Cumhurbaşkanı ve AKP genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın imzası ile oluşturulan yeni basın kartı düzenlemesine tepki gösteren Türkiye Gazeteciler Sendikası, “Gazetecinin bir ayı geçkin işsiz kalması halinde basın kartı elinden alınacak!” dedi.
TIKLAYIN - Değişen Basın Kartı Yönetmeliği Resmi Gazete'de
TIKLAYIN - Basın Kartını Gazeteci Örgütleri Verir, Devlet Değil
"Kabul etmiyoruz"
Basın özgürlüğünü yok sayan bu uygulamanın iptali için gerekli adımların atılacağını bildiren TGS’nin açıklaması şöyle:
“Gazeteciye kart vermeme yönetmeliği çıktıBasın kartı yönetmeliği, dün gece değiştirildi. İletişim Başkanlığının önerisi ile değiştirilen Yönetmelikle, “gazeteciler” ile “basın kartı” arasındaki mesafe biraz daha açıldı.
“Gazetecilere kart vermemek üzerine” yapılan bu düzenleme, kabul edilemez.
"Danıştay kararı ile yürütmesi durdurulan; “sigorta primlerinin çalışma mevzuatı esaslarına uygun olarak yatırılmış olması” ibaresi değiştirilmiş ve “mücbir haller dışında 1 aydan fazla olmamak üzere ara vermeden çalışması” şeklinde değiştirilmiş ve böylece, sigorta primlerinin yatırılmış olması şartı aynen korunduğu gibi düzenleme daha da ağırlaştırılarak, gazetecinin işsiz kaldığı sürenin 1 ayı geçmesi halinde, basın kartının elinden alınacağı düzenlemesi getirilmiştir. İşsiz kalan gazeteciye iş bulabilmesi için sadece 1 ay süre verilmiştir.
'İptalini istiyoruz'
"İletişim Başkanlığı, Danıştay yürütmeyi durdurma kararının arkasından dolanmış ve böylece mevcut siyasi iktidar Yüksek Yargı organı kararlarını yok sayan düzenlemelerine bir yenisini eklemiştir.
"İletişim Başkanlığı, bu yönetmelik değişikliği ile kendisini, Terörle Mücadele Savcısı ve Özel Yetkili Mahkeme ilan etmiştir. Şöyle ki; basın kartına sahip kişilerin “Milli güvenliğe ve kamu düzenine açıkça aykırı faaliyetlerde bulunması veya bu faaliyetlere açıkça destek vermesi; şiddet ve terörü özendirecek, her türlü örgüt suçları ile mücadeleyi etkisiz kılacak içerik oluşturması; Suça tahrik veya teşvik edecek ve suç ile mücadeleyi etkisiz kılacak faaliyetlerde bulunması” durumunda kartları iptal edilebileceği düzenlemesi getirilmiştir. Bu değerlendirmeleri de İletişim Başkanlığı kendisi yapacaktır. İletişim Başkanlığı, ülkenin, yasaması-yargısı, her şeyi olmaya adaydır. Kabul edilemez, hukuka aykırı, iptal edilmesi kesin olan bir hukuka aykırı metin ortaya çıkarılmıştır."
"Bu değişiklikler ile basın kartı yönetmeliği, gazetecilere “basın kartı” vermemek üzerine çıkartılmış, İletişim Başkanlığının, kimin gazeteci olduğuna ve gazetecilik yapmaya devam edip edemeyeceğine tek başına karar verdiği bir sistem kurmaktadır. Bu da sansürün ta kendisi olup basın özgürlüğünün, Anayasa’da yer alan bir hayalden öteye geçememesine neden olur.
"Basın özgürlüğünü engellemeye yönelik bir düzenleme olarak değerlendirdiğimiz bu Yönetmeliğin iptali için gerekli adımları atacağımızı bildiririz.”
TGC: Hukukla bağdaşmıyor
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Basın Kartı Yönetmeliği’nde son yapılan değişiklikle iktidara sınırsız yetki tanınmasının hukuka aykırı olduğunu açıkladı.
