Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın öğrenci evlerine ilişkin açıklamalarıyla ilgili yazılı olarak yanıtlaması isteğiyle Bağımsız Batman Milletvekili Ayla Akat ile Bağımsız İstanbul Milletvekili ve Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel iki ayrı soru önergesi verdi.
Önergelerde açıklamaların kaygı yarattığı belirtilerek öğrencilerin ve kadınların temel sorunlarına dair neler yapıldığı, açıklamaların doğurabileceği olumsuz sonuçlarla ilgili görüşler ile ilgili sorular yer aldı.
Akat: Öğrencilerin gerçek sorunları yok sayılıyor
Akat, soru önergesinde açıklamaların özel hayatın dokunulmazlığı ilkesinin ihlal edileceği yönünde ve toplumda yaratacağı ayrımcılık ve baskıdan ötürü endişe yarattığını söyledi.
“Bireyin hak ve özgürlüklerini hiçe sayan hükümet, öğrencilerin gerçek sorunları olan barınma, beslenme, gelecek kaygısı, yurtların yetersizliği, üniversitelerin niteliksizliği gibi konuları yok saymaktadır.”
Akat’ın önergesinde şu sorular yer aldı:
1. Kız ve erkek öğrencilerin birlikte kaldığı evlerin Valilere verilen talimat sonucu denetlenmesinden kast edilen ne? Bu denetim hangi yollarla sağlanacak ve denetlenen ne olacak?
2. Barınma ve geçim derdi sebepleriyle öğrenimine devam edemeyen pek çok öğrenci bulunduğu göz önüne alındığında, yurt sorununu çözebilmek ve öğrencilerin insani koşullarda yaşayarak eğitimine devam etmesini sağlamak için de talimat verildi mi?
3. Eğitim hakları gasp edilerek cezaevine konmuş olan tutuklu öğrencilerin yıllardır maruz kaldığı ihlallerin telafisi için bir adım atılacak mı?
4. Ev içinde bireylerin kendi tercihine bağlı olarak sürdükleri yaşam biçimine devletin valilikler ya da belediyeler aracılığıyla müdahale etmesinin hukuki dayanağı ne?
5. Ev içlerine müdahale etmeyi mümkün kılacak olası bir yasal düzenlemenin "Özel hayatın gizliliği" ilkesiyle çakışmaması nasıl sağlanacak?
6. Bir ülkenin başbakanının kamusal bir alanda “sıkıntılı, ters” gibi olumsuz ve sert ifadelerle nitelediği bir durumun geniş kesimleri etkileme potansiyeli düşünüldüğünde; bu açıklamanın toplum içinde yaygın olan kadının ötekileştirilmesi, kadına karşı ayrımcılık ve baskı gibi olguları meşrulaştırmaması ve teşvik etmemesi için hangi önlemleri almayı planlıyorsunuz?
7. Üniversite öğrencilerinin çoğunluğunu 18 yaşın üstündeki yetişkin bireylerin oluşturduğu düşünüldüğünde, devletin yetişkin bireylerin nasıl yaşamak istediğine müdahalesini hangi yollarla gerçekleştirmeyi planlıyorsunuz? Hukuken reşit olmuş bireylerin nasıl bir konutta, kimlerle barınacağı konusunda devletin söz ve tasarruf sahibi olmasını meşrulaştıracak araçlar nelerdir?
Tuncel: AKP toplum mühendisliğine soyundu
“AKP iktidarının kendi muhafazakârlığını tüm topluma dayatma çabasıyla insanların yaşam tarzlarına, inançlara ve kadın-erkek eşitliğine yönelik toplum mühendisliğine soyunmaktadır” diyen Tuncel ise erkek şiddeti başta olmak üzere kadınların ve öğrencilerin temel sorunlarına dikkat çekti.
“Türkiye’nin Kürt sorununa dair çok kritik süreçlerden geçtiği bir dönemde AKP iktidarı aylardır çözümden yana adım atmazken gündem bir anda Başbakan’ın ortaya attığı bir söz ile şekillenmektedir ve kadına yönelik şiddet, işsizlik gibi asıl sorunların tartışılmasının bir anlamda önüne geçilmektedir.”
Tuncel, Başbakan’a şu soruları yöneltti:
1. Hükümetinizin bu açıklamaları ve uygulamaları 2023 hedefiniz doğrultusunda mı?
2. İçişleri Bakanının açıklaması neye dayanıyor? İktidara muhalif olan, demokratik siyaset yapan öğrenciler Hükümetiniz tarafından “terörist” olarak mı görülüyor?
3. Hükümetinizin muhafazakâr ve kadını ikincilleştiren politikalarının kadınların eşleri, kocaları, devlet görevlileri tarafından şiddete maruz kalmalarına, tecavüze uğramalarına ve toplumsal yaşamdan daha da dışlanmalarına hizmet ettiğine dair düşünceniz ne?
4. Ülkenin Başbakan’ı olarak açıklamalarınızın devlet görevlileri tarafından talimat olarak algılanması Türkiye’nin hukuk devleti olmasıyla bağdaşıyor mu? (BK)