* Fotoğraf: Sedat Cezayirlioğlu.
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Erzincan İliç'teki Çöpler mevkiinde yapılması planlanan Çöpler Kompleksi Madeni İkinci Kapasite Artışı ve Flatasyon Tesisi Projesi'ne ilişkin olarak verilen "ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) Olumlu" kararına karşı TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği) tarafından açılan dava, dün (30 Kasım) Erzincan İdare Mahkemesi'nde görüldü.
Mahkeme tarafından verilen karar 15 gün içerisinde açıklanacak.
Duruşmaya, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Halk Sağlığı Kolu Başkanı Dr. Nasır Nesanır, TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül, TMMOB Hukuk Müşaviri Ekin Öztürk Yılmaz, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyeleri ile İliç'teki siyanür sızıntısını kamuoyuna duyuran Sedat Cezayirlioğlu katıldı.
"İptal edilmesi hayati öneme sahip"
Duruşma sonrasında Makine Mühendisleri Odası Erzincan Temsilciliği'nde düzenlenen basın açıklamasını okuyan TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül, özetle şöyle dedi:
"Ortaya çıkan somut çevresel etkiler ve riskler göz önünde bulundurularak, bilimsel ve hukuksal açıdan birçok sorun barındıran ÇED olumlu kararının ve telafisi imkânsız zararlara neden olacağı açık olan kapasite artırımı işleminin acilen iptal edilmesi, durdurulması ve işletmenin kapatılması hayati öneme sahiptir.
"Bu proje faaliyete başladığı yıllardan itibaren buradaki doğal çevrenin tahribata uğramasına, tarımsal faaliyetlerin hayvancılığın zarar görmesine yol açan yürütülen sömürge madenciliği ile ülkemizin kaynaklarının yabancı şirketlere aktarılmasına yol açan bir projedir. Siyanürlü altın işletmeciliği niteliği itibari ile çevre açısından çevre ve insan sağlığı açısından göze alınamayacak riskler barındıran bir yöntemdir.
TIKLAYIN - İliç Altın Madenindeki siyanür sızıntısı üzerine birlikte düşünmek
Güvenirliği olmayan bir rapor
"ÇED raporunda, çevresel etki değerlendirmesi sürecinin temelini oluşturan çevresel süreçlere katılım hakkı göz ardı edilmiştir. Pek çok etkinin değerlendirme dışı tutulduğu, bilimsel ve teknik terminolojiden uzak, güvenirliği olmayan bir rapora dayalı bu süreç bütünüyle hukuka aykırılık taşımaktadır.
"Umuyoruz ve diliyoruz ki mahkeme tüm bu hukuksuzluklar karşısında kamu yararını, bilimsel ve teknik esasları daha fazla göz ardı edemeyecek ve tüm toplumu ilgilendiren bu davada sermayeden yana değil bilimden, hukuktan ve halktan yana karar verecektir.
"Ne karar verilirse verilsin bu sürecin takipçisi olmaya; bilimi ve tekniği, emperyalizmin ve sömürgenlerin değil, emekçi halkımızın hizmetine sunmak için her çabayı güçlendirerek sürdürmeye devam edeceğiz."
Ne olmuştu?Erzincan Valiliği, 24 Haziran'da yaptığı yazılı açıklamayla Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından işletilen kompleks maden işletmesinde 21 Haziran gecesi, Yığın Liç sahasına siyanür içerikli solüsyon taşıyan boru hatlarında arıza meydana geldiğini duyurdu. Meydana gelen kazada yaklaşık 20 metreküp solüsyonunun Fırat Nehri'ne aktığına dair kamuoyunu bilgilendiren Valilik, maden işletmesi hakkında çevreyi kirlettiği iddiasıyla soruşturma başlattı. Bölgede yaşayanlar 29 Nisan'da bianet'ten Tuğçe Yılmaz'a konuşmuş ve olayı "2. Çernobil" olarak nitelendirmişlerdi: "Siyanürden etkilenen insanlar vefat ettiğinde onlara kimse dokunamıyor bile, mezarlarına kireç dökülüyor. Şimdi bakıyoruz İliç'in göbeğinde açık bir siyanür havuzu var. Kuşlar, havuzun üzerinden geçerken ölüp havuza düşüyor. "Bölgedeki tarım ve hayvancılık faaliyetleri durmuş durumda. Arıların sayısı hızlıca azalıyor. Erzincan peynirinin üretimi, hayvancılık faaliyetleri yapılamadığı için neredeyse durma noktasında. Bu faaliyetlerin durdurulması için ne bekleniyor?" |
(TY)