"Bağımsız bir kadın örgütlenmesi ve kaymakamlık arasındaki işbirliği gerçekleşmesine karşın, kurumsallaşmanın sağlanamamış olması ve bütçe yetersizliği nedeniyle sığınak çalışmasının geleceği belirsizlik taşıyor."
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı yaptığı basın açıklamasında kaymakamlık tarafından karşılanan temel gereksinimlerden bazılarının karşılanamaz hale gelmesiyle son aylarda sığınaktaki kadın ve çocukların yaşamının ciddi biçimde zorlaştığını açıkladı.
"Sığınak faaliyetleri kaymakamların iyi niyetine kalmasın"
"Faaliyetler, kaymakamların iyi niyetine bağlı olmanın ötesine geçemiyor, yöneticilerin değişmesi durumunda aksaklıklar kaçınılmaz. Nitekim yeni dönemde karşılıklı sorumlulukları düzenleyecek olan protokol henüz imzalanamadı."
4 Temmuz 2006'da yayınlanan Başbakanlık Genelgesine göre sığınak çalışması gerçekçi bir bütçe ve edinilen deneyimlerin ışığında hazırlanan bir protokol aracılığıyla kurumsallaşmalı.
Şiddet sonucu 31 kadının tedavi görmesi sağlandı
Sığınakta bu süre içinde 93 kadın ve 68 çocuk kaldı. Kapasitesi 18 kişi olan sığınak, zaman zaman 30 kişiyi ağırladı. Sığınakta kaldıkları süre içinde 57 kadın ve 26 çocuğa düzenli psikolog, 22 kadınaysa psikiyatr desteği sağlandı.
Yaşadığı şiddet nedeniyle vücudunda hasar oluşmuş 25 kadın ve 31 çocuk, sağlık kurumlarında uzun süreli tedavi gördüler, bir kadında fiziksel hasarın kalıcı olduğu tespiti yapıldı. Altı kadın hamileydi ve hamilelik döneminde de şiddet görüyordu, bunlardan ikisi sığınakta kaldıkları süre içinde doğum yaptı.
66 kadın yeni bir hayata başladı
Sığınaktan ayrıldıktan sonra Mor Çatı'yla bağı süren 66 kadın, kendileri ve çocukları için şiddetten uzak yeni bir yaşam kurdu; ev açıp düzenli işlerde çalışmaya başladı.
İki yılda sığınma evinden 93 kadın yararlandı. 66 kadın yeni bir hayata başladı. Mor Çatı "Başbakanlık Genelgesi uygulansın" diyor.
Sığınakta kalan ve çoğunun can güvenliği tehdit altında olan kadınlardan 29'u 4320 sayılı yasanın uygulanması, yani eşinin kendisinin ve çocuklarının yanına yaklaşmaması istemiyle yetkililere başvurdu.
Ancak 19'u bu kararın çıkarılabilmesini sağladı, bu da aylarca sürdü.
Kadınlardan Mor Çatı deneyimleri...
B.R: “Sığınağa gelmeden önce hayatım bir cehennem gibiydi. Gördüğüm şiddet nedeniyle kaburga kemiğim kırıktı. Hamileydim ve üç çocuğum daha vardı. Kendimi sığınağa zor attım. 'Kurtuluşum yok' derken, buraya ulaştım.
Buraya sığındığım günden beri her şeyden önce bir insan olduğumu, kendime güvenmeyi, ayaklarımın üstünde tek başıma durmayı öğrendim. Artık hiçbir zaman ezilmeyeceğim.”
Ç.L: “Kocam beni öldürmeye teşebbüs etti. Boşanmak istiyordum, ama sokağa bile çıkmama izin yoktu. Komşuların yardımıyla kaçtım. Bir avukat buldum, o da beni Mor Çatı’ya gönderdi.
Dünyaya yeniden gelmiş gibiyim. Boşanma davam sonuçlanmak üzere. 4320 kararı çıkarttım. Kocam çocuklarıma ve bana yaklaşamıyor. Umarım, bir değil, birçok sığınma evi açılır. Bizim gibi insanlar kurtulur.” (GG)