Türkiye Gazetecililer Cemiyeti (TGC) ve Basın Konseyi, CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın Habertürk canlı yayınındaki ifadeleri nedeniyle Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) yayıncı kuruluşa verdiği 5 kez yayın durdurma ve en üst sınırdan para cezasını kınadı.
TIKLAYIN - RTÜK'ten, CHP'li Başarır'ın sözleri nedeniyle Habertürk'e ceza
TIKLAYIN - Habertürk: RTÜK kararı çoğulcu yayıncılığa infaz
TGC, cezayı basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün ihlali olarak değerlendirdi. TGC Yönetim Kurulu’nun konuyla ilgili yaptığı basın açıklamasında şu görüşler yer aldı:
“İktidarın yine bir yargı reformu yapılacağını açıklamasının ardından basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün engellenmesine yönelik haksız baskı ve cezaların ağırlaşarak sürmesi düşündürücüdür.
“RTÜK verdiği cezalarla medya kuruluşlarını kamusal meseleleri tartışmaktan caydırmaya çalışmaktadır. Cezalar ölçüsüz, haksız ve orantısızdır. RTÜK’ün bu ceza kararlarıyla eleştirel yayıncılık yapan kuruluşlar, ekonomik olarak zayıflatılmaktadır.
RTÜK’ün verdiği cezalar amacını aşıp, yine yasaların önüne geçmiş ve halkın haber alma hakkını yok sayan bir tutuma dönüşmüştür. Gazetecilerin görevi iktidarları memnun etmek değildir. İktidar erkinin eleştirilmesi, yayın durdurma ve para cezası gerekçesi olmamalıdır.
“RTÜK’ü bir kez daha basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne saygı göstermeye, kararlarında Anayasa’ya uygun davranmaya davet etmeyi sürdürüyoruz.”
Basın Konseyi: Hukuken ve mantıken izah etmek imkansız
Basın Konseyi ise yaptığı yazılı basın açıklamada “Bu talihsiz karar, neresinden bakılsa hukuka aykırıdır” dedi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ve Anayasa Mahkemesi’nin ifade özgürlüğü ile siyasi eleştiri hakkına ilişkin içtihatlarını hatırlatan Basın Konseyi şu açıklamayı yaptı:
“Kamu yararını ilgilendiren güncel bir tartışmaya ilişkin, bir milletvekili tarafından sarf edilen ceza konusu cümlenin, ister canlı yayında isterse sonradan olsun, kamuoyuna aktarılması basın açısından da halk açısından da bir haktır. Bunda en ufak bir tereddüt yoktur.
“Kaldı ki, bir milletvekili tarafından canlı yayında sarf edilen tek bir cümle nedeniyle TV kanalına ceza verirken, gerekçe olarak, sözleri sarf eden vekilin daha sonra özür dilememiş olmasının belirtilmesi gülünçtür. Bu hususun Habertürk’ün sorumluluğunu neden doğurduğunu hukuken ve mantıken izah etmek imkansızdır.
“Program sunucusunun canlı yayında ‘yeterli tepki’ vermediği şeklindeki gerekçe de son derece yersizdir. Bir program sunucusunun bir siyasi parti adına konuşan ve seçim yoluyla milleti temsil etmekle görevlendirilmiş bir siyasetçinin sözlerini tekzip etmek gibi bir görevi yoktur.
“RTÜK bir kez daha hukuka aykırı karar vermiştir. Kurumun kasten ve taammüden demokratik hukuk devleti esaslarına aykırı karar vermeyi alışkanlık haline getirdiğini sıklıkla görüyoruz. Kararların alınmasında payı olanlar ilgili medya organlarına çok ağır zararlar vermektedir. Bu zararları verenlerin bir gün hukuki ve cezai sorumluluklarının gündeme gelmesinin kaçınılmaz olduğu açıktır.
“RTÜK’ün çoğulcu demokrasiye ve basın özgürlüğüne ters düşen bu kararını kabul etmiyor; anılan kurumu Anayasamızda ve tarafı olduğumuz uluslararası antlaşmalarda kabul gören temel hukuki prensiplere riayet etmeye bir kez daha acilen davet ediyoruz.” (HA)