Mina Khan'ın ABD merkezli Muslim Girl sitesinde yayınlanan 6 Things Islamic School Failed To Teach Me yazısını bianet için Eda Canımana Türkçeleştirdi.
İslami özel okullar: birçok öğrencinin hem diğer kendi yaşıtı olan müslümanlarla aynı okul müfredatıyla tanışarak hem de dinlerini daha detaylı öğrenerek Amerikalı ve müslüman kimliklerini keşfettikleri yer. Fakat sıklıkla görüyoruz ki bu okullar müslüman topluluklarımızın ne yazık ki tabu addettiği önemli konuları tartışamıyor. İslami okulların öğrencilere çok önemli olduğunu öğretmediği birçok konu var. İşte İslami bir okulun iyi öğretmediği altı şey:
1) Kadın Sağlığı
Birincinin birincisi, “menstürasyon” ve “regl” kelimeleri "ayıp kelimeler". Hiçbir kızdan ne bunun hakkında konuşması beklenir ne de böyle bir süreç geçirdiğini belli etmesine izin verilir. Eğer sohbet sırasında konu buraya gelirse kızlar birden sessizleşir; ama oğlanlar sanki bu doğal bir süreç değilmiş gibi iğrenen sesler çıkarır.
Ağrılar kötüleştiği zaman kızların ya “buna katlanması” ya da gizli bir şekilde hemşireye gitmesi beklenir. Sonrasında sınıfa geldiğinde de azar işitirler; çünkü “aşırı mide ağrısı” derse gelmemek için bahane değil. Genel anlamda regl asla yeterince detaylı konuşulan bir konu olmadı ve tipik olarak kızlar böyle bir şeyi ilk defa sekizinci sınıfta duyuyor. Erken regl olan kızlar bazen bunun ne olduğu hakkında bir fikre sahip olmuyor ve başka herhangi bir bilgi verilmeden ellerine ped tutuşturuluyor.
Sağlık derslerinin karma olması doğru yolda çok önemli bir adımdı; ama bu derslerde sadece bilimsel süreç hakkında temel bilgiler veriliyordu ve bu bilgiler kişisel olmayan ve tartışması tuhaf bir hale getiriliyordu. Kadın sağlığından, hijyen ve ergenlikten hamilelik ve cinselliğe kadar, hiçbir zaman detaylı bir şekilde bahsedilmedi. Mesela pedler tuvaletlerde genellikle yer altından atılır ve klozete atılıp sifonu çekilir; çünkü kızlara okulda ped kullanımı hakkında iyi bilgilendirme yapılmaz. Dişil hijyen ise okullarda bu konuda baştan beri hiçbir şey öğretilmemesine rağmen kızların azar işittiği bir başka konu.
2) Cinsellik Eğitimi
Cinsellik “kötü kelime olarak” etiketlendi ve bazen “cinsel ilişki” demek bile başınızı belaya sokabilirdi de. Cinselliği ilk tartıştığınızda her şey çok basite indirgenir ve muhtemel enfeksiyon veya hastalıklar açıkça konuşulmazdı: ne de doğum kontrolü, kondom ne de cinsel sağlık. Öğrencilerin İslami okullardan geldiği düşünülerek bu konular hiç anlatılmadı. Bu yüzden İslami okullar gerçek dünya meselelerini konuşulmadığı bir fanus oluşturdu; çünkü önemsiz ya da bazı noktalarda "uygunsuz" ve en önemlisi tabu addedildi.
Meraklı öğrencileri cinsellik hakkında karanlıkta bırakmak akıl almaz derecede problemli ve tehlikeli. İslami okullar cinsellik eğitimi hakkında bilgilendirme yapmadıkça öğrenciler faydadan çok zarara yol açacak yer ve kaynaklardan öğrenecek. Çocuklar yalnızca cinsellik hakkında değil korunmasız cinsellik sonucu ortaya çıkan risk ve hastalıklar hakkında da yeterince öğrenmediği için sayısız problemlerle karşılaşılabilir.
