"Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993'te evinin önündeki arabasına yerleştirilen bombalı saldırı sonucu öldürüldü. Dönemin Başbakanı ve İçişleri Bakanı cinayeti çözmenin ve faillerin yakalanmasının "Devletin Namus Borcu" olduğunu söyledi. Aradan 20 yıl geçti cinayetin arkasındaki ilişkiler aydınlatılmadı."
Toplumsal Bellek Platformu katlinin 20. yılında yayınladığı açıklamada "Mumcu suikasti adalet sisteminin kara bir lekesi olarak yerini aldı ve bu leke iade edilmek istenen araba enkazı ile tescillendi," dedi.
Adalet "enkazın" temeli
"İki firari sanık Oğuz Demir ve Selahattin Eş hakkında kırmızı bülten çıkarıldı, ikisi de yakalanamadı. Türkiye'de ilenen binlerce siyasi faili meçhul cinayetin çoğunun soruşturma ve kovuşturması yıllarca sürdü, temeldeki ilişkiler hiçbir şekilde aydınlatılmadı.
"Araştırmacı incelemeci gazeteciliğin en önemli isimlerinden Mumcu'nun öldürüldüğü ilk gün arabasının çevresini süpürerek kanıtları yok eden zihniyetten başka bir şey de beklemiyorduk! "
Dünü aydınlatmayanlar yarını karartanlardır
"Yitirdiğimiz canlar yetkililere sorduğumuzda, kendi dönemlerinde bu tür cinayetlerin azlığıyla övünmelerini dinlemek zorunda kaldık. Sıvas Katliamı davasının zamanaşımına uğramasına bir çözüm üretmemeleri, Dink davasında cinayetin bir sis perdesinde bırakılması, Cevat Yurdakul'un, Zeki Tekiner'in katillerinin salıverilmeleri gibi...
"Annelerimiz, babalarımız, eşlerimiz ve kardeşlerimizin katillerinin beraat ettirildiğini, cezaların özendirici şekilde azaltıldığını yaşadık. O katillere kanun kaçağı oldukları dönemlerde pasaportlar, evlilik cüzdanları, ehliyetler verildiğini gördük. Adalete hesap vermesi gerekenler, yalnız tetikçiler değil yaşadığımız sürecin sorumlularıdır.
"Mumcu'nun Türkiye'ye bıraktığı asıl miras demokrasi, özgürlük ve adaletli bir ülke için mücadele ruhudur. Devraldığımız bu mirasa sonuna kadar sahip çıkacağız. Asıl önemli olan bu cinayeti aydınlatmayan yargı erkinin gelecek kuşaklara bıraktığı lekeli mirasın temizlenmesidir."
Uğur Mumcu Cinayeti
Gazeteci Mumcu 24 Ocak 1993'te Ankara'da Karlı Sokak'taki evinin önündeki arabasına konan bomba ile öldürüldü. Cinayet soruşturmasının yedinci yılında Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu'nun Beykoz'daki villasına baskın yapıldı. Baskında bulunan hard disklerden hareketle İstanbul'da Tevhit - Selam / Kudüs Ordusu adlı örgüte ulaşıldı.
11 Temmuz 2000'de Ankara 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde Mumcu, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok cinayetlerini de içeren "Umut Davası"nda 15'i tutuklu, 17 sanığın yargılanmasına başlandı. İddianamede, Mumcu cinayetinde Ferhan Özmen'in yaptığı bombayı Necdet Yüksel'in gözcülüğünde Oğuz Demir'in araca koyduğu ifade edildi.
Sanıklardan Necdet Yüksel, Rüştü Aytufan ve Ferhan Özmen'e "Anayasal düzeni cebren değiştirmeye teşebbüs etme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. (EA)