İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'nce yürütülen Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) soruşturması kapsamında ifadeye çağrılan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensuplarına, "KCK yapılanmasında MİT'in rolünün" sorulacağı ileri sürüldü.
Ancak MİT mensupları ifade vermeye gitmedi. İfadeye çağrılan isimler şöyle: MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski müsteşar Emre Taner ile Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş.
Radikal gazetesindeki habere göre, savcılar, MİT bürokratlarına, KCK operasyonunda yakalanan MİT görevlilerini soracaktı. Ayrıca savcının KCK yapılanmasında MİT'in rolünü, Oslo'da yapılan görüşmeleri de soracağı belirtildi.
Soruşturmayı yürüten özel yetkili savcıların, MİT yöneticilerini telefonla adliyeye davet ettikleri ancak bu konuda başsavcılığı bilgilendirmedikleri açıklanmıştı.
Başsavcı: "Haberimiz yok"
İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Fikret Seçen dün yaptığı açıklamada, üç ismin de KCK soruşturmasını yürüten savcı Sadrettin Sarıkaya tarafından telefonla çağrıldığını doğruladı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı ile Seçen, önceki akşam yaptıkları açıklamada ise "Haberimiz yok" demişlerdi.
Milliyet gazetesinin haberine göre, KCK'ye yönelik soruşturma kapsamında İstanbul'da ve Diyarbakır'da MİT'in PKK'yle yaptığı görüşmelere ilişkin deliller bulunduğu öne sürüldü.
"MİT heyetinin istihbarat toplama ve bilgi edinme görevinin dışında örgütün yönetilmesine aracılık etme ve örgütün yönetilmesine olanak sağladığı iddia edildi."
KCK şüphelileri MİT ajanı mı?
Soruşturma ve operasyonlar sırasında elde edilen deliller ve sanıkların verdiği ifadelerden yola çıkan savcılığın, gözaltına alınan bazı KCK şüphelilerinin MİT ajanı olduklarını tespit etti. Savcıların, bu kişilerin istihbarat elemanı olma sınırlarını aşarak suça iştirak ettiklerine dair bilgilere ulaştıkları iddia ediliyor.
Gazetelerdeki haberlere göre, MİT yöneticilerine şu sorular sorulacaktı:
* Oslo görüşmesi olarak bilinen buluşmadan Başbakan'ın haberi var mı?
* Örgütün eylemlerinden MİT'in haberi var mı? Varsa bu eylemler, güvenlik güçlerine bildirildi mi?
* Güvenlik güçlerinin KCK'ye yönelik yapacağı operasyonlar önceden MİT'in içerisindeki bazı güçler tarafından örgüt mensuplarına bildirildi mi?
* KCK'nini Türkiye tarafından taraf olarak kabul edilmesinde MİT'in rolü var mı?
* Öcalan ile örgüt arasındaki iletişimde MİT, herhangi bir rol üstlendi mi?
* KCK'nin kuracağı ileri sürülen devlet sınırlarıyla ilgili MİT'in bilgisi var mı?
MİT Kanunu'nun 26. Maddesi'ne göre, MİT mensuplarının görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan ötürü haklarında cezai takibat yapılması Başbakan'ın iznine bağlı. Ancak Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) 250. madde gereğince özel yetkili savcının, MİT mensuplarının ifadesini alabileceği ileri sürülmüştü.
MİT'den dinleme ve takip
Taraf gazetesinin haberine göre, MİT İstanbul Bölge Başkanlığı'nın talebiyle Taraf yöneticilerinin telefonlarının dinlendiği ileri sürüldü. Mehmet Baransu'nun elde ettiği belgelere dayanan haberde, dinlemelerin, ilki 30 Ekim 2008, sonuncusu 4 Kasım 2009 tarihli, İstanbul 11. ve 14. Ağır Ceza Mahkemeleri'nden alınan beş ayrı kararla yapıldığı iddia edildi.
Bu kararlarla, Taraf Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazarı Ahmet Altan, Taraf Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı ve yazarı Yasemin Çongar, Taraf Yayın Koordinatörü ve yazarı Markar Esayan, o dönem Taraf yazarı olan şimdiki Habertürk yazarı ve Economist dergisi Türkiye temsilcisi Amberin Zaman ile gazeteci, yazar ve İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Mehmet Altan dinlendi.
Habere göre, gazetecilerin kimlikleri gizlenerek ve "hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği" bölümü çeşitli yabancı kod isimlerle doldurularak teknik takip yapılmasına izin verildi.
Ayrıca, Taraf yazarı Mehmet Baransu'yu takip eden iki MİT mensubunun polisce gözaltına alındığı iddia edildi. Baransu, dün öğle saatlerinde Bahçelievler'de kendisini takip ettiğinden şüphelendiği iki şahsı ihbar etti.
Bahçelievler Kocasinan Karakolu'nda sorgulanan ve MİT mensubu oldukları söylenen Ç. Ç adlı kadın ile M.U.G isimli kişilerin üzerinde kayıt cihazı bulundu. Baransu, suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. MİT'çiler daha sonra çıkarıldıkları Bakırköy Adliyesi'nde serbest bırakıldı. (AS)