Eski DEP'li milletvekillerinin serbest kalmasının "endişe verici" olduğunu ve "hükümetin haddini bilmesi gerektiğini" söyleyen mektubu yorumlayan Demokratik Halk Partisi (DEHAP) Genel Başkan Yardımcısı Kemal Tekyüz "DEP'li milletvekilleri gerginlik yaşanmaması için çalışırken MHP gerginlikten medet umuyor" dedi.
DEP'li milletvekillerinin haksız bir biçimde 10 yıl hapiste kaldığını hatırlatan Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkanı Filiz Koçali de MHP'nin ırkçı bir parti olduğunu, darbe çağrısı yapmalarının da şaşırtıcı olmadığını vurguladı.
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkan Yardımcısı Hakan Tahmaz da "mektup müdahale çağrısı içeriyor; bu kabul edilemez" dedi. CHP'nin tavrını da eleştiren Tahmaz "CHP statükonun partisi oldu. Başka ve güçlü bir politik odak yaratmak lazım" dedi.
SDP: DEP'liler muhatap alınmalı
Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkanı Filiz Koçali, "DEP'li milletvekillerinin 10 yıl hapiste yatması zaten adaletsizlik; önce bunun hesabının sorulması lazım" dedi.
Koçali, MHP'nin yaklaşımının şaşırtıcı olmadığını söyledi. "MHP ırkçı bir parti, onların durumu sadece demokrasi istememekle açıklanamaz" diyen Koçali, partinin kurucusu Alparslan Türkeş'in "Ne mozaiği ulan" şeklindeki veciz sözünü hatırlatarak "Dünyaya bakışları böyle" dedi.
Kürt sorunu adil, demokratik ve kalıcı bir biçimde çözülmeden bu ülkenin hiçbir sorunu çözülemez diyen Koçali, devletin öncelikle siyasi muhataplarını tanıması gerektiğini vurguladı.
"DEP'li milletvekilleri o bölgede yaşayan insanların oyları ile seçilmişlerdi" diyen Koçali, "Kürt sorununun çözümü için eski milletvekillerine gereken önem verilmiyor" dedi.
Koçali, "MHP diyecek bir şey yok ama demokrasi güçlerine meydanı MHP'ye bırakmamalarını söylemek gerekiyor, esas önemli olan budur" dedi.
DEHAP: Ahlaken ve siyaseten ayıp
Demokratik Halk Partisi (DEHAP) Genel Başkan Yardımcısı Kemal Tekyüz, MHP'nin gerginlikten medet uman bir parti olduğunu; ülkenin ilerlemesi için değil gerilemesi için çalıştığını söyledi.
"Demokratik sistemlerde her şeyin nasıl yürüyeceği belli" diyen Tekyüz, "Bu ülkede geçmişte de gerginlikten medet umanlar oldu; bu çevreler kimi zamanda silahlı güçleri yanlarına almaya çalıştılar" dedi.
MHP'nin bu açıdan "sabıkalı" bir parti olduğunu vurgulayan Tekyüz, "Şu anda da aynı 1999'da olduğu gibi gerginlik yaratmaya çalışıyorlar. Bu açıklamalara çok şaşırmadık doğrusu" dedi.
Darbe istemi anlamına gelecek açıklamalar yapıldığını, DEP'li milletvekillerinin de buna alet etmeye çalışıldığını vurgulayan Tekyüz, "Bu arkadaşlarımız haketmedikleri bir cezayı siyasi nedenlerle aldılar ve 10 sene cezaevinde kaldılar. Bu tavır kabul edilemez" dedi.
DEP'li milletvekillerinin hukuki bir süreç sonunda serbest kaldığına dikkat çeken Tekyüz, "Serbest kaldıktan sonra da olası bir gerginliğe mümkün mertebe yol açmamaya özen gösterdiler; yeniden girilmeye başlanan gergin ortamdan uzaklaşılması için de çaba harcadılar" dedi.
"MHP'nin darbe çağrısı siyaseten de, ahlaken de bir ayıptır" diyen Tekyüz, "Bu ayıptan kendisini kurtarmanın yollarını da adı geçen siyasi partinin kendisi bulacaktır" dedi.
ÖDP: Problemli zihniyet
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkan Yardımcısı Hakan Tahmaz da, MHP'nin yazdığı mektubun içeriğini Hürriyet gazetesinde yazdığı kadarıyla okuduğunu ve mektubun bir "müdahale çağrısı" içerdiğini söyledi.
MHP'nin 12 Mart'ı da, 18 Şubat'ı da destekleyen bir zihniyeti barındırdığını söyleyen Tahmaz dolayısıyla bu müdahale çağrısının da şaşırtıcı olmadığını belirtti.
Tahmaz, ÖDP'nin tüm yurttaşların katılımını içeren bir siyaset tarzını savunduğunu vurguladı ve "Şu an önemli olan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin karşısında başka, güçlü bir politik merkez oluşturmak; AKP'ye oy verenleri alternatif politikalara ikna etmek" dedi.
MHP'nin ise siyasete böyle bakmadığını söyleyen Tahmaz, ordunun yanında ve gölgesinde siyaset yapmanın kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Ali Topuz' un "mektupta yapılan tespitlerin çoğu ile mutabık olduklarını" açıklamasını da eleştiren Tahmaz, "CHP'ye ana muhalefet partisi demek doğru değil. CHP statükonun partisi haline geldi, Türkiye'deki siyasetin ana problemi de budur zaten" dedi. (EÜ/YS)