Gezi direnişi, bundan 7 yıl önce, Taksim Meydanı'nda imar izni olmadan inşa edilmek istenen Topçu Kışlası için Gezi Parkı'nda başlayan çalışmayı protesto etmek isteyen insanlar ile başladı ve gün gün Türkiye geneline yayıldı.
Gezi Parkı'nın Asker Ocağı Caddesi'ne bakan duvarının 3 metrelik kısmı yıkıldı ve 5 ağaç yerinden söküldü. Taksim Dayanışması’yla birlikte parkın yıkılmasına karşı çıkan yaklaşık 70 kişilik grup iş makinelerinin önünde durarak yıkımı engellemek istedi.
Nihayet Gezi'ye Topçu Kışlası yapılamadı. Ancak Gezi direnişi boyunca 11 yaşındaki Berkin Elvan, 21 yaşındaki Hasan Ferit Gedik, 20 yaşındaki Mehmet Ayvalıtaş İstanbul’da, 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz Eskişehir’de, 26 yaşındaki Ethem Sarısülük Ankara’da, 22 yaşlarındaki Abdullah Cömert ve Ahmet Atakan Antakya’da, 18 yaşındaki Medeni Yıldırım ise Diyarbakır’da kolluk kuvvetleri ve dolaylı yaşanan olaylarda yaşamını yitirdi.
Taksim Meydanı’nın düzenlenmesi için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) açtığı yarışmayı, Gezi direnişi özelinde mimar Mücella Yapıcı'dan dinliyoruz:
"İki kere düşünmek gerekirdi"
"Son 20-25 yıldır açılan yarışmalarda hiçbir şekilde tartışma ve eleştiri süreci yürütülmediği için yarışma kültürü toplumda da kurumlarda da ne yazık ki oluşmadı. Yarışmalar bir nevi iş verme alanı haline çevrildi ve bu süreç kirletildi.
"Mimarlar Odası olarak bizler, bütün kamu yapılarının ve kamusal alanların mesleğimizin de gereği ve gelişiminin bir parçası olduğu için toplumun bütün kesimleriyle tartışılarak yarışmalarla elde edilmesi için mücadele etmiş, kuralların, yönetmeliklerin oluşması için de emek vermiş bir örgütüz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi gibi bir belediyenin de birtakım kamusal alanları özellikle yarışmalar yoluyla elde etme fikri ve çabası son derece önemli ve doğru bir yöntem. Onun için bu yarışmalar sürecini gerçekten kutlamak gerekir.
"Ancak her ne kadar yarışma fikri doğru bir yöntem olsa da Taksim Meydanı gibi Cumhuriyet döneminin bütün demokrasi anlayışının ifade edildiği bir hafıza mekanı için iki kere düşünmek gerekir.
"Meydanlar demokratik alanlardır"
"Taksim Meydanı herkesin kendini ifade edebildiği bir alan; 1 Mayıs meydanı, Cumhuriyet meydanı, kadın hareketinin meydanı, LGBTİ+ bireylerin meydanı ve dolayısıyla fiziksel olarak da tam bir meydandır. Çünkü bir meydanın en önemli özelliği, demokratik toplaşmaları çağırması ve rahatça toplanabilmeyi sağlamasıdır. Yani bir anlamda meydanlar demokratik alanlardır.
"Yurtdışında Türkiye’de olduğu gibi bir değişim, dönüşüm süreci görmüyoruz. Meydanları yüzlerce yıl aynı şekilde kalıyor. Onların çok daha eski bir tarihe dayanan bir meydan kültürü varken biz bu kültürü Cumhuriyet ile edindik. Osmanlı’da çok fazla meydan kültürü yoktu. Meydanlar daha çok cami ya da köy meydanları gibi ataerkil meydanlardı.
"Sağ iktidarların meydan okuması"
"Bu noktada Taksim Meydanı, özellikle sağ iktidarlar tarafından bir politik hesaplaşma arenası olarak seçildi. Beyoğlu’nun daha ziyade azınlıkların yerleştiği bölge olması, kiliselerinin orada olması gibi nedenlerden ötürü, iktidarlar oraya sanki bir gayrimüslim alanmış da müslümanlaştırılması gerekiyormuş gibi baktı. Mevcut iktidarın devam ettirdiği bu süreç aslında 1980’den itibaren başlamış, hatta bu dönemlerde turizm teşvik yasasıyla birtakım oteller meydana dikilmeye başlanmıştı.
"Şu an yapımı tamamlanan cami dikme fikri de yine aynı dönemden kalmaydı. Cami koyma meselesi bir planlama disiplininin sonucu veya kentin ihtiyacından doğan bir mesele olarak ortaya çıkmadı. Bunun ardında da aynı hesaplaşma arzusu, yani meydanı bir politik arenaya, meydan okuma arenasına çevirme hali vardır. O meydana cami dikmek, Taksim Meydanını meydan olmaktan uzaklaştırmak, meydanın politik izini silmek, iktidarın meydan okumasını o alana nakşetmektir.
"Meydan delik deşik edildi"
"Keza Atatürk Kültür Merkezi’nin yıkılması ve çok ilginç bir şekilde bunun bir yandan cami yükselirken yapılması, kamusal bir kültür merkezinin özelleştirilerek benzer bir projeyle ama içerik olarak çok farklı bir şekilde yeniden inşası, içine kızıl elmayı andıran bir şey koyulması gibi simgesel ve politik manevralar hep bu meydan okumanın parçası oldu.