Özellikle genç kadınlar kullanıma açık doğum kontrol aletlerinden ve neden önemli olabileceklerinden habersiz. Evliliğe kadar cinsellikten konuşmamak adil değil, hatta açıkça söylemek gerekirse aptalca. “Sağlık eğitimi, savunma araştırma ve eğitim aracılığıyla cinsel sağlık ve müslüman topluluklarda cinsel şiddet farkındalığını” teşvik eden HEART Women & Girls’ün yaptığı çalışmaları bu nedenle takdir ediyorum ve tüm kalbimle destekliyorum. İslami okulların bu konuda harekete geçmesi ve cinsellik eğitimi hakkında konuşması gerekiyor; çünkü bu bir tabu olmamalı.
3) Akıl Sağlığı
Akıl sağlığı okullarda tatışılsa da gerçek bir sağlık sorunu olarak tartışılmıyor. Gelip yardım istemeleri konusunda öğrencileri cesaretlendirmek yerine öğrencileri namaz kılmadıkları veya zikir yapmadıkları için suçluyorlar. Birisi bir yeme bozukluğuna sahip olduğu zaman onları “güçsüz” olarak etiketliyorlar ve bu, öğrencilerin bunu açıkça belli olana kadar saklamalarına neden oluyor. Öğle yemeği saatlerini atlıyorlar ve koridorlarda geçiştiriyorlar, kiloları korkutucu derecede düşüyor. Fakat dikkat çektikleri zaman buna “yeme bozukluğu” denmiyor, sadece “sağlık sorunu” deyip geçiştiriliyor.
İntihar düşünceleri, depresyon ve anksiyete ile alay ediliyor; çünkü bunlar “doğru bir Müslümanın onaylayacağı” bir şey değil. Bu tip düşünceleri olan insanlar bunu kendine saklamak zorundalar; çünkü intihar hakkındaki okul tartışmaları öğrencilerin bunun hakkında konuşmada cesaretini kırıyor. Anksiyete ve depresyon gibi şeyler asla dikkate alınmıyor ve bunların semptomları gözden kaçırılıyor. Bu da okulda çocukların doğru tedavi veya yardıma ulaşmasını önlüyor.
4) Cinsel Saldırı/Taciz
Okulda “tecavüz” dendiğinde korkudan sinmeyen ya da duraksayıp odanın etrafına şaşkınca bakmayan bir tek insan yoktu. Genç kızlar hep tesettürlü oldukları için kendilerine bir şey olma ihtimalinin düşük olduğu anlatılırken, oğlanlar konunun ciddiyetinin ve bir gün kendilerinin de bunun kurbanı olabileceğinin farkında olmadan bilinçsizce şakalar yaparlar.
Cinsel saldırı/taciz okullarda çok nadir tartışılır ve tartışılması istendiği zaman öğrencilere bu konular hakkında konuşmanın “uygun” olmadığı söylenir. Tecavüz ve cinsel taciz hakkında tartışmanın yoksunluğu, müslüman topluluklarda kurbanın suçlanmasının kaynağı. “Hijab (tesettür) giydiğin için korunursun” gibi şeyler söylemek utandırıcı, uygunsuz ve doğru değil. Tecavüz evlilik içinde bile gerçekleşebilir. Herkes kurban olabilir. İslami okulların bunu kabul etmekte zorlanması, parçası olduğumuz müslüman topluluklarda kaygı verici ve utandırıcı. Ev içi ve sözlü taciz konuları bile ihmal ediliyor. Eğer bunlar öğrencilerle konuşulamayacak kadar utandırıcı ve tabu ise neden kendi topluluğumuzda korkutucu derecede taciz ve cinsel şiddet oranları var? Bugüne kadar birçok erkek tecavüz şakaları yapmakta sakınca görmedi ve birçok genç kadın ne olduğunu profesyonellere anlatmaktan utanıyor.
Akranlarımla korkunç şakalar hakkında konuştuğumu ve hiçbir oğlan çocuğun özür dilemediğini hatırlıyorum. Buna karşın genç kızlar oğlanlara “budala” veya “sinir bozucu” dedikleri için onlardan özür diliyorlardı. O an, topluluğumuzda oğlan ve kız çocuklarına nasıl davrandığımız konusunda şok olmuştum.
