Merkez Bankası (MB) bugün politika faizini 125 baz puan artırarak yüzde 16.5'den 17.75'e yükseltti. MB, 23 Mayıs’ta da faiz oranını 300 baz puan arttırarak yüzde 13.5’den yüzde 16.5’ yükseltmişti. Böylece son iki haftada MB tarafından gerçekleştirilen toplam faiz artışı 4.25 puan oldu.
Bugün 4.57 TL düzeylerinde dalgalanan dolar faiz artırımıyla birlikte 4.45 TL düzeylerine indi. Euro ise 5.42 TL düzeylerinden 5.30 TL düzeylerine geriledi.
23 Mayıs’taki faiz artırımı açıklamasından önce 4.81 TL’ye kadar çıkan dolar, 4.48 TL düzeylerine indikten sonra tekrar yükselişe geçmiş ve 4.60 TL düzeylerini görmüştü.
“Enflasyon, fiyatlama üzerinde risk oluşturmaya devam ediyor”
Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, enflasyonun risk oluşturmaya devam ettiği vurgulandı ve “fiyat istikrarını desteklemek amacıyla parasal sıkıştırmanın güçlendirilmesine karar verildiği” belirtildi.
Açıklamada şöyle dendi:
“Enflasyondaki yükselişte temelde maliyet yönlü gelişmeler etkili olmaktadır. Bununla birlikte, fiyat artışlarının alt kalemler bazında genele yayılan bir nitelik gösterdiği dikkat çekmektedir. Talep koşullarındaki ılımlı görünüme rağmen enflasyon ve enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir. Bu çerçevede Kurul, fiyat istikrarını desteklemek amacıyla parasal sıkılaştırmanın güçlendirilmesine karar vermiştir.”
“Dolar 4.40 TL’ye kadar gerileyebilir”
Faiz artırımı kararından sonra Bloomberg HT’ye bir değerlendirme yapan İş Yatırım'dan Muammer Kömürcüoğlu, faiz artışın 100 baz puanlık beklentilerinin üzerinde olduğunu belirterek, “Karar sonrası başta TL olmak üzere tüm TL cinsi varlıklarda olumlu seyir var. TL’deki değerlenmenin devam edebileceğini düşünüyoruz" dedi.
ING Bank'tan Petr Krpata ve HSBC Portföy Yönetimi'nden İbrahim Aksoy ise doların 4.40 TL’ye doğru gerileyebileceği tahmininde bulundu.
Eğilmez: “Gecikme etkiyi azaltıyor”
Hazine eski müsteşarı ekonomist Mahfi Eğilmez, dün yayınlandığı “Merkez Bankası’nın Faiz Reaksiyonu” başlıklı değerlendirmesinde, kur ve enflasyondaki artışlara karşı faiz aracını kullanma konusunda Merkez Bankası’nın geç tepki gösterdiğini ve bu nedenle faiz kararlarının etkisini önemli ölçüde kaybettiğini belirtmişti. 23 Mayıs’taki 3 puanlık faiz artırımı sonrası dolarda yükselişin tekrar başlamış olması da böyle bir tablo ortaya koyuyordu.
Eğilmez’in dünkü değerlendirmesi şöyle:
“Kurda ortaya çıkan ve enflasyonu da yukarıya iten artış konusunda bizim yapabileceğimiz şey iç nedenleri ortadan kaldırma ya da en aza indirmek. Bunun yolu riskleri düşürmekten geçiyor. Ne var ki bunlar zaman alacağı için kısa vadede ortaya çıkan kur artışlarına faiz aracını kullanarak yanıt vermek gerekiyor. Piyasa bunu zaten yapıyor. Merkez Bankası da yapıyor ama hep gecikmeli olarak yapıyor ve etkiyi önemli ölçüde kaybediyor. Bu gecikme iki sonuç doğuruyor: (1) Merkez Bankası, piyasayı izlemek durumunda kalıyor ve dolayısıyla piyasayı yönlendirme gücünