Mersin'de dört yıldır Bugün Mersin gazetesi yazı işleri müdürlüğü görevini üstlenen Mihriban Amanoğlu, kentteki en önemli sorunların artan işsizlik, göç, entregrasyon ve köylerin sulama ve içme suyuna erişim zorluğu olduğunu söyledi.
Küresel ölçekli ekonomik krizin Türkiye'de de artan işsizlikle kendisini gösterdiğine işaret eden Amanoğlu, seçim çalışmalarının henüz sokağa yansımadığı Mersin'de bir başka tehlikeye dikkat çekiyor:
"321 kilometrelik sahil şeridiyle sektörün gözdesi olabilecek kent turizmi, Akkuyu'da kurulmak istenen nükleer santral ve Mersin sahillerine taşınmak istenen balık çiftliklerinin ardından yeni bir tehditle karşı karşıya."
İşsizliği hükümet mi, belediyeler mi çözer?
"İşsizliği hükümet projesi mi, yoksa belediyelere bağlı kurulacak şirketler mi çözer?" tartışmasının yürütüldüğünü kaydeden Amanoğlu, ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve iktidar partisi Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) kentteki rekabetiyle ilgili gözlemini şöyle dillendiriyor:
"Mersin'de CHP'nin iki dönemdir görevde bulunan ve bir üçüncü dönem için adaylığını koyan Büyükşehir belediye başkanı Macit Özcan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'oy patlaması' istediği kentte yine oy patlamasıyla yeniden seçileceği öngörülen bir isim."
Amanoğlu, Mersinlilerin seçim öncesi karşılaştığı siyaset ile çözülmesini bekledikleri sorunları bianet için yazılı olarak yanıtladı:
Seçim öncesi Mersin'de siyasi iklim nasıl?
Mersin'de seçim çalışmaları sokağa yansımadı. Geçmiş yıllarda tanık olduğumuz atmosferi henüz göremedik. Bunda adayların tamamının genel merkezce seçilmesinin etkili olduğu kanaatindeyim. Tüm siyasi partilerin adayları seçim çalışmalarını sivil toplum örgütlerini ziyaretlerle, kahve ve ev toplantılarıyla sürdürüyor.
Belediye kanununda yapılan son değişiklikle 15 belde ile 43 köyün merkeze bağlanacak olması adayların çalışmalarını da buralara yöneltti. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) il genelinde birinci partiyken, merkezde sol partilerin birinci olduğu Mersin'de köylerden Büyükşehir'e gelecek oylar büyük önem taşıyor.
AKP, eski Mersin milletvekili ve 1999 yılında MHP'den Gülnar Belediye Başkanı seçilen Mustafa Eyiceoğlu ile yola devam diyor.
Demokratik Sol Parti (DSP), bu seçimlerde CHP küskünlerine "kucak" açtı. DSP, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Akdeniz ve Mezitli İlçelerinde CHP'den istifa eden kişilerle seçime giriyor. Toroslar İlçesinde ise 22 Temmuz 2007'de Demokrat Parti'den milletvekili adayı olan Şerife Arıcı'yı aday gösterdi. DSP'nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı avukat Adil Aktay.
MHP'nin Mersin Büyükşehir Belediye Başkan adayı, Mersin İl başkanlığı görevini de yürüten Mahmut Tat. Tat'ın "sınır tanımayan" seçim vaatlerini CHP'li Macit Özcan, "hayal ürünü" olarak tanımlıyor.
Demokratik Toplum Partisi (DTP) geçen dönem aday gösterdiği Aleddin Erdoğan ile bir kez daha yola çıktı. DTP'nin en güçlü adayı geçen dönem belediye başkanlık görevini yaptığı Akdeniz İlçesi'nde aday gösterilen Mehmet Fazıl Türk. Türk, mevcut CHP'li Akdeniz Belediye Başkanı Kenan Yücesoy'u zorlayacak en önemli aday. Seçildiği dönemde yaşadığı sıkıntıları "hoşgörü" ile aşmayı başaran Mehmet Fazıl Türk, "her kesimin başkanı" sıfatını kazanan tek isim.
CHP'nin Büyükşehir belediye başkan adayı ise, iki dönemdir başkanlık görevini yürüten Macit Özcan, Başbakan Erdoğan'ın "oy patlaması" istediği kentte oy patlaması ile yeniden seçileceği öngörülen bir isim. Diğer parti adaylarının tamamına yakının üzerinden siyaset yaptığı Özcan, söz verdiği bütün projeleri hayata geçirdiğini belirterek, "projelerimi anlatma gereği duymuyorum, halkın takdirine güveniyorum" diyor.
Yerel projelerden konuşan var mı? Sorunlar neler?
Mersin merkeze bağlı köylerin en önemli sorunu olan sulama ve içme suyu, CHP, MHP ve AKP adaylarının projelerinde yer alırken, öteki partiler köylerin adını bile anmıyor.
Köylerin, ulaşım sorunu çözdüğünü söyleyen Özcan, yeni dönemde su sorunu ile birlikte alt yapı sorununu da çözeceğini söylüyor.
Mersin'de herkesten kabul gören en önemli sorun işsizlik. En fazla göç alan illerin başında gelen kentte göçe bağlı yaşanan çarpık kentleşme ve entegrasyon sorunu dikkat çekiyor. Mersin, Adana ile birlikte işsizliğin en fazla yaşandığı il.
Önemli bir turizm potansiyeline sahip olan kent, sektörden payına düşeni almak için son üç yılda atağa geçti. Ancak özellikle sahil şeridinde geçmiş yıllarda yaşanan betonlaşma, sektörün önünde önemli engel olarak duruyor.
Özcan, işsizliğin hükümetin yaratacağı istihdam projeleriyle çözülebileceğini, belediye mevzuatının işsizliği ortadan kaldıracak projeleri hayata geçirmeye uygun olmadığını savunuyor. Diğer adayların önemli bir kısmı belediye bünyesinde kurulacak şirketler vasıtasıyla işsizlik sorununun çözüleceğini vaat ediyor. Adayların işsizliğe karşı öne sürdükleri çözüm önerileri polemiklere yol açabiliyor.
Yerel medya ne kadar etkili?
Mersin basını, son yıllarda yayın politikası ve teknik alt yapısı ile kendini önemli ölçüde geliştirdi.Kent gündemini takip edebilen ve gündem yaratabilen ilkeli yayın kuruluşları doğdu.
Kentte mesleğin hakkını veren çok değerli kalemlerin yanında elbette, bilgi birikiminden yoksun, etik değerleri taşıyamayan meslektaşlarımızda var, ne yazık ki. Bunun en son örneğine, geçtiğimiz günlerde tüm Türkiye ile birlikte bizler de Tarsus ilçesinde tanık olduk.
Gazetecilerin zaman zaman zan altında bırakıldığı "maddi destek" suçlamalarına, Tarsus'ta kimi basın yayın kuruluşlarında çalışan şahıslar, belediye başkan adayının cep telefonu hediyesiyle bu suçlamalarda bulunanlara koz vermiş oldu.
Yerel basının en önemli sorununu kurumsallaşma olarak görüyorum. Kentteki meslek örgütünün de çok önemli bir kamusal göreve sahip olmasına rağmen, kurusallaşmayı başaramaması da bir dezavantaj oluşturuyor. Bunun sonucu olarak, örgütün mensupları haber yaparken zaman zaman kişisel ilişkilerde saygınlık sorunu yaşıyor. (EÖ)