Ayrıca topluluğumuzda ne zaman bir cinsel şiddet ve taciz vakası olursa kurbanı dikkatinin merkezine alan ve faili unutan bir eğilim de var. Tipik olarak kurban giyiminden dolayı ya da gece ne kadar dışarıda olduğundan dolayı sorgulanır. Kurban, mescit/okulun yaklaşımından dolayı böylece kendini kirli ve kullanılmış hisseder.
Bunun dışında kalarak bu gibi konuları konuşmak için güvenli bir ortam yaratmayan ve erkeklerin, cinsel hayatını yaşayan kadınları eleştirdiği yer olan İslami okullar bu konuların ne kadar ciddi ve önemli olduğunu kavrayabilecek yeterlilikte değil.
5) Kadın Hakları/Feminizm
Son sınıfa geldiğimde feminizm hakkında bir tartışma yaptık. Bize feminizmin bizim “dava”mız olması gereken bir şey olmadığı, çünkü İslam’ın zaten kadınlara ve erkeklere eşit haklar verdiği söylendi. Fakat bu ülkede ve bizim dünya çapındaki sözde “müslüman ülkelerimiz”de kadınlar erkeklerle eşit mi davranılıyor? Kadınlara hak ettikleri her hak veriliyor mu?
İslam cinsler arası eşit hakları sağlayabilir, ama bu haklar birçok kez uygulanmıyor. Bunun sonucunda kadınlar hala hakları için savaşıyor. Yani evet, müslüman kadınlar bu mücadelenin bir parçası; çünkü biz bu toplumun parçasıyız ve bu sorunu çözmenin tek yolu, diğer kadınlarla bir araya gelmek ve değişim talep etmek.
Bununla sınırlı olmayıp kadın hakları okulda şaka malzemesi olarak görülüyor. Ne zaman genç kızlar bu konuyu açsa oğlanlar gülüyor ve ne kadar “hassas” olduğumuz konusunda bizi uyarıyordu. İlginçtir ki bizim yaşadıklarımızı yaşamayan insanlar mücadelemizi küçük düşürmeye cüret edebiliyor.
6) Renkçilik/Irkçılık
Herhangi bir İslami okulda yürüyün, siyah bir öğrencinin olmadığını fark edersiniz. Bu Desi/Arap çoğunluklu topluluklarda renkçiliğin ne kadar yaygın olduğunun büyük bir göstergesi. Daha da iğrenci, okuldaki bir avuç siyah öğrenci, öğrenciler ve öğretmenler tarafından “şaka” olarak geçiştirilen zalim yorumlara maruz kalıyor. Mesela sınıfta oyalanırken yakın bir arkadaşıma yapılan bir yorum “sizin gibi insanların nasıl olduğunu biliyorum” şeklindeydi.
Müslüman topluluklar, gözle görülen ve pasif ırkçılıklarını, aslında siyahlarden nefret edemeyeceklerinin göstergesi olarak Bilal’in (RA) hikayesini kullanarak saklamayı çok severler. Fakat, Siyah Hayatlar Önemli’yi (Black lives Matter), polis şiddetini, var olan ırkçılığı çok az biliyoruz. Adalete adanmışlık hiçbir zaman Siyah Hayatlar Önemli’yi ya da kendi Desi/Arap müslüman kimliklerini korumak dışında bir şeyi kapsamadı.
Ağırlıklı olarak Desi/Arap topluluğu olan bu bireyler aynı zamanda kendilerine toplulukla tek lider olma rolü atfediyor. Siyah bir insan geldiğinde kendilerine birden “aykırı tip” ve azınlığın da azınlığı olarak davranılıyor.
İslami okulların kendilerince faydaları var. Fakat bir topluluk olarak bilincinde olmamız ve hakkında tartışmak için çaba göstermemiz gereken birçok şey var. Okullarda tabu hakkında konuşmadıkça veya gerçek sorunları tartışmadıkça müslüman gençliği riske atıyoruz ve Ümmet olarak ilerlemeyi başaramıyoruz.
Feragatname: Bu yazı sadece yazarın İslami bir okuldaki deneyimlerinden edindiği izlenimlerden oluşmaktadır ve her İslami okul ve müfredatı yansıtmamaktadır. (EA)