İstanbul Meslek Odaları Koordinasyonu Meclis Sağlık Komisyonu'nda görüşmeleri devam eden ve hekimlerin çalışma haklarını düzenleyen "Sağlıkla ilgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"ne ilişkin İstanbul Tabip Odası'nda basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısına koordinasyonu oluşturan İstanbul Barosu, İstanbul Diş Hekimleri Odası, İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası, İstanbul Tabip Odası, İstanbul Veteriner Hekimler Odası ve TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu'ndan birer temsilci katıldı.
TIKLAYIN - KHK'li Hekimlere Çalışma Yasağı Komisyondan Geçti
TIKLAYIN - KHK'li Hekimlere Çalışma Yasağı Getiren 5. Madde İkinci Kez Kabul Edildi
Temsilciler "Sağlıkta Şiddet Yasa Teklifi" olarak bilinen fakat içeriğiyle ilgisinin olmadığı belirtilen tasarıya karşı olduklarını açıkladı.
Tasarıyı temel insan haklarından olan çalışma hakkının ihlali olarak niteleyen koordinasyon tasarı talebinin derhal geri çekilmesini talep etti.
Basın açıklamasında konuşan temsilciler şunları söyledi:
"Tasarıda tek bir maddde şiddetle ilgili"
Dr. Pınar Saip - İstanbul Tabip Odası Başkanı
"Bu torba yasa şiddeti önleme yasası olarak ortaya atılsa da içeresindeki tek bir madde şiddetle ilgilidir. Şiddete karşı ne yapılacağı konusunda eskiye yönelik eskiden daha fazla bir şey getirmemiştir. Cezalarda herhangi bir artış söz konusu değildir.
"Bunun yanı sıra şehir hastanelerinin bütün yapabileceği hasta garantisi, vergiden muaf tutma, Sayıştay denetimlerinden uzak durulmasını sağlayan yasalar bu taslakla sessizce geçirilmiştir.
"Bunun yanı sıra bunun içinde sağlık meslek örgütlerinin çalışma haklarını kısıtlayan yasalar vardır. Ama en önemlisi hangisi derseniz beşinci madde gerçekten sadece Nazi Almanya'sında görülebilen kişilerin hekimlerin çalışmasını yasaklayan bir kanunla karşı karşıyayız.
"Bu sadece güvenlik soruşturmasından geçemeyen ve ataması yapamayan hekimleri, KHK ile atılan hekimleri kapsamıyor. Bütün hekimleri tehdit ediyor. En ufak bir olayda, amirinizle tartışmanızda ya da birisinin şikayetiyle mesleğiniz elinizden alınabilir. Bu kanun maddesi sonrasında ciddi intiharlar gelebilir.
"Yıllarca büyük emeklerle sınavları kazanmış, gece gündüz demeden çalışılmış ama sonra bir güvenlik soruşturması nedeniyle 600 ün boyunca evde oturacaksınız gibi bir yasa çıkartılıyor. Bu açlığa mahkum etmektir, hekimleri öldürmektir. Bu kabul edilebilir bir yasa değildir."
"Hastası terör suçundan tutuklanan doktoru da içeri attılar"
Hikmet Arısal - İstanbul Diş Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi
"Bu yasa hekimler için çıkarılmış olsa da tüm kamu mesleklerine yayılacaktır. Çünkü yapılmak istenen, korku devletinin yaratmaktır. Kesinleşmiş suçu olmadığı halde bir insanın mesleğinin elinden alınması hem kendisini hem ailesini açlığa mahkum etmektir.
"Bize dört kere mektup yazarak yardım isteyen bir arkadaş var. Ankara'da doktorasını yaparken bir hastası terör suçundan yakalanıyor ve hapse atılıyor. Hapse atılan kişinin telefonunda doktor arkadaşın kaydı var diye oda tutuklanıp cezaevine konuluyor. Şu an Silivri'de ve bir senedir hiçbir dava dosyası olmadan hapiste tutuluyor. Eğer bunlar sesimiz çıkartmazsak hepimizin başına gelme olasılığı olan durumlardır."
