MİT, savcılığa "İfade için Başbakanlıktan izin alınması gerekir. Soruşturma Ankara'ya gönderilmeli" diye itirazda bulundu. MİT Müsteşarlığı'nın başvurusunda "görev ve yetkisizlik" itirazı yapılıyor.
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarlığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na görev ve yetkisizlik itirazından bulundu. MİT'in başvurusunda, "İfade için Başbakanlıktan izin alınması gerekir. Soruşturma Ankara'ya gönderilmeli" deniliyor.
Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Fikret Seçen, savcılığın ifade almak için MİT görevlilerini çağırması konusunda Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı'ndan bir yazı gönderildiğini, bu yazıda görev ve yetki açısından itirazda bulunulduğunu bildirdi.
MİT, "İfade için Başbakanlık'tan izin alınması gerekir. Soruşturma Ankara'ya gönderilmeli" dedi. Başvuruda "görev ve yetkisizlik" itirazı yapılıyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, MİT'in itiraz ve talebini incelemeye aldı.
Özel yetkili savcı, KCK soruşturması kapsamında MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski müsteşar Emre Taner ve yardımcısı Afet Güneş ile iki MİT'çiyi ifadeye çağırılmıştı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün çağrısı üzerine, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Çankaya Köşkü'ne çıkmıştı, görüşme saat 16.00'da sona erdi. (IC)
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti’nin Adalet Bakanlığı ile yapacağı görüşmenin tarihi netleşti. Heyet, 18 Nisan Perşembe günü saat 14.00’te Bakanlık yetkilileriyle bir araya gelecek.
DEM Parti, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Beştepe’de yapılan görüşmenin ardından Adalet Bakanlığı ile de temas kurulacağını duyurmuştu. Parti kaynakları, bu sürecin kamuoyuyla şeffaf biçimde paylaşılacağını belirtmişti.
Adalet Bakanlığı ile yapılacak görüşmede, DEM Parti'nin İmralı Heyeti'nde yer alan Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’ın yanı sıra, Meclis Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli de hazır bulunacak.
Görüşmede cezaevi koşulları ve İmralı tecridine ilişkin taleplerin yanı sıra, demokratik siyasetin önündeki engellerin de gündeme gelmesi bekleniyor.
Şırnak’ın Cizre, İdil ve Güçlükonak ilçeleri arasında yer alan Botan Vadisi ile Cehennem Deresi’nde, Şırnak Valiliği tarafından 24 Haziran 2024 tarihinde her biri 365 metrekare olan iki ayrı cam teras için ihale yapıldı.
Köylülerin itirazlarına rağmen cam teras inşaatı tamamlanma aşamasına gelirken, aynı bölgeye bir de askeri kule inşa edildi.
Dicle Nehri’ne hâkim bir noktada yer alan kule, Botan Vadisi, Bafe Kalesi ve 16. yüzyıla tarihlenen Elo Dino Kasrı’nı yukarıdan görecek şekilde konumlandırıldı.
Köylüler endişeli
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre bölgede yaşayanlar, kulenin hem doğanın estetiğini bozduğunu hem de tarihi yapıları görsel ve fiziksel açıdan tehdit ettiğini belirtti.
Bölgede hayvancılıkla geçimini sürdüren köylüler, daha önce koyunlarını rahatça otlattıkları alanlara artık askerî kule nedeniyle giremediklerini, sürekli kimlik kontrolüne tabi tutulduklarını ve bunun ciddi bir baskı yarattığını dile getirdi.
Botan Vadisi, yalnızca doğal güzellikleriyle değil, tarihi mirasıyla da dikkat çekiyor. Vadide Elo Dino Kasrı, Bafe Kalesi, su sarnıçları ve tarihi mağaralar gibi pek çok kültürel varlık bulunuyor. Köylüler, bölgenin turizme açılması gerekçesiyle hem doğanın hem de kadim geçmişin yok sayıldığını belirtiyor.
Antik Çağlardan Osmanlı'ya uzanan tarih
Bedirhaniler.
Botan Vadisi, tarih boyunca birçok medeniyetin geçiş noktası ve yerleşim yeri oldu. Bölgede Asur, Urartu ve Med etkileri görülebilir.
Vadi esas olarak Ortaçağ'dan itibaren “Botan Beyliği”nin merkezi olarak bilinir. 13. yüzyıldan itibaren bölgeye adını veren Botan Beyliği, Kürt tarihinde önemli bir siyasi yapı. Beyliğin merkezi Cizre’ydi ve yöneticileri “Mîr” unvanını taşıyordu. En önemli yöneticilerinden biri olan Bedirhan Bey, 19. yüzyılda Osmanlı’nın merkezileşme politikalarına direndi. 1847’de Osmanlı ordusunun müdahalesiyle beylik dağıtıldı.
Botan Vadisi, Bedirhan’ın direnişiyle Kürtlerin mücadelelerinin ilk kıvılcımlarından biri olarak görülür. Vadi, yalnızca siyasi değil; edebi ve mimari mirasıyla da ön plana çıkar.
Melayê Cizîrî, 17. yüzyılda Botan sarayında yetişmiş, klasik Kürt edebiyatının kurucu isimlerinden biridir. Bölgede yer alan Elo Dino Kasrı, Bafe Kalesi, taş işçiliğiyle dikkat çeken su sarnıçları, mağara yerleşimleri ve eski köy yapıları, vadinin tarihî katmanlarını ortaya koyar.