"Milletvekilleri bütün zamanlarını seçmenlerini işe yerleştirmek, hastaneye yatırmak gibi işlerle harcıyorlar. Milletvekillerinin danışmanlarını, uzmanlıktan ziyade, siyasi görüşlerine göre aldıklarını belirledik."
Yener, rapor hakkında şu bilgileri verdi:
Verimlilik ile siyaset arasında nasıl bir ilişki var mı?
Verimlilik denilince topyekün verimlilikten bahsetmek lazım. Verimlilik bütün alanları kaplar. Doğumdan ölüme kadar devam eden süreçte süreklilik arz eder. Bu eğitimi, sanayii, tarımı yani her alanı kapsar. Verimlilik doğru işin, doğru kişilerle, doğru zamanda, doğru şekilde yapılmasıdır. Bunu siyasette de uygulamak isabetli olur. Türk siyasetinin verimli olup olmadığına ilişkin soruya verilecek cevap ne yazık ki "hayır"dır.
Çünkü Cumhuriyet tarihimizi bir inceleyin; hiçbir zaman Türkiye bir seçim döneminden diğer seçim dönemine aynı kanunla girmedi. Demek ki, Türkiye hep arayış içinde. Bugün küreselleşme, dünyanın gelişmesi olaylarının yanında demokratikleşme olayı var. Ne kadar demokratız, ne kadar dünyaya entegreyiz bunu araştırmak lazım.
Milletvekillerinin verimliliği üzerine bir araştırma yaptınız. Bu araştırma nasıl yapıldı? Hangi sonuçlara ulaşıldı?
Meclis düzeyinde bir araştırma yaptık. Birebir görüşmeler yaparak, parlamento çalışmalarını inceledik. Hatta milletvekillerinin günlük yaşamları bile gözlem altına aldık.
Milletvekilleri Sağlıklı yaşamalılar. Ruh sağlığı da dahil milletvekillerinin sağlıklarına çok itina göstermesi lazım. İçki içmesinden dinlenmesine kadar. Seçim bölgesine gidip döndükten sonra bir gün dinlenip öyle parlamento çalışmalarına katılmalı.
Milletvekillerinin verimsizliği ne şekilde ortaya çıkıyor?
Milletvekilleri bütün zamanını seçmenlerini işe yerleştirmek, hastaneye yatırmak gibi işlerle harcıyorlar. Milletvekillerinin danışmanlarını, uzmanlıktan ziyade, siyasi görüşlerine göre aldıklarını belirledik. Bir milletvekilinin verimli olabilmesi için günümüz insan yapısının önünde olmalı. Bunu tek başına yapamaz. Danışmanlar lazım. O danışmanlar, milletvekillerini yönlendirmeli, bilgilendirmeli. Ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki (TBMM) danışmanların birçoğu istenilen bu özelliklere sahip değil. Milletvekilleri zamanlarını verimli kullanmıyorlar. Bugün en modern bilgisayar, internet sistemlerinden biri TBMM'de ama kullanamıyorlar.
Bilgisayar kullanımı çok düşük. Hangi parti bunlara ağırlık veriyor, hangi parti Meclis kütüphanesini daha çok kullanıyor, bunları bile biliyoruz ama açıklarsak taraflı bir durum ortaya çıkar düşüncesiyle açıklamıyoruz. Sadece genel önerilerde bulunuyoruz.
Siyasi parti genel başkanlarının ne kadar verimli olduğunu da araştırdınız mı?
Siyasi parti genel başkanlarının verimliliğini araştırmadık. O, konumuz değildi. Ancak onların verimliliğine ilişkin bazı gözlemlere sahibiz. Bugünkü seçim sistemini ve siyasi sistemi belirleyen kanunlarla verimlilik zor. Bu kanunlar mutlaka değişmeli. Milletvekili aday listeleri, lidere yakınlık esasına göre dolduruluyor. Çalışkanlık, verimlilik dikkate alınmıyor. Verimliliğe dayanmayan bir seçimin yansıması parlamentoya yansıyor, parlamento da verimli çalışmıyor. Parlamento tamamen liderlerin seçtikleri milletvekillerinden oluşuyor. Onlar da buna vefa borcu ile karşılık veriyorlar. Örneğin seçim kanunu mutlaka değişmeli. Önümüzdeki dönem seçim kanununda bir değişiklik yapılırsa 2 seçim sonrası için etkili olur bu değişiklik. Bu da 8-10 yıl demektir. Bu yasayla seçime gitmek verimlilik sağlamaz.
Çok somut bir örnek vereyim. Milletvekillerinin performansını değerlendiren ANKARAMİKOM'un raporlarında Doğru Yol Partisi (DYP) Milletvekili Saffet Arıkan Bedük en verimli milletvekilleri arasında yer alıyordu. Oysa Bedük, listeye konulmadı bile...
Raporunuza ne tür tepkiler aldınız?
Olumsuz bir tepki almadık. Reçete haline getirip partilere verdik. Her milletvekilinin okuyup, verimlilik konusuna önem vermesine istedik. Şu anda adaylardan bile raporumuzu isteyenler oldu. Tabii istemek değil, raporu uygulamak önemli. Seçim ve siyasi partiler sistemi değişmeli, milletvekilleri milletin iş takipçiliğinden kurtarılmalıdır. Her partide lider sultasından yakınma oluyor ama yıllardır hiçbir şey değişmiyor.
Bilimsel toplantılara katılmayı ve farklı fikirlere toleransı da verimlilik kriterleri arasına koymuşsunuz. Milletvekilleri bilimsel toplantıları ne kadar izliyor?
Bilimsel toplantılar sıkıcıdır ama bir tek cümle öğrense milletvekili bunu halk kitlelerine öğretebilir. TBMM'de duyurabilir. Ama ne yazık ki, bilimsel toplantılara katılma oranı çok düşük. Yüzde 1'in bile altında. Bazıları da bu tür toplantıların sadece açılışlarına katılıp çıkıyorlar. Bir bilimsel toplantıyı başından sonuna kadar izleyen milletvekili ya da genel başkan sayısı hemen hemen hiç yok. Alternatif düşüncelere saygı da verimliliği sağlayan bir unsurdur. Milletvekilleri değişik fikirlere sahip insanlardan olmalı. Alternatif düşüncelere saygı gösterilmeli. Çünkü, iyi ve doğru fikir alternatifler arasından çıkar ve verimliliği sağlar.(NK)