Mersin Üniversitesi’nde haber takibi sırasında polis şiddeti ve tehdidiyle karşılaşan iki gazeteci suç duyurusunda bulundu.
Dicle Haber Ajansı (DİHA) Muhabiri Nurhan Kuzu ile mersinyasam.net haber sitesi için haber takip eden Mersin Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi İsa Uğur Erdoğan suç duyurusunu bugün (15 Aralık) Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptı.
Suç duyurusu öncesi yapılan ve gazetecilerin fotoğraf makinelerini yere koyduğu açıklamaya DİHA Mersin çalışanları, İnsan Hakları Derneği ve HDP yöneticileri de katıldı.
Kadın muhabire tehdit
Mersin Üniversitesi’nde 11 Aralık günü bir grup öğrencinin, İdealist Düşünce topluluğunun düzenlediği Nihal Atsız anmasının protesto eden öğrencilerle emniyet mensupları arasında çatışma yaşanmıştı.
Özgür Basın Çalışanları adına DİHA Mersin çalışanı Erdoğan Alayumat okuduğu basın açıklamasında, saldın esnasında polisin gazetecilere ve iletişim fakültesi öğrencilerine plastik mermi sıktığını anlattı.
Polislerin, DİHA muhabiri Nurhan Kuzu’yu da “Seni gözaltına alır, kafanı koparırız" şeklinde tehdit ettiğini söyledi.
“Daha önceki bir etkinlikte de aynı muhabirimize yönelik cinsiyetçi küfürler sarf eden polisler, DİHA muhabirimizi hedef gösterdi. Hedef gösterilen kadın muhabirimize yönelik gerçekleşebilecek her türlü saldırıdan Mersin Emniyetine bağlı Güvenlik Şube, TEM Şube ve Çevik Kuvvet polisleri sorumludur, özgür basma yönelik her türlü şiddeti kınıyoruz.”
Polisten plastik mermi, taşlı saldırı
İsa Uğur Erdoğan da suç duyurusunda, olayların başından itibaren haber takibi için bulunduğu açık olduğu halde polis şiddetiyle karşılaştığını anlattı:
“Fen Edebiyat Fakültesine ait dersliğin balkonunda haber fotoğrafı aldığım sırada ismini bilmediğim bir çevik kuvvette görevli bir polis memuru doğrudan beni hedef alarak plastik mermi ile ateş etti.
“Sivil bir polis memurunun da taşlı saldırısına uğradım. Şahsıma ve aile fertlerime yönelik ‘çekme indiririm, taş atarım’ şeklinde sinkaflı hakaret ve tehditlere maruz kaldım.”
Erdoğan, kendisini kasten yaralamaya teşebbüs eden, görevini kötüye kullanan basın ve ifade özgürlüğünü engelleyen, tehdit ve hakaretlerde bulunan çevik kuvvette görevli polis memuru ile sivil olan polis memurundan şikayetçi olduğunu söyledi.
Polislerin kimliklerinin tespiti için Mersin Üniversitesi Fen Edebiyat Dekanlığı binasında yer alan mobese kameraları, polis kameraları ve olay anında orada bulunan basın mensuplarının çektiği görüntülerin incelenmesini talep etti. (BK)
* Fotoğraf: İmran Şen