"Ardından zaten meydanı üstü kapalı bir biçimde her türlü toplanmaya yasakladı ve Yenikapı, Maltepe gibi kent suçu işlenmek suretiyle inşa edilen dolgu alanları gösterip ‘Artık buralardır sizin meydanlarınız’ dedi. Gezi’nin hemen öncesinde başlayıp sonrasında da devam eden birçok usulsüz müdahaleyle Taksim Meydan delik deşik edildi, Maksem gibi Taksim’e adını veren birinci derece bir kültür varlığının arkasına tıkış tıkış inşa edilen caminin karşısında Cumhuriyet anıtının çok farklı bir şekilde kalmasıyla yaralandı ve sonuç olarak meydan olmaktan uzaklaştırıldı.
"Kavramsal tartışma yapılmamış"
"Şimdi bütün bunlar ortadayken, Taksim Meydanı bu kadar yaralı haldeyken eğer bir yarışma yapılıyorsa ya da fikir ileri sürülüyorsa, yıllardır süren bu meydan okuma haline karşı İBB’nin ya da yarışma sürecini yönetenlerin iddiası nedir, nasıl bir meydan düşünmektedirler diye sormak gerekir. Fakat yarışma öncesinde sendikalarla, meslek örgütleriyle, kadın örgütleriyle yani bu kentin bütün bileşenleriyle yeterince kavramsal tartışma yapılmadığını görüyoruz.
"Uluslararası arenada da daha çok Gezi vasıtasıyla tanınan, 1 Mayıs 1977’yi, Gezi’yi, 6-7 Eylül olaylarını, Kıbrıs mitinglerini ve daha nice tarihsel olayı yaşayan bir meydandan söz ediyoruz. Burada hem siyasi hem demokratik hem sosyal bir hafıza var. Dolayısıyla belediye her ne kadar çeşitli çalıştaylar yaptığını söyleyen bir yerde dursa da çıkan sonuçlardan gördüğümüz, düzenleme öncesinde ciddi bir kavramsal tartışma açmaması nedeniyle kavramsal bir altyapı oluşturamamış ve çalışmaları yetersiz kalmıştır.
"Bu noktada, aslında birbirine benzeyen ama birbirinden çok farklı 3 eşdeğer projeyi, yarışma bilincini, meydan bilincini, kamusal bilincini geliştiremediğiniz bir ortamda halk oyuna sunarak seçmek popülist bir yaklaşımdan öteye gidemez.
"Bu eleştiriler bir fırsat"
"Taksim Meydanı’nın bir demokrasi meydanı, cumhuriyet meydanı ve bir toplanma alanı olarak değerlendirilmeden, bir nevi parkın devamı ya da oradaki otellerin önüne özel park gibi düşünüldüğünü hissettiren projeler. Ben burada meydanın politik ve sosyal hafızasının ciddi bir şekilde ihmal edildiğini ve hem yerel yönetimin hem yarışmacıların meydandan vazgeçtiklerini düşünüyorum.
"Son olarak söylememiz gereken, yarışmalarla karar almak çok önemlidir ama bundan daha önemlisi öncesinde altyapıyı oluşturmak gerekir. Ne yazık ki bu yarışmada bütün bu sürecin doğru örgütlenmediğini ve bir kaçış görüyorum. Ortada bir politik fikir yok. Ama çok geç değil.
"Meydan tasarımları çok önemlidir, çok katmanlıdır ve aceleye yer yoktur. Bu yarışmayı baz alarak, bir fırsat kabul ederek edinilen deneyimin hem belediye hem kamu hem bizler için daha doğru bir yöne evrilmesi adına bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
"Taksim, meydandır"
"Gezi Parkı çok kötü durumda. Şu anda orayı temizlemek, yeşertmek benim için çok çok daha faydalı bir emek olacak. Yapılacak çok şey var. Bu tartışmayı başlatması açısından çok olumlu buluyorum ve hep birlikte kırmadan dökmeden bu çabanın desteklenmesi ve ders çıkarmak gerektiğini söyleyebilirim.
"İBB’nin sonraki süreçte atacağı adımlarda bu işler için ayırdığı kadroların biraz daha dikkatli, fedakar ve tarafsız olması da oldukça önemli. Umarım bütün bu eleştiriler, yazılar bizi daha doğru bir yarışmalar sürecine götürür. Taksim, meydandır."
Mücella Yapıcı hakkındaYüksek mühendis mimar, kent hakkı savunucusu. 1951 İstanbul doğumlu. İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi mezunu. TMMOB Mimarlar Odası Afet Komisyonu ve TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Kentleşme, Afet Komitesi ve Çevre Etki Değerlendirme Kurulu üyesi. Taksim Gezi Parkı eylemlerinde Taksim Dayanışması ekibinde yer aldı. |
MEKANIN HAFIZASI YA DA TAKSİM MEYDANI PROJESİ YAZI DİZİSİ
Mekanın hafızası ya da Taksim Meydanı projesi
Ertuğrul Kürkçü: Bize Taksim'de ağaç değil hürriyet lazım
Karakaşlı: Taksim Meydanı ülkedeki pek çok şey gibi yaralı
Tekiner: Hakikatin üstünü bir kez daha örten kolaycı projeler
Laki Vingas: Şehrin kalbi olan bir meydan yaratılmalı
HAFIZA MEKANI TAKSİM MEYDANI 1977 1 Mayıs katliamını unutmamak için |
(TP)