TGC Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada “Yönetmelikte yapılan değişiklikle iktidarın kimin gazeteci olacağına karar vermeyi hedeflediği vurgulandı. “İktidar gazetecilik mesleğini basın kartıyla denetleyemez. Basın kartı gazetecilik mesleğinin ruhsatı değildir” denildi.
Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
"Basın Kartı Yönetmeliği bir kez daha değişmiştir. Yönetmelikte bu kadar çok değişiklik yapılması ya da her iktidar değişikliğinde yeniden yönetmelik yayınlanması hukuk güvenilirliği ilkesi ile bağdaşmamaktadır.
"Yönetmelik değişiklikleri ile iktidar gazetecilik mesleğini kendi düşüncesi doğrultusunda; düzenleme ve disiplin altına almaya çalışma geleneğini sürdürmektedir. İktidar kimin gazeteci olacağına kendi karar vermeyi hedeflemektedir.
"Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 4 Kasım 2020 tarihli ve YD İtiraz No:2020/471 sayılı kararı ile yönetmeliğin bazı maddelerinin iptali sonucunda iktidar tarafından değişiklikler yapılmıştır. Ancak son yönetmelikte de aynı hukuki sakatlıklar sürmektedir.
"Yönetmelik ile iktidara tanınan sınırsız keyfiyeti kabul etmek mümkün değildir. Basın kartı taşımak gazeteci olunduğu anlamına gelmemektedir. Bugün birçok çok basın kartı taşıyan gazetecinin, gazetecilik mesleğinin özüne ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nde yer alan ilkelere aykırı hareket ettiği de bir gerçektir. Son dönemde yaşananlar, ortaya saçılanlar da bunu göstermektedir.
'Basın kartı gazetecilik mesleğinin ruhsatı değildir'
"Yönetmelikteki özellikle 25. Madde değişikliği ile Sürekli Basın Kartı taşıyan meslektaşlarımızın basın kartlarının iptali tek taraflı bir komisyon incelemesi ile mümkün hale gelecektir. Bugüne kadar iktidarın kamu yararına olmayan faaliyetlerini haberleştirdiği için yüzlerce gazetecinin kartı iptal edilmiş, yine yüzlerce gazetecinin kartı ‘incelemede’ diyerek sahiplerine verilmemiştir.
"Bugün uygulamada basın kartı taşıyan meslektaşlarımızdan çok daha fazla basın kartsız çalıştırılan muhabir, foto muhabiri ve kameraman bulunmaktadır.
"Basın kartı gazetecilik mesleğinin ruhsatı değildir. Basın kartı gazetecilerin denetlenmesi amacıyla kullanılamaz. İktidarı bir kez daha Basın Kartı Yönetmeliği ile ilgili hukuka aykırı değişiklik yapmaktan vazgeçmeye, evrensel gazetecilik ilkelerine uymaya ve saygı göstermeye çağırıyoruz.”
"Ortak tutum almaya" çağrı
DİSK Basın İş’ten yapılan açıkalamada da şöyle denildi:
"Yine bir gece yarısı Resmi Gazete’de yayımlanan Basın Kartı Yönetmeliği, Saray’ın istemediği kişilerin gazeteci sayılmayacağının itirafıdır. Yine muğlak tanımlar ve iktidar ölçülerinin işletileceği tepeden inme bir kararla gazeteciliğin tarifi yapılıyor.
"DİSK Basın-İş geçmiş dönemde de basın kartı verilme yönteminin yanlışlığını savunuyordu. Kimin gazeteci olup olmadığına devlet değil gazeteci örgütleri karar verir. Gazeteci örgütlerinin oluşturduğu bir komisyonun belirlediği ilkelerle basın kartı verilmeli. Bu konuda bütün meslek örgütlerini ortak tutum almaya çağırıyoruz.
"Tüm gazeteci örgütlerini bir kez daha bu çalışmaya davet ediyoruz. Basın kartı sorununun çözümü için elimizi taşın altına koymaya ve inisiyatif almaya hazırız
"Bu sorun giderilene kadar gazetecilik faaliyetinde bulunan kurumların verdiği tanıtım kartları basın kartı yerine geçmeli."
(BS/EMK)