ABD Hava Kuvvetleri 3 Ekim’de Afganistan’ın Kunduz kenti yakınlarında gerçekleştirdiği hava saldırısı esnasında insani yardım hizmeti sunmak amacıyla bölgede yer alan bir hastaneyi vurdu.
Dünyanın en büyük insani yardım kuruluşlarından birisi olan Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü’ne (MSF) ait olan sahra hastanesinde saldırı sonucunda üçü çocuk 10 hasta ve 12 sağlık çalışanı hayatını yitirdi.
Olayın ardından ilk etapta ABD Hükümeti ya da Afganistanlı yetkililer herhangi bir sorumluluk almaktan kaçınırken, kanıtların açık ve net olması, ayrıca görgü tanıklarının da bulunması sonucu ABD Hükümeti adına General John F. Campbell, dün bir basın açıklaması yaparak saldırıyı ABD ordusu adına üstlendi.
Campell: Trajik bir kaza
Afganistanlı güçlerin yardım çağrısı üzerine hava desteği olarak bölgeye intikal ettiklerini dile getiren Campell, olayı da trajik bir kaza olarak nitelendirdi.
Koalisyon içerisinde ABD ile birlikte hareket eden Afganistan Hükümeti yetkilileri de benzer bir açıklama yaparak hastane alanı içerisinde Taliban militanları olduğunu ve çatışma yaşandığını iddia etti.
MSF Direktörü gerçeği açıkladı
Fakat MSF Genel Direktörü Christopher Stokes açıklamasında ABD’nin belirsiz tutumunu eleştirirken bir yandan da Afganistan yetkililerini yalanladı:
“Bugün ABD Hükümeti, Kunduz’daki hastanemizi hedef alan ve toplam 22 hasta ve çalışanın ölümüne sebep olan hava saldırılarının kendileri tarafından gerçekleştirildiğini kabul etti.
Saldırıyı tanımlama biçimleri ise, ‘ikincil hasar’dan ‘trajik bir olay’a ve hatta şimdi de sorumluluğu Afganistan hükümetine yıkmaya varacak şekilde anlık olarak değişiyor. Gerçek şudur ki; bu bombaları Amerika Birleşik Devletleri attı! ABD, içerisi hasta ve MSF çalışanı dolu olan bir hastaneyi vurdu.
Her ne kadar koalisyonun bir parçası da olsa, ABD vurduğu hedeflerin sorumluluğunu almak durumundadır. Bu korkunç olayın herhangi bir gerekçesi olamaz. Afganistan ve ABD’li kaynakların olanlara dair açıklamalarında yer alan çelişkiler sebebiyle tam anlamıyla şeffaf ve bağımsız bir soruşturmaya duyulan ihtiyaç hayati boyutta.”
“Bağımsız ve uluslararası soruşturma”
Dünya genelinde bir kampanya başlatan MSF bu açıklama ile kapsamlı, bağımsız ve uluslararası bir soruşturma çağrısı yaptı.
Ayrıca Stokes, Afganistan ve ABD hükümetleri tarafından başlatılan iç soruşturmalara da değinerek bu çabaların yetersiz olacagını vurguladı:
MSF: Açık bir savaş suçu
“Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), açık bir şekilde savaş suçu islenmiş olduğu varsayımı doğrultusunda, uluslararası bağımsız bir kuruluş tarafından olaya dair kapsamlı ve şeffaf bir soruşturma başlatılmasını talep edşyor.
Çatışmaya taraf olan bir kurumun iç soruşturmasıyla yetinmek mümkün değil. Cumartesi günü gerçekleşen ABD hava saldırılarına kadar hiçbir MSF çalışanı, hastane sahası içerisinde bir çatışma durumu bildirmemişti.
Hastanemiz tamamıyla hasta, hasta yakınları ve personelimiz ile dolu durumda. Saldırıda üçü çocuk olmak üzere 10 hasta ve 12 MSF çalışanı öldürüldü. Tekrar etmek isteriz ki; hastane sahasının diğer alanları el değmemiş bir şekilde dururken, sağlık personelimizin hasta tedavilerini gerçekleştirdiği ana hastane binası, hava saldırıları esnasında doğrudan hedef alınarak tekrar tekrar vuruldu.”
Soruşturma, ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) tarafından yürütülüyor.
BM de “savaş suçu” dedi
Birleşmiş Milletler (BM) de saldırıların “affedilemez” olduğu ve “muhtemelen savaş suçu kapsamına girebileceği” görüşünde. (OA/AS)
Sınır Tanımayan Doktorlar |
Sınır Tanımayan Doktorlar, 1980 yılından beri Afganistan’da medikal insani yardım hizmetleri sağlıyor. Özellikle ABD işgali ardından bölgede artan tıbbi destek ihtiyacına cevap verebilmek için birçok bölgede hastaneler kuran MSF, aynı zamanda aşı kampanyaları, açlıkla mücadele ve bölgedeki hastanelere ilaç desteği hizmetleri de sağlıyor. Son dönemde bölgede artan çatışma ortamında, MSF orada kalarak sağlık hizmeti vermeye devam eden az sayıdaki organizasyon biri. Sınır Tanımayan Doktorlar benzer bir şekilde, Türkiye ve Suriye’de de ücretsiz tıbbi insani yardım hizmetleri veriyor. Özellikle Suriye’deki iç savaşın başında bu yana birçok hastane, ayaklı bakım ünitesi, psiko-sosyal destek vb hayati öneme sahip proje yürüten örgüt, Türkiye içerisinde de sığınmacılara yönelik destek faaliyetlerine devam ediyor. |