Ekonomik şiddete maruz kalan ve iş bulmak için çırpınan gençler ve çocuklar kölelik diye tabir edilebilecek işleri yapmak ve kabul etmek zorunda kalıyorlar.
Casa Alianza, sadece dokuz aylık bir araştırmayla ve sadece Guatemala'da, kız çocuklarının çalıştırıldığı 264 genelev tespit etti.
BM Eğitim Bilim ve Kültür Organizasyonu (UNESCO) ve BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Panama'da, 23-25 Ağustos'ta, köleliğe karşı kamuoyu yaratmak ve köleliğin günümüz toplumu üzerindeki etkilerini araştırmak üzere bir konferans düzenledi.
Kölelik kalkmadı, şekil değiştirdi
Çok az insan bugün Latin Amerika ve Karayipler'de yaşayan 510 milyon insanın 150 milyonunun eski Afrikalı kölelerin torunları olduğunu biliyor. Panamalılar üzerinde yapılan genetik araştırmalar ülke nüfusunun yüzde 30'unun aile ağacında Afrikalılar olduğunu gösteriyor.
1804'te bağımsızlığını kazanan Haiti, Amerika kıtasındaki ABD'den sonraki ikinci bağımsız devlet olmuştu. Haiti bağımsızlığını bu topraklara Afrika'dan getirilen 16 milyon Afrikalı kölelerden bir kısmının ayaklanması sonucunda kazanmıştı.
21. yüzyılda, her yıl yaklaşık 700 bin kişinin insan ticaretine, köleliğin modern haline, maruz kaldığı tahmin ediliyor.
Aralarında 14-15 yaşındaki Honduraslı kızların da olduğu modern zamanların köle ticareti kurbanları, gemiler yerine otobüslere bindiriliyor ya da bir kamyonun arkasına tıkılıyorlar.
Kölelerin dövülmesi ya da kölelere tecavüz edilmesiyle ilgili son 400 yılda hiçbir şey değişmedi.
Geçtiğimiz hafta boyunca, BM Genel Kurulu sayesinde, dünyanın dört bir yanında insanlar "kölelik insanlık onuruna aykırıdır" diye bağırdı. Fakat sadece Güney Amerika'da 170 bin "çalışan" çocuk var.
Bu genç kızların çoğu günde 12-14 saat çalıştırılarak sömürülüyor; eğitim ya da oyun oynama hakkından mahrum kalıyor. Zengin ailelerin yanına verilen kızlar yerleri siliyor, yemek yapıyor ve sahiplerinin tüm kaprisleriyle uğraşmak zorunda kalıyorlar.
El Salvador'daki şeker kamışı tarlalarında çalışan çocuklar, Guatemala'da diğer çocuklar oynayabilsin diye oyuncak fabrikasında çalışan çocuklar ve Nikaragua sahillerinde dalgıçlık yapan çocuklar var.
Yasa yapmak yeterli değil
Gana ya da Guatemala'da, Nijerya ya da Nikaragua'da, köleleştirilmiş ya da köle gibi yaşayan çocukların durumu aynı.
Amerika kıtasındaki, ABD hariç, tüm ülkeler BM Çocuk Hakları Sözleşmesini imzalamış durumda. Köleliğe karşı mücadele etmek için gerekli yasalar var; tek yapılması gereken bu uygulamalara tolerans göstermekten vazgeçmek.
Değişimin gerçekleşmesi için belki de 23 Ağustos 1792'de Santa Domingo'da yaşanan gibi bir başkaldırının yaşanması lazım. Belki de kız çocukları ellerindeki bezleri atıp bulaşık yıkamayı reddetmeliler, ama sonra ne olacak? Bu çocuklar nasıl yemek bulacak?
Varolan durumun suç ortağı olan toplumumuz, yardım etmeye pek hevesli görünmüyor; öyle olsa o kızlar bu durumda zaten olmazdı. Amerika kıtasının beyaz oligarşisi de o topraklarda yaşayan eski Afrikalıların yüzde 93'ünün yoksullukla boğuşuyor olmasından da rahatsız olmuyor.
Belki de, insanlığın çöküşü tarihten ders almamamız yüzünden gelecek. Ya da çocukların yeni dünyanın gerçek hazineleri olduğunu anlayamamızdan...
* Bu yazıyı Erhan Üstündağ, Casa Alianza Latin Amerika direktörü Bruce Harris'in Panama konferansındaki "Bölgede Çocuk Ticareti: Köleliğin Modern Formu" başlıklı sunumundan kısaltarak Türkçeleştirdi.
Casa Alianza
Casa Alianza, Guatemala, Honduras, Meksika ve Nikaragua'da faaliyet gösteren ve sokak çocuklarının korunması ve rehabilitasyonu için çalışan bağımsız, kar amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşu.
Casa Alianza, New York merkezli Covenant House'un Latin Amerika ayağını oluşturuyor. Daha fazla bilgi için web sitesine bakılabilir. (EÜ/YS)