Kalyon, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Kürt sorunu tanımlamasının ardından toplanan ilk Milli Güvenlik Kurulu toplantısını ve çıkan sonuç bildirgesini bianet'e değerlendirdi.
Kenan Kalyon, dün MGK toplantısından çıkan sonuçların Başbakan Erdoğan'ın Kürt sorunu konusundaki girişimini açıkça boşa çıkaran ve hükümete bir "uyarı" olarak okunamayacağını söyledi.
"MGK Genel Sekreterliği tarafından açıklanan bildiri bir uyarı bildirisi değil. Erdoğan'ın Kürt sorunu konusundaki girişimini karşısına almıyor, bildiri Erdoğan'a sınırlarını hatırlatıyor. Ama bu girişime açıkça cevap veren bildiri olarak da yorumlanamaz."
MGK: hükümetin öncelikli hedefi Anayasa'daki görevleri
Erdoğan'ın Diyarbakır'da Kürt sorunu ilişkin açıklamalarının ardından dün ilk kez gerçekleştirilen MGK toplantısı sonrası yapılan yazılı açıklamada, hükümetin öncelikli hedefinin Anayasa'da öngörülen görevlerini yerine getirmesi olduğu belirtiliyor.
"Cumhuriyet hükümetlerinin öncelikli hedefi, Anayasa'da öngörülen görevleri yerine getirerek bu amaca ulaşmaktır. Ulusun bağımsızlığı ve tümlüğü ile ülkenin bölünmezliğinin korunarak bu hedefe ulaşılacağı da kuşkusuzdur."
Başbakan Erdoğan'ın sorunu adını koymakla beraber, adlandırılmanın ötesinde neyi kastettiğini şimdiye kadar açıklığa kavuşturmadığını hatırlatan Kalyon, "Dolayısıyla henüz bu aşamadayken 'Kürt sorunu yoktur terör sorunun vardır' diye bildiri çıksaydı bunu bir karşı bildiri ve frenleme olarak okuyabilirdik" dedi.
"Sınırların çizilmesi, sorunun serbestçe tartışılmasının önüne set çekti"
Kalyon, öte yandan Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır konuşmasında "tek bayrak, tek devlet, tek millet" diyerek kendisinin de bir çerçeve çizmiş olduğuna dikkat çekti.
"MGK metninde Erdoğan bu sözleriyle esastan çelişen bir şey yok. Ama şöyle bir önemi var, henüz adının ötesinde kastını belirtmeden Erdoğan'ın manevra alanını belirtmektedir."
Kalyon, MGK'nin sınırları çizmesinin sorunun serbestçe tartışılmasını önüne set çektiği söyledi.
"Bundan sonraki süreçte neler olabileceği hükümetinin kararlı bir irade sergileyip, sergileyememesine bağlı. Eğer bu iradeyi sergilerse yeni kamplaşmalara ve kutuplaşmalara tanık olabiliriz."
Şu ana kadar kapalı kapılar ardında tartışılanlar bir yana, ordudan Kürt sorununun çözümü yönünde bir telkin gelmediğini ifade eden Kalyon, ordunun sorunu bir asayiş vakası ve bölgesel eşitsizlik sorunu olarak görmeye devam ettiğini ve bunun da çözümü zora koştuğunu söyledi. (KÖ)