Ankara'da 10 Ekim 2015’te barış mitingine düzenlenen ve 102 kişinin öldüğü bombalı saldırıyla ilgili davanın görülmesine yarın Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, saat:10.00'da devam edilecek.
22-23 Kasım’daki duruşmalar öncesinde, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB) ve 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği bugün basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasına TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, KESK Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik, DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehtap Sakıncı Coşgun ve dava avukatlarından İlke Işık katıldı.
“Tedavisi devam eden 30’dan fazla yaralı var”
Mehtap Sakıncı Coşgun’un okuduğu ortak basın açıklamasında, “katliamdan sonra hayatta kalanların yaşamının 10 Ekimden önce ve 10 Ekimden sonra diye ikiye yarıldığı” ifade edildi:
“10 Ekim 2015’te Türkiye’nin 81 ilinden Türkiye’nin başkentine, ‘Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ için gelen onbinlerce yurttaşın toplandığı alanda, tüm kamu sorumlularının gözü önünde binlerce kilometre öteden taşınan canlı bombalarla bir katliam yapıldı.
“Katliamın üzerinden geçen zamana rağmen an itibariyle tedavisi devam eden 30’dan fazla yaralı var. sekiz yaralı ömür boyu engelli kaldı. Onlarca insan bedeninde şarapnelle yaşıyor. Üç yaralıya protez takıldı. 497 yaralının olduğu bu katliamda yaralılarımızın çoğu, adil olmayan bu siyasal yapının mağduru oldu.
“10 Ekimde yaralandığı için ihraç edilen, tutuklanan, gözaltına alınan onlarca kişi de bulunuyor.”
“Sorumluluğu bulunan kamu görevlileri yargılanmıyor”
Açıklamada, davaya kamu görevlilerinin dahil edilmemesi eleştirildi:
“10 Ekim Anmasına katıldığı için 30 Kasım 2017’de gözaltına alınanlar yargılanıyor ama 10 Ekim katliamında açık sorumluluğu bulunan kamu görevlileri yargılanmıyor. Bizler temel taleplerimizi toplumun vicdanına ulaştırmaya çalışıyoruz.”
Davayla ilgili talepler şöyle sıralandı:
* 10 Ekim Davasının ve bu davanın benzerleri olan Suruç, Antep, Diyarbakır, İstanbul gibi davaların sadece tetikçilerinin değil başta kamusal sorumluluğunu yerine getirmeyen kamu görevlileri olmak üzere tüm sorumlular yargılanmalı.
* O gün o alanda katliamcıların binlerce kilometreden gelmesine göz yuman, katliam anında gerekli sağlık desteğini sundurmayan, ambulans göndermeyen, gelen ambulansı bekleten, bir nefesin can kurtardığı yerde biber gazı sıkıp ilkyardım ve müdahaleyi engelleyen ve diğer tüm kamusal sorumlular yargı önüne çıkarılmalı.
* Kamuoyu bu davayı takip etmeli. Davada ortaya konulacak adalet veya adaletsizlik, Türkiye’nin hangi yöne doğru savrulduğunun bir göstergesi olacaktır.
* Ankara Garı önündeki meydan adı “10 Ekim Emek Barış ve Demokrasi” meydanı olarak değiştirilmeli ve meydanda bir anıt yapılmalı. (AS)