Başbakanlık, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Taraf gazetesi hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na ayrı ayrı suç duyurusunda bulunulmasını bianet’e değerlendiren İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden iletişimci Doç. Dr. Esra Arsan, Mehmet Baransu’nun belgeleri yayınlamasının gazetecilik faaliyeti olduğunu belirterek ekliyor:
“Baransu bugün hükümete karşı belgeler yayınlıyor ama bunu geçmişte de yapmalıydı.”
“Eğer söz konusu kamu yararıysa, dünyanın her yerinde gazeteciler ellerine böylesi belgeler geçtiğinde yayınlarlar. Biz buna sızdırma haber faaliyeti diyoruz. Bu tür muhalif haberleri yüzünden Amerika Birleşik Devletleri’nde ve İngiltere’de de pek çok gazeteci baskı altında. Ama gazeteci doğası gereği muhalif olmak durumunda hükümetle ittifak halinde habercilik yapanlara gazeteci değil, parti propagandisti denir. Nitekim, Baransu’nun da MİT krizine kadarki performansı bu şekildeydi. Bugün bu tutumunun değişmiş olması, ülkemizde sızdırma haberle gazetecilik yapan kimi kalemlerin güç taşışmalarında araç olarak kullanıldığı düşüncesini doğuruyor.”
“Baransu’nun MGK tutanaklarını yayınlaması elbette gazeteciliktir. Bu konuda tartışılabilecek tek şey, bu bilgilerin neden şu anda yayınlandığı, neden hükümetle cemaat arasındaki güç krizi ortaya çıkana kadar kamuyla paylaşılmadığı, saklandığı olabilir.”
"Halktan gizleneni paylaşmak gazetecilik görevi"
“Baransu geçmişte Oda Tv, Ergenekon, KCK, Devrimci Karargah davalarında hükümete muhalif olanlara ilişkin belgeler yayımlıyordu, hükümete karşı bir eleştirisi yoktu. Bugünse kamuoyunca bilinen cemaatler arası kavga sebebiyle hükümet aleyhine sızıntı haberler yayınlıyor.”
“İdeal olanı bir gazetecinin kamu yararı içeren haberleri her koşul altında, ama en çok da siyasi, ekonomik, askeri iktidarların kirli işlerini ortaya çıkartmak için yapması. Dışişleri Bakanlığı, MİT, derin devlet halktan çok önemli ama bilinmesi gereken bilgileri gizlemişse, bu belgelere ulaşınca onları kamuoyuyla paylaşmak bir gazetecilik görevidir. Ama, gazeteci bu belgeleri halk için değil de, bir çıkar grubunun faydası için canı isteyince yayınlıyor, istemeyince de çekmecesinde saklıyorsa, bu tutumunu etik ve mesleki açıdan eleştirme hakkımız doğar.”
Ne olmuştu?
Taraf gazetesinden Baransu, 28 Kasım’da Taraf gazetesinin manşetinde yer alan haberinde 2004 yılına ait bir MGK belgesini yayınlamıştı. “Fethullah Gülen grubunun faaliyetlerine karşı alınması gereken tedbirler” MGK kararının altında dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, bakanlar Abdüllatif Şener, Mehmet Ali Şahin, Cemil Çiçek, Vecdi Gönül, Abdülkadir Aksu ile kuvvet komutanları Aytaç Yalman, Özden Örnek, İbrahim Fırtına ve Şener Eruygur ile birlikte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da imzası bulunuyordu.
Adalet ve Kalkınma Partisi Sözcüsü Hüseyin Çelik belgelerin gazeteye MİT tarafından sızdırıldığını söylemiş, Hükümet Sözcüsü ve Basından Sorumlu Devlet Bakanı Bülent Arınç belgelerin açıklanmasının yasak olduğunu söyleyerek belgeleri yayımlayan Baransu’nun “suç işlediğini” iddia etmişti. (EA)