"Bugün itibariyle aile hekimleri yoksulluk hatta birçok aile hekimi açlık sınırının altında hak ediş alıyor.
"84 milyon vatandaşa sürekli sağlık hizmeti veren biz aile hekimleri birinci basamak sağlık hizmetlerinin iyi idare edilmediğini düşünüyoruz. Ayrıca bu durum 84 milyon vatandaşında moral, motivasyon ve sağlık durumunu etkiliyor..."
55 bin aile hekimi, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan bu sözlerle yardım istedi.
Aile hekimlerinin, ekonomik sorunları ve özlük haklarına ilişkin sorunları çok. Uzun zamandır da bu sorunlarını dillendiriyor ve çözüm talep ediyorlar. İktidar çevresinden ise aile hekimlerinin sorunlarına yönelik bir adım atılmadı.
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Kemal Noyan ve İstanbul Aile Hekimleri Başkanı Serkan Özbakış, aile hekimlerinin yaşadıkları sorunları ve taleplerini bianet'e anlattı.
Noyan ve Özbakış'a göre, ailehekimlerinin cari gider için ayrılan ödeneğin iyileştirilmesi, maaşlarda düzenleme ve hekimlerin iş güvencesini tehlikeye atan ceza yönetmeliğinin kaldırılması gibi bir çok talebi var.
Aile hekimleri ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarının aksine pandemi boyunca aktif olarak çalıştı.
Buna rağmen ekonomik olarak yeteri kadar desteklenmeyen aile hekimleri mali iyileştirme ve iş güvencesini tehlikeye atan mevzuta dair bir düzenleme yapılmadı. Noyan ve Özbakış, mevzuatın bakanlıklarla birlikte düzenlenmesi talep ediyor.
"Mali düzenleme sözü yerine getirilmedi"
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Noyan, özlük haklarının iyileştirilmemesi halinde kimsenin aile hekimi olmak istemeyeceğini söylüyor ve aile hekimlerinin bir yılda 13 defa iş bıraktıklarını, mitingler ve basın açıklaması düzenlediklerini hatırlatıyor. Noyan'ın dikkat çektiği noktalar şöyle:
“1 yıl içerisinde defalarca Sağlık Bakanlığı’yla görüştük, son bir sene içerisinde 13 gün iş bırakıldı. Mitinglerle sorunlara dikkat çekmeye çalıştık.
"Geçtiğimiz 14 Mart’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan 5 madde halinde hekimlere de iyileşme önerisi getirdi. Bunun 5. Maddesi de özlük hakları noktasında aile hekimlerini ilgilendiriyordu. Fakat mali anlamda herhangi bir düzenleme yapılmadı.
"Daha önce de Sağlık Bakanlığı’na ve Cumhurbaşkanı’na mektuplar yazmıştık. 30 Haziran’da Ankara’da düzenlediğimiz basın açıklamasından sonra da pek çok hekim Sağlık Bakanlığı evrak kayıttan görüşme randevusu dilekçesi verdiler.
"Fakat buna da herhangi bir cevap alamadık. Biz de verilen sözü hatırlatmak için Cimer üzerinden bir mektup gönderdik.”
“Aile hekimlerine yönelik eli sopalı bir yönetmelik”
“Bizim bir diğer kırmızı çizgimiz ceza yönetmeliği. 2021 yılı, yani geçen sene Aralık ayında pek çok aile hekiminin sözleşmesi fes olmuştu.
"42 maddelik bu yönetmeliğin sağlıkta kaliteyi arttırmayan, eli sopalı bir yaklaşımla aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarını hizaya getirmeye çalışan, demokratik olmayan bir sözleşme olduğunu düşünüyoruz.
"Bu sözleşmenin maddeleri bizim iş güvencemizi tehlikeye atıyor. Bir yıldır dünyanın hiçbir ülkesinde de emsali olmayan bu yönetmeliğin yürürlükten kaldırılmasını talep ediyoruz.”
“Aile sağlığı merkezlerine kilit vurulabilir”
Noyan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözünü ettiği iyileştirmenin yapılmaması durumunda aile sağlığı merkezlerinin kapısına kilit vurulacağını söylüyor:
“Hiçbir zaman ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerine ayrılan pay birinci basamağa ayrılandan fazla değildir. Çünkü sağlık hizmetinin temeli birinci basamaktadır. Türkiye’de ise durum ters piramide benzer. Aile hekimlerine ayrılan pay, OECD ülkelerinde 8.8’ken Türkiye’de bu oran 4.4’tür. Orada her aile hekimi 1000-1500 hastaya bakıyor.
Biz 4 katı hastaya bakarak OECD ülkelerinin yarısı kadar hak ediş alıyoruz. Bu, bugüne kadar böyle geldi ama bu saatten sonra böyle gitmez. Artık kimse aile hekimi olmak istemiyor, aile sağlığı merkezlerinin kapılarına birer birer kilit vurulacak.”
"Hemşireler asgari ücretin altında çalışıyor"
İstanbul Aile Hekimleri Derneği Başkanı Serkan Özbakış ise aile hekimlerinin cari giderlerine ayrılan ödeneklerde iyileştirme yapılması gerektiğini söylüyor.
“Cumhurbaşkanının söylediği taban ücretten, yaklaşık 6700-7000 civarında maaş alan aile hekimleri var. Bu, şu anki koşullarda asgari ücretten hallice bir oran. Aile hekimlerinin hemşireleri ise asgari ücret altında, 4 bin civarında bir hak ediş alıyor. Bu konuda düzenlemeler talep ediyoruz.
Bizim cari gider dediğimiz bir durumumuz var. Kurumun elektrik, su faturasını, kirasını, ekstra çalıştırdığımız temizlik personelinin ve tıbbi sekreterin maaşlarını biz ödüyoruz. Bunlarla ilgili de devletten Cari Gider Ödeneği alıyoruz.
Cari Gider Ödeneği memur maaşı oranında artıyor. Ocak’ta yüzde 30, bu ay ise yüzde 40 arttı. Fakat bizim ödeneğimiz yüzde 30 artarken personele ödediğimiz maaş yüzde 50 oranında arttı. Elektrik, su, doğalgaz faturalarında ise daha yüksek oranlarda artışlar yaşanıyor.
Yurtdışından gelen medikal malzemeler ise dolar kurundan ötürü yüzde 400-500 oranında arttı. Artış memur maaşı olmasına rağmen harcamalarımız bunun çok üzerinde arttı. Bu sebeple gider ödeneklerinin de düzenlenmesini talep ettik."
"Yönetmelik iş güvencesini elimizden alıyor"
Özbakış, Ceza Yönetmeliği’ne değinerek yönetmeliğin tüm ilgililerinin dahil olduğu yeni bir mevzuat çıkarılmasını öneriyor.
“Şu an neredeyse aile hekimlerinin yüzde 60’ı aile hekimliği sisteminden çıkmak ve yurtdışına gitmek için Almanca öğrenip çeşitli sınavlara çalışıyor. Hekimlerin üzde 90’ından fazlası işleyişten mutsuz. Sektör değiştiren, hekimliği bırakanların bilgisine de ulaşıyoruz.
Geçtiğimiz sene 30 Haziran’da çıkan ve 1 Temmuz’da yürürlüğe giren Ceza Yönetmeliği hekimlerin iş güvencesini ellerinden alıyor. Bu yönetmelik ile aile hekimlerinin sözleşmesinin feshi, komisyon kurarak aile hekimliğine devam edip etmeyeceğinin kararını vermek gibi pek çok şeyi mümkün kılıyor.
Sahadaki aile hekimleri, sivil toplum kuruluşları, tabip odaları ve bakanlar ile birlikte oturulup konuşulması ve mevzuatın yeniden yazılması gerekiyor. Çekincelerimizin dikkate alındığı yeni yönetmelik çıkartılmasını talep ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı'na gönderilen ikinci mektup “Bugün itibariyle Aile hekimleri yoksulluk hatta birçok aile hekimi açlık sınırının altında hak ediş alıyor. Haklı önerilerimiz dikkate alınmadığı için son 1 yıl içerisinde 10 gün iş bırakma, 3 büyük miting ve sayısız basın açıklaması yaptık, haklarımız için mücadele ettik. Birçok aile hekimi ve aile sağlığı çalışanı asli kadrolarından ayrılarak norm kadrolarına geçmeye başlamış, birçok aile hekimi ASM kirasını ödeyemediği için sağlık merkezini kapatma arifesine gelmiştir.” |
(MD/EMK)