Cumhuriyet gazetesi Ankara temsilcisi Mustafa Balbay ve Toplumsal Haber sitesi yazarı Neriman Aydın'ın Ergenekon Soruşturması'ndan tutuklanmasına dair meslektaş tepkileri, soruşturmanın yürütülme biçimi ve baskıyı andırdığı etrafında yoğunlaşıyor.
Balbay ve Aydın 1 Temmuz 2008'de gözaltına alınıp serbest bırakıldıkları Ergenekon soruşturması kapsamında bugün "Anayasal düzeni silah zoruyla yıkmaya teşebbüs" iddiasıyla cezaevine gönderilmişlerdi.
Bu suçlama, uzun bir süredir yayımlanması beklenen iddianameye de yansırsa Balbay ve Aydın, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanacaklar.
Erinç: Üzgünüm ancak yorum da yapamam
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, tutuklamalar nedeniyle üzgün olduğunu ancak mahkeme kararıyla ilgili bir değerlendirme yapmasının olanaksız olduğunu açıkladı.
Uzun süren soruşturmanın konunun mahkemelere aktarılması sürecini de uzattığına işaret eden Erinç, "Bu, yargının işlevselliğini azalttığı gibi, yargı-siyaset ilişkileri konusundaki iddiaların da gündemde kalması sonucunu yaratıyor. İddianamelerin bir an önce hazırlanmasını ve davanın görülmeye başlamasını bekliyoruz" dedi.
Siyasetin medyaya son günlerdeki yaklaşımının ifade özgürlüğü ve gazetecilerin haber verme haklarını olumsuz etkilediğini vurgulayan Erinç "Dilerim ki hukuk devleti kavramı eksiksiz olarak ülkemizde de geçerli olur" açıklaması yaptı.
Çetinkaya: Ne gömdüğü silahı var, ne bombası
Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Hikmet Çetinkaya da bir televizyon kanalına, Balbay'ın sabit bir ikametinin bulunduğunu vurgulayarak, neden tutuklandığına anlam veremediğini kaydetti:
"Bu sekiz aylık sürede ne oldu? Yeni kanıtlara mı gidildi burasını bilmiyor. Balbay'ın evinde veya çalışma odasında ne var? Kitapları, belgeleri, gazete kupürleri vardır. Balbay'ın toprak altına gömdüğü ne silah vardır, ne bombası var. Balbay, Cumhuriyetçidir, Atatürkçüdür, özgürlükçüdür, ulusalcıdır. Bunlar suçsa bilmiyorum. Operasyonlarda önce bir şüpheli bulunuyor sonra kanıta gidiyor, oysa hukuk da önce kanıt bulunur sonra şüpheliyi gidilir. "
Abakay: Bu gazetecilere gözdağı vermek mi?
Gazetecilerin gözaltına alınmasına üzüldüklerini ifade eden Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Başkanı Ahmet Abakay da, tutuklamanın, son dönemde Başbakanın medyaya yönelik baskılarıyla bir arada düşünüldüğünde endişe yarattığını açıkladı.
"Balbay daha önce de sorgulanmıştı. Savcılık ya da mahkemece bilinmesi gereken hemen her şeyin sorguda öğrenilmiş olması beklenir. Şimdi tutuklanması konusu elbette bağımsız yargının görevidir. Bu, gazetecilere ya da muhaliflere gözdağı vermenin parçası mıdır sorusunu akıllara getiriyor. Arkasında kötü niyet aramak şaşırtıcı olmuyor."
İpekçi: Hukuku zorlayan bir karar
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Ercan İpekçi ise, "meslektaşlarımız hiç ilgileri olmadığını düşündüğümüz bir takım çeteleşmelerle bağlantılıymış gibi gösterilerek mağdur edilmektedirler. Bunlar sindirme yöntemleridir. Bu davalarla ilişkilendirilerek gazeteciler üzerinde bir baskı oluşturulmak isteniyor." (EÖ)