Zorunlu göç mağduru Kürtlerin haklarıyla ilgili çalışmalar yürüten Göç Edenler Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği (Göç Der) ve Kürt kültürü üzerine çalışmalar yürüten Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) temsilcileri TRT 6'da (TRT Şeş) başlayan Kürtçe yayının "yerel seçim yatırımı" olduğunu söyledi ve Kürt sorununun çözümüne yönelik olarak geliştirilmediğini belirtti.
Diyarbakır'daki Kadın Merkezi'nin (KA-MER) Başkanı Nebahat Akkoç ise, yayını "Bir devlet televizyonunda Kürtçe yayın yapılmasını büyük bir sevinçle karşılıyorum" diye değerlendirdi.
TRT 6 televizyonu, dün saat 19.00'da Nilüfer Akbal ve Rojin'in sundukları ve şarkılar söyledikleri bir programla başlamıştı. Kanal günde 12 saat Kürtçe yayın yapacak.
MKM: İlgi göremeyecek, sıkıntı yaşayacaklar
MKM yöneticisi Mehmet Akyüz, bianet'e "Kültür ve sanat ağırlıklı bir yayın politikası izleyecekler. Kürtçe haber ve program gerçekleştirmede sıkıntı yaşayacaklar. Bunda kanalın bakış açısına yönelik tepkinin, dolayısıyla da yayına gösterilen ilgisizliğin de payı var" dedi.
Beyoğlu, Galatasaray meydanında bir basın açıklaması düzenleyen MKM ve kuruluşa bağlı sanatçılar, "Kürt sorununun çözümünde önemli olabilecek TRT'deki Kürtçe yayına ilişkin adımın günlük politikalara kurban edildiğini" ileri sürdü.
Basın açıklaması okuyan Murat Batgi, şöyle dedi:
"Kürt sanatçılar olarak, anadilimiz, kimliğimiz ve kültürümüzü geliştirme, halkımız ve insanlıkla paylaşma yönünde bunca baskı mekanizması dururken, kurumlarımız ve bizler üzerinde sayısız soruşturma sürerken, devletin Kürtçe televizyon girişimini hukuksal ve ahlaki olarak samimiyetten, inandırıcılıktan uzak görüyor ve hiçbir biçimde bu çalışmaya destek sunmayacağımızı ifade ediyoruz."
Açıklamada, Kürtçe kanalın hukuksal güvencesi olmadığı, Kürtçe'nin anayasal güvenceden yoksun olduğu ve Meclis tutanaklarında "bilinmeyen bir dil" olarak nitelendirildiğine işaret edildi.
Akkoç: Çok önemli buluyorum
KA-MER'den Nebahat Akkoç, "Grup olarak Cumhurbaşkanı ve Başbakanı ziyaret etmiştik. O ziyaretlerin birinde de, her zaman olduğu gibi, bu yayını savunmuştum. Kadına yönelik şiddet üzerinde çalışmaya başlayalı neredeyse 15 yıl oldu. Kadının yasal haklarını ve bunu kendi dilinde öğrenme hakkını hep savundum. Yayının devlet televizyonunda yapılıyor olmasını da tabi çok önemsiyorum" diye konuştu.
"Yayın yeni başladığı için niteliğine ilişkin bir şey söyleyemeyeceğim ama içeriğine müdahale edeceğiz. Program yapan arkadaşlarla dayanışma içerisinde olacağız."
Tokat: Kürtlere hakaret ediyor, izlemiyoruz
Göç-Der yönetim kurulu üyesi de Cemil Tokat ise, "Kürtlere hakaret olarak nitelendirdiğimiz bir kanalı izlemek istemiyoruz" demekle yetindi. (EÖ)