Eylemlerle ilgili haberler yalnızca Konya'da yayın yapan Merhaba Gazetesi'nde ve Bağımsız İletişim Ağı'nda (BİA) yeraldı.
Bu hükümetle zor, Konyalılar Göreve...
Merhaba gazetesinde Çetin Oranlı imzasıyla yayınlanan ve tesislerin modernize edilmeden özelleştirilmesinin olası tehlikelerine dikkat çeken yazı şöyle:
Kapıya kilit, ekonomiye darbe
Modernize edilmeden Seydişehir Eti Alüminyum'un özelleştirilmesi, tesislerin kapısına kilit, ülke ekonomisine darbe vurulması anlamını taşıyor.
Yapılması gereken; modernizasyon çalışmalarının hemen başlatılması, gerekli doğalgaz yatırımının tamamlanması, küçük kâr eden bir Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) olarak değil, 'altın kuruluş' olarak tesislerin görücüye çıkarılması...
Kısa bir tarihçe
Özelleştirme kapsamına alınan Seydişehir Eti Alüminyum Tesisleri'nin önemi büyük. Tesislerin hem istihdam, hem üretim, hem de yarattığı reel gelirler açısından ülke ekonomisine katkısını anlamak için şu ön bilgiler dikkate alınmalı.
4 Mayıs 1973'te ilk alümina ve 21 Ekim 1974'te ilk birincil alüminyum üretimini gerçekleştiren tesis, daha sonra profil, sıcak-soğuk hadde ürünleri ile folyo üretimine geçti.
Çalışanlar ve Seydişehir ekonomisi
Tesislerde 2 bin 309'u işçi, 500'ü memur, mühendis ve güvenlik görevlisi olmak üzere toplam 2 bin 809 kişi istihdam ediliyor. Aileleri ile birlikte düşünüldüğü takdirde ilçede yaklaşık 15 bin kişinin doğrudan ekmek kapası Eti Alüminyum Tesisleri. Bunun yanısıra tesislerle ikincil düzeyde ilişkili olanlar, ihaleyle iş yapanlar, tesislerden ürün alıp satanları da gözardı etmemek gerek.
Ülke için önemi
Kısacası, tesisler sadece Seydişehir ve Konya için değil, ülke ekonomisi için de önemli. Çünkü Seydişehir'de üretimin durması; alüminyum üretiminde ülke ekonomisinin tamamen dışa bağımlı hale gelmesi anlamını taşıyor. Kendi öz kaynaklarımızla reel gelir üretmek yerine, döviz kaybederek, aynı ürünü dünya piyasalarından temin etmemiz sözkonusu.
Hammaddesi yanında
Seydişehir, alüminyumun hammaddesi boksit cevheri yönünden son derece zengin. Boksit yatakları, tesislere sadece 25 km. uzaklıkta bulunuyor. (Bu arada hatırlatalım; alüminyum fabrikasına sahip bazı gelişmiş ülkelerde bu madenden bulunmadığı için, fabrikaya bir diğer ülkeden ithal boksit cevheri taşınıyor.)
70 yıllık hammadde rezervi
Burada tam 7 tane ruhsatlı saha var; toplam rezerv 47 milyon ton civarında. Yılda 437 bin ton boksit işlenerek, 200 bin ton kalsine alümina ve bundan da 60 bin ton birincil alüminyum elde ediliyor. Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Uz 'un deyişiyle, "Seydişehir'de 70 yıllık boksit rezervi mevcut."
Fiyattaki belirleyici rolü
Tesisler, Türkiye'nin toplam alüminyum ihtiyacının yüzde 30'unu karşılıyor. En önemlisi de Seydişehir Eti Alüminyum'un sektörde oynadığı belirleyici rol; Londra Metal Borsası'na göre, ülke piyasasındaki fiyatlar Seydişehir'den belirleniyor.
110 milyon dolarlık ithalat
Dahası; bu tesisler üretim yapmazsa, yıllık 110 milyon dolarlık ithalatın gerçekleşmesi zorunluluk olacak. 11 milyon 233 bin 818 m2 açık, 330 bin m2 kapalı alan üzerine kurulu tesislerin yıllık ihracatı 80 bin ton civarında. Seydişehir Eti Alüminyum, alanında Türkiye'nin ilk ve tek entegre tesisi olma niteliğini taşıyor.
Esas sorun modernizasyon
Bilindiği gibi; tesislerin en önemli sorunu modernizasyon. Özelleştirme kapsamına alınan tesislerin modernize edilmeden gerçek değerinde alıcı bulması mümkün değil, dahası böyle alelacele bir özelleştirme acı sonu beraberinde getirebilir.
Gerçek değeri artar
300 milyon dolarlık modernizasyon yatırımı ile tesislerde 110 bin tonluk kapasite artırımı, maliyetlerin ucuzlaması ve çalışanlar için sıhhi bir ortam gerçekleşebilecek. Bunun yanısıra tesislerin gerçek değeri 800 milyon dolara ulaşacak. Ancak 1986 yılından bu yana Eti Alüminyum'un modernizasyonu yatırım programında olmasına karşın, gerçekleşmedi.
Bu hükümetle zor
Seydişehir'in kapısına kilit vurulmasına yol açacak girişimi başlatan mevcut hükümetle birlikte gerçekleşmesi de mümkün görünmüyor. Başkan Uz'un önemli bir tespiti var bu noktada: "Seydişehir Eti Alüminyum Tesisleri, kapat-aç yöntemi ile çalışabilecek bir tesis değildir. Eğer üretim durursa, burası tamamen kapatılır." İşte Seydişehir'i bekleyen tehlikeli son bu...
İşin ilginç yanı hükümetin 'infaza' sürüklediği tesisler için döşenen doğalgaz boru hattı. Konya-Seydişehir arasındaki 110 km'lik doğalgaz boru hattının (2 km'lik kısmı hariç) tamamı döşendi. Hükümet bir taraftan tesisleri gözden çıkarırken, diğer yandan da onun için enerji yatırımı yapıyor.
Kar eden KİT
Tüm bu veriler ard arda sıralandığında tesislerin böylesine hesapsız-kitapsız özelleştirilmesine anlam vermek mümkün değil. Seydişehir Eti Alüminyum zarar eden bir KİT değil ki. Hatta 2000 yılında 3.2 trilyon TL kar etti.
Konyalılar göreve...
Öyle ise bu acele niye? Tesisler, modernize edildikten sonra gerçek değeriyle görücüye çıkarılsa daha iyi değil mi? Yoksa, Türkiye'de kamunun elindeki değerlerden vazgeçmesini sağlayan tabii bir refleks mi var?
Şimdi, bu konuda en doğru olanı yapmak için görev tüm Konyalılar'a düşüyor...(ÇO/YÖ)