Haberin İngilizcesi için tıklayın
AKP ve MHP’nin ortak olarak hazırladığı, 70 maddeden oluşan "Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi" Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye devam ediyor.
Kanun teklifinin ikinci bölümünde yer alan 25 madde daha gece saatlerinde kabul edildi. Görüşmelerde, Milli İstihbarat Kanunu'na (MİT) karşı işlenen suçlar ceza indirimi kapsamından çıkartıldı.
TIKLAYIN - İnfaz Düzenlemesinin İkinci Bölümü TBMM Genel Kurulunda Kabul Edildi
AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan ve AKP Milletvekilleri Oya Eronat, Recep Özel, Jülide İskenderoğlu, Ali Özkaya'nın verdiği önergeyle yapılan değişiklikte OdaTV Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, muhabir Hülya Kılınç, Yeniçağ gazetesi yazarı Murat Ağırel, Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ferhat Çelik ve Yazıişleri Müdürü Aydın Keser ceza indiriminden muaf tutulmuş oldu.
Ersöz: Kişiye özel bir kanunun çıkartıldı
Kararı bianet’e yorumlayan Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nun avukatı Hüseyin Ersöz kişiye özel yasa çıkartıldığını söyledi. Uygulamaya tepki gösteren Ersöz, “Bu gazeteciler ceza indirim koşullarını sağlıyordu. Böylelikle tutuklu gazetecilerin faydalanmasının önüne geçilmiş oldu” dedi.
Düzenlenemin 46. ve 48 maddelerinin MİT Kanunu'na muhalefetten cezaevinde olan gazetecileri ilgilendirdiğini ifade eden Ersöz şöyle konuştu:
"Burada tutuklu gazetecilere yönelik kişiye özel bir kanunun çıkartıldığını görebiliyoruz. Bu durumun hem Anayasa’ya hem hukuk devletine uygun olmadığı, dahası bu düzenlemenin yasama faaliyetinin kötüye kullanılması anlamına geleceği açıktır.
"MİT Kanunu'na muhalefetten ceza alanların infazı 8 ay. Fakat burada hakim ve savcı gözüyle bakmanız gerekiyor. İnfazı olmayan bir suçtan dolayı hiçbir hakim tutuklama kararı vermez. Hukukçular bu mantıkla yaklaşılırlar.
“Muhalefet partilerinin gerekli itirazlarda bulunması ve söz konusu düzenlemeyi henüz daha Meclis’ten geçmeden düzeltilmesini sağlamaları yönünde girişimde bulunmaları kanaatindeyiz.
“Türkiye’de hali hazırda gazeteciler tutuklu yargılanıyorken, onların koşullarını ve şartlarını zorlaştıracak bir düzenlemenin hayata geçirilecek olması basın hürriyeti ve hukuk devleti açısından sorunlu bir yaklaşımdır.
“Kaldı ki bu gazetecilerin tutuklanması zaten başlı başına bir hukuk skandalıdır. Gazetecilerin yapmış olduğu haberlerin basın ve ifade özgürlüğü kapsamı içerisinde olduğu çok açık."
Önderoğlu: Fırsatçılık
Kararı bianet’e değerlendiren Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) temsilcisi Erol Önderoğlu ise durumu son dakika fırsatçılığı olarak değerlendirerek şöyle konuştu:
“Koronavirüsün hapishanelerde yayılımına önlem oluşturmak için yola çıkılan bir yasama sürecinden, gazetecilik mesleğini düşmanlaştırmaya dönük son dakika fırsatçılığının çıkması oldukça acı bir durumdur.
“İnfaz sistemi değişikliğine dair taslakta, gece yarısı verilen önergeyle, gazetecilerin tutuklanmasına zemin oluşturan MİT Kanunu kapsam dışı bırakıldı. Gazetecilerin hapishanelerde olması gibi demokratik kamuoyunun utandığı bir durum, anlaşılan kimilerinin siyaset tarzları bakımından bir ihtiyaç.
“Gazeteci tahliyelerine sistemli şekilde itiraz edildiği bir süreçten sonra ‘gazeteciye özel’ negatif düzenlemeye gidilmesi başka ne şekilde açıklanabilir ki!"
(HA)