Sendikacıların öncelikli gündemi hükümetin çıkarmayı amaçladığı iş yasası tasarısıydı.
Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nden Işıl Işık, bu konuda sendikalarda yeterli bir tepkinin oluşmamasından yakındı:
"Genel grev" içi boş bir söylem
"Halbuki olağanüstü olan bu saldırıya karşı olağanüstü bir tepkinin verilmesi gerekiyor. Bu yasaya karşı genel bir grev örgütlemek gerekiyor. Ama işçi sınıfı şu an, dört ayrı konfederasyona bölünmüş durumda, bunların birleştirilmesi gerekiyor."
Işık, sendikaların "genel grev" tehditlerinin de artık içi boş bir söylem halini aldığını savundu.
65 milyon nüfusta 700 bin sendikalı!
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK) önceki başkanı Siyami Erdem'in kaygıları da aynıydı:
"Sendikal hareket nicel olarak zayıflıyor. Giderek daha edilgen bir konuma düşüyor. 65 milyonluk nüfusu olan bir ülkede sendikalı işçi sayısı 700 bin civarındadır. Bu durum da işçilerin hak alabilme imkanlarını zorlaştırıyor."
"Sendikaların sistemle çatışmayı göze almadan ilerlemesi zor" diyen Sağlık Emekçileri Sendikası'ndan (SES) Songül Beydilli, İş Yasası tasarısının bir hükümet politikası olarak değil, uluslararası finans kuruluşlarının uygulaması olarak görülmesi gerektiğine dikkat çekti:
"Kamu yasasını, iş yasasını getiren hükümet değil, Uluslararası Para Fonu (IMF), Avrupa Birliği (AB) ve Dünya Bankası (DB) gibi uluslararası kurumlardır. İş yasasının bir sermaye saldırısı olduğu bilinmeli. Bunu da dikkate alarak sendikaların artık 'mış gibi' örgütlenmekten vazgeçmesi gerekiyor."
Yerel sermaye de işin içinde
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr Fuat Ercan da, İş Yasası tasarısının farklı bir boyutuna değindi:
"Türkiye'de İş Yasası'nı uluslararası şirketlerin uygulaması olarak görülüyor, ancak bunun yerel ayağı dikkate alınmıyor. Bu tür uygulamalar, Türkiye Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD), Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) gibi kurumların talepleriyle bağdaşan uygulamalar."
Forumda konuşan diğer sendikacılar da örgütlenme sorununa vurgu yaptı:
İşçinin bol olduğu bir dünyadayız
Arzu Atabek (Dev-Sağlık İş Sendikası): "Sermaye iş yasasını bir anda hayata geçirmeyecek, bunun uygulamalarını da zamana yayacaktır. Burada esas amaçladıkları; işçileri örgütsüzleştirmektir. Esas mesele de geniş emekçi kesimlerinin nasıl örgütleneceği meselesidir."
İrfan Kaygusuz (Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası): "Yeni sendikal formun bütün işçi ve işsizleri kapsaması lazım."
Mehmet Beşeli: (Birleşik Metal İş): "İşçinin bol olduğu bir dünyada yaşıyoruz. İşçilerde ya mesih ya da kıyamet beklentisi var. Ama bizce işçilerdeki bu karamsar hava kendi sınıfsal gücünü de beraberinde getirecek.(HA/BB/NK)