Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki toplantısının ardından açıklama yaptı.
Açıklamada, Suriye’nin kuzeyinde yedi ay önce başlayan Fırat Kalkanı Harekatı’nın sonlandırıldığı ifade edildi. 24 Ağustos 2016’da başlayan harekatta toplam 71 asker öldürülmüştü.
29 Eylül 2016'daki MGK toplantısında, olağanüstü halin (OHAL) uzatılması tavsiyesinde bulunulmasının kararlaştırıldığı açıklanmıştı. dün akşamki toplantıda ise OHAL'in uzatılmasına ilişkin bir değerlendirme yer almadı.
Bildiride ayrıca, toplantıda, 16 Nisan 2017'de yapılacak referandumun, “huzur ve güven ortamı içerisinde gerçekleştirilmesine yönelik tedbirlerin” de gözden geçirildiği belirtildi.
Fırat Kalkanı açıklaması
Gazetelerdeki haberine göre, MGK sonuç bildirgesinde operasyonla ilgili şu ifadeler yer aldı:
“Ülkemizin sınır güvenliğini sağlamak, DEAŞ [IŞİD] terör örgütünün ülkemize yönelik tehdit ve saldırılarını önlemek, yerinden edilmiş Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine dönüşlerine imkan vermek ve Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde huzur ve güven içerisinde yaşamlarını sürdürmelerini sağlamak maksadıyla yürütülen harekatın başarıyla sonuçlandığı ifade edilmiştir.
“Suriye ve Irak'ta DEAŞ terör örgütü ile mücadelede PKK/PYD-YPG terör örgütü unsurlarının kullanılmasının, bölgede huzur ve güven ortamının tesisine katkı sağlamayacağı, bilakis orta ve uzun vadede yeni sorunların ortaya çıkmasına sebep olacağı bir kez daha kaydedilmiştir.
“Bölgedeki tüm terör örgütleri ile etkin şekilde mücadele eden Türkiye'nin terörist olarak ilan ettiği gruplara, müttefiklerimizin para, silah, askeri malzeme desteği vermesinin dostane ilişkilerimizi zedeleyeceği özellikle vurgulanmıştır.
“Suriye'de iç savaşın oluşturduğu mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla gereken insani yardım ihtiyacının acilen çözülmesi için oluşturulacak terörden arındırılmış bölgelere, buraların gerçek sahiplerinin yerleştirilmesinin, huzur ve güven ortamının tesisi bakımından şart olduğunun altı çizilmiştir.
“Bölgeyi dini, mezhebi ve etnik temelde çatışma, rekabet ve kaosa sürüklemeye çalışan terör örgütlerinin ve onları kullanan odakların engellenmesinin, ülkemiz ve insanlık için hayati önemi haiz olduğu vurgulanmıştır.”
Operasyonda 71 asker öldü
TSK’nin Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile birlikte Suriye’de yürüttüğü Fırat Kalkanı harekatı 24 Ağustos 2016’da başlamıştı. El Bab kentine düzenlenen operasyon ise 9 Aralık 2016’da başladı.
Fırat Kalkanı harekatında bugüne dek 71 Türkiye askeri hayatını kaybetti.
TIKLAYIN - EL BAB NEREDE, NEDEN ÖNEMLİ?
TIKLAYIN - SURİYE’DE TÜRKİYE ASKERLERİNİN YAŞADIĞI SORUNLAR VE İDDİALAR
Avrupa’yla gerginlik
MGK’da ayrıca şu konularla ilgili açıklama yapıldı:
“Son günlerde Türk siyasetçi ve devlet adamlarına karşı bazı Avrupa ülkelerinde muhatap hükümetlerce sergilenen uluslararası hukuk kurallarına ve diplomatik teamüllere aykırı tutum ve davranışlar ile bu kapsamdaki İslam karşıtı ırkçılık faaliyetleri değerlendirilmiştir.
“Devletimizin fiziki saldırılara maruz kalan vatandaşlarımızın hak ve hukukunun müdafaası hususunda alınabilecek tedbirler müzakere edilmiştir.
Ege’deki gerginlik
“Ege Denizi'ndeki ihtilaflar ile ülkemizin Ege'deki meşru ve hayati hak ve menfaatleri, son dönemde bölgede yaşanan gelişmeler doğrultusunda, kapsamlı olarak değerlendirilmiştir.
“Ülkemizin Yunanistan'la Ege Denizi'ndeki tüm sorunlarının, iyi komşuluk ilişkileri temelinde ve yapıcı diyalogla çözülmesi yönündeki tercihi yinelenmiş; ancak oldubittilere kesinlikle izin verilmeyeceği belirtilmiştir.
“NATO'nun daha güçlü ve problem çözücü bir yapıya kavuşturulması için, Türkiye'nin üzerine düşen görev ve sorumlulukları en iyi şekilde yerine getirme kararında olduğu kaydedilmiştir.”
Kıbrıs meselesi
“Kıbrıs meselesine çözüm bulmak amacıyla Cenevre'de yürütülen görüşmelerin, Kıbrıs Rum kesiminin aldığı 'Enosisin kutlanması' kararına Türk tarafının haklı tepkisi üzerine kesintiye uğradığı hatırlatılarak müzakerelerin tekrar başlamasının ancak Rum tarafının güven tesis edici adımlar atmasıyla mümkün olacağı vurgulanmıştır.
“Adada adil, kapsamlı ve kalıcı bir çözüm bulunmasının, eşit ortaklık anlayışının özümsenmesiyle mümkün olabileceği belirtilerek Rum tarafının oyalama/zamana yayma gibi davranışları terk ederek artık net ve yapıcı bir tavır koyması gerektiğinin altı çizilmiştir.” (AS)