakkında ''Onlara yargıç demeyi içime sindiremiyorum'' demişti. Ayrıca şu ifadeleri kullanmıştı:
"Burada aslında bir yargılama yapılmıyor, burada bir adalet dağıtımı söz konusu değil. Önyargılı olan yargıçların, siyasi otoritenin emrinde olan yargıçların, oynadıkları bir tiyatro var. Bunun adına yargılama diyorlar."
"21'inci yüzyılın Türkiye'sinde bir toplama kampının bahçesindeyiz. Bu toplama kampında birden fazla üniversite kuracak, ders verecek kapasitede insanlar var. Burada gazeteciler, bilim insanları, araştırmacılar, yazarlar var. Bunların tek bir ortak paydası var. İktidara muhalif olmak. İktidara muhalif olmanın bedeli 21'inci Yüzyılın Türkiye'sinde Silivri'de toplama kampında olmaktır. Bu bir demokrasi ayıbıdır."
Bu açıklama üzerine Silivri Cumhuriyet Başsavcısı Ali İşgören soruşturma başlattı. Fezleke iki madde üzerine hazırlandı: Mahkeme üyelerine hakaret ve adil yargılamayı teşebbüs iddiası. Eğer Kılıçdaroğlu'nun Meclis'te dokunulmazlığı kaldırılırsa hakkında bir iddianame hazırlanabilir. (AS)