Suriye Geçiş Dönemi Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, resmi temaslarda bulunmak üzere Rusya’nın başkenti Moskova’ya gitti. Kremlin Sarayı’nda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü.
Rusya heyetinde Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak ve Kremlin Dış Politika Danışmanı Yuriy Uşakov yer alırken, Suriye heyetinde ise Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani, Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra, İstihbarat Başkanı Hüseyin es-Selame ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mahir eş-Şara hazır bulundu.
Rusya’nın resmi haber ajansı Sputnik’in aktardığına göre, Putin, görüşmenin başında yaptığı açıklamada, Rusya-Suriye ilişkilerinin her zaman “son derece dostane” nitelikte olduğunu vurguladı.
Suriye’nin zor bir dönemden geçtiğini belirten Putin, ülkede gerçekleştirilen parlamento seçimlerinin “tüm siyasi güçler arasındaki işbirliğini güçlendireceğini” söyledi.

Suriye Halk Meclisi seçimleri: Kadın ve azınlık temsili zayıf kaldı
“Bu süreçte Rusya’nın önemli bir rolü olacak”
Putin, “Biz Rusya olarak Suriye ile hiçbir zaman siyasi durumumuza veya özel çıkarlarımıza bağlı bir ilişki yürütmedik. On yıllar boyunca hep tek bir şeye odaklandık: Suriye halkının çıkarları” dedi ve ekledi: “Dünya şu anda yeni bir Suriye’yle tanışıyor ve bu süreçte Rusya’nın önemli bir rolü olacak.”
İki ülke arasında onlarca yıldır ‘özel ilişkiler’ geliştiğini vurgulayan Putin, “Ülkeler arasında uzun yıllara dayanan tarihi bağlar mevcut, ortak çalışmalar devam edecek. Pek çok ilgi çekici ve faydalı girişim görüldü, bunları hayata geçirmek için elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız” diye konuştu.

Eş-Şara: Rusya'yla güçlü ilişkilere sahibiz
Suriye Geçiş Dönemi Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ise “Suriye ve Rusya arasında güçlü ilişkiler var ve biz bu ilişkileri yeniden tesis etmek için çalışıyoruz” dedi.
Rusya ile yapılan tüm önceki anlaşmalara saygı duyduklarını belirten Eş-Şara, şunları kaydetti:
“Rusya ve Suriye, ekonomik işbirliği de dahil olmak üzere önemli bir işbirliği sürdürüyor. Ayrıca ekonomik ilişkiler de dahil önemli işbirliği köprüleriyle birbirimize bağlıyız, gelecekte de bu konuda çalışmaya devam ederek ilişkilerimizi yeniden canlandırmaya çalışacağız.”

Kremlin: Suriye’deki Rusya üsleri ele alınacak
Suriye devlet televizyonu El-İhbariyye’nin haberine göre, Eş-Şara, iki ülke arasındaki ilişkilerin yanı sıra ortak ilgi alanına giren küresel ve bölgesel gelişmeleri ele almak amacıyla Moskova’ya gitti. Eş-Şara’nın Putin ile görüşmede, Rusya’nın Suriye’deki varlığı, Suriye’deki askeri tesislerin yeniden yapılandırılması, ikili ilişkiler ile bölgesel ve küresel son gelişmeleri ele alacağı belirtildi.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise Putin ile Eş-Şara arasındaki görüşme öncesi düzenlediği basın toplantında, Suriye’deki Rusya askeri üsleri konusunun bir şekilde gündeme gelmesinin beklenebileceğini söyledi.
Peskov, Putin ve Eş-Şara’nın Moskova’daki görüşmelerinin ardından basın toplantısı düzenlemeyi planlamadıklarını ifade etti.
Rusya-Suriye ilişkilerinin tarihsel seyri
İki ülke arasındaki ilişkiler, Soğuk Savaş dönemine uzanan köklü bir diplomatik ve askeri işbirliği geleneğine dayanıyor. Sovyetler Birliği yıllarında başlayan bu yakınlık, Suriye’nin Moskova’yı stratejik bir müttefik olarak görmesiyle daha da pekişti.
1957, Şam’ın Moskova’ya yöneldiği ve iki ülke arasında askeri, ekonomik ve teknik işbirliğinin resmen başladığı yıl oldu. Bu yakınlaşma, özellikle ABD’nin Suriye’ye yönelik baskılarına ve Türkiye sınırında artan NATO varlığına bir tepki olarak gelişti.
1963’te Baas Partisi’nin iktidara gelmesiyle ilişkiler daha da kurumsallaştı; Suriye, Sovyetler Birliği’nin Ortadoğu’daki en önemli müttefiklerinden biri haline geldi. 1970’lerden itibaren savunma, enerji ve altyapı alanlarında gelişen ortaklık, Sovyet desteğiyle Suriye ordusunun modernleşmesinde belirleyici rol oynadı.
Şam ile Moskova arasındaki yakın ilişkiler, Hafız Esad döneminde (1971–2000) stratejik bir nitelik kazandı. Soğuk Savaş boyunca Sovyetler Birliği’yle kurulan ittifak, Suriye’ye askeri teçhizat, eğitim ve ekonomik destek sağlarken Moskova’ya da Ortadoğu’da güvenilir bir müttefik kazandırdı. Hafız Esad yönetimi, özellikle İsrail’le yaşanan gerilimlerde Sovyet desteğini kritik gördü.
Beşar Esad’ın 2000’de iktidara gelmesiyle birlikte ilişkiler bir süre durağan seyretse de 2000’li yılların ortalarından itibaren yeniden ivme kazandı. Savunma alanındaki iş birlikleri ve enerji anlaşmaları bu dönemde güçlendi. Batı ile ilişkilerin gerilmesi, Beşar Esad’ı Moskova’ya daha fazla yakınlaştırdı; Rusya, hem diplomatik hem güvenlik alanlarında Suriye’nin başlıca stratejik ortağı haline geldi.
2011’de başlayan iç savaş, iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir dönüm noktası oldu. Rusya, Şam’ın daveti üzerine 2015’te askeri müdahalede bulunarak Esad yönetiminin ayakta kalmasında belirleyici rol üstlendi. Hava operasyonları ve askeri danışmanlık desteğiyle Suriye ordusunun sahadaki kontrolünü yeniden tesis etmesine yardımcı oldu. Aynı zamanda diplomatik düzlemde de Suriye’nin uluslararası izolasyonunu kırmak için çaba gösterdi.
Bu süreçte Moskova, Suriye’deki varlığını yalnızca askeri değil, siyasi ve ekonomik boyutlarda da derinleştirdi. 1971’de kurulan Tartus Deniz Üssü, iç savaş yıllarında genişletilerek modernize edildi ve Rusya’nın Doğu Akdeniz’deki askeri varlığının merkezi haline geldi. Hmeymim Hava Üssü ile birlikte bu iki üs, Moskova’nın bölgedeki etkisini pekiştirdi.
Esad ailesinin 53 yıllık iktidarının ve Baas Partisi’nin 61 yıllık hâkimiyetinin 8 Aralık 2024’te sona ermesinin ardından Rusya-Suriye ilişkileri yeni bir döneme girdi. Moskova, Şam’daki geçiş dönemi yönetimiyle temaslarını sürdürürken, geçmişte inşa ettiği stratejik bağları koruma ve Suriye’nin geleceğinde etkin bir rol üstlenme arayışını sürdürüyor. Ancak Rusya’nın Beşar Esad ve ailesine ev sahipliği yapması, taraflar açısından hassas bir konu olmanın yanı sıra iki ülke ilişkilerinde potansiyel bir gerilim unsuru olarak öne çıkıyor.
(VC)