"Yıllarca emek vermiş insanlar göreve başlatılmıyor"
Serdar Göksan - İstanbul Eczacılar Odası Genel Başkanı
"Maalesef Türkiye yıllardır bilimden ve bilimsellikten uzaklaştırılıyor. Bunun örneklerini her alanda olduğu gibi sağlık ve ilaç alanında da yaşamaktayız. Yıllarca tıp ve dişçilik fakültelerinde okumuş, pratiğini yapmış insanlar, basit bir ihbara dayanarak KHK'larla ya göreve başlatılmıyor ya da görevden alınıyor. Güvenlik soruşturması adı altında 600 gün bekletiliyor.
"Buna ses çıkartanlarda susturulmak isteniyor. Biz eczacılar yeni sağlık yasasının hem çok yetersiz hem de çok tehlikeli olduğunu görüyor ve bu yasanın derhal geri çekilmesini istiyoruz."
"Nazi Almanya'sında aynı uygulama 80 yıl önce vardı"
Cevahir Efe Akçelik - TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu
"1933 yılında Nazi Almanya'sında Yeni Kamu Hizmeti Yasası'yla Yahudi doktorları meslek ve kamu hayatından uzaklaştırmak için bir düzenleme yapıldığını geçmişe baktığımızda görüyoruz. Yine 1938 yılına baktığımızda Yahudi doktorların Yahudi olmayanları tedavi edebilmesini engelleyici bir yasayla karşılaşıyoruz.
"Bundan tam 80 yıl sonra Türkiye'de bir kanun tasarısı meclis alt komisyonunda görüşülmek üzere geldi.
"Haklarında herhangi bir ceza verilmemiş, soruşturma açılmamış insanların zaten güvenlik soruşturmasına tabi tutularak aylarca bekletilmesi başlı başına bir insan hakları ihlaliyken, bugün bu arkadaşlarımızın çalışma haklarının elinden alınması da insan haklarına vurulmuş bir darbedir. Bu arkadaşlarımız mevcut yasayla işsizliğe ve açlığa mahkum ediliyorlar."
"Konuyu toplumsal şiddet olarak ele almalıyız."
Kazım Mermer - İstanbul Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Derneği Denetleme Kurulu Üyesi
"Uzun zamandır KHK'larla yönetiliyoruz. Aslında bizler bu şekilde ülke yönetilemeyeceğini, böyle gelişmiş ülkelerin seviyesine çıkamayacağımızı anlatmamızın gerekli olduğuna inanıyorum. KHK'larla yönetilmeye hayır diyebilmeliyiz.
"Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddeti toplumsal şiddet olarak ele almalıyız. Bizim bu yönde yasa taleplerimiz oldu, eylemlerimiz oldu fakat bakıyoruz ki bir komisyon taslak çalışmasıyla bırakın şiddeti önlemeyi itiraz eden, ses çıkaran doktorlardan nasıl kurtuluruz bunun yasasını çıkartıyorlar. Bizler bu çalışmanın derhal geri çekilmesi gerektiğini ve Tabipler Odası'nın hazırladığı örnek çalışmanın yasalaşması gerektiğini savunuyoruz."
"Temel çalışma hakkı ihlal ediliyor"
Necati Bozkurt - İstanbul Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Üyesi
"Temel Çalışma hakkı hukuki dayanağı olmadan KHK'larla veya idare amirinin iki dudağı arasındaki söylemlerle arkadaşlarımız işsiz bırakılıyor. Çalışma alanlarından uzaklaştırılmaya devam ediyor. Çalışma hakkı yaşam hakkıdır. Yaşam hakkının hukuki dayanaklardan yoksun bir şekilde engellenmesi insan haklarına aykırıdır. Buna dur denilmelidir." (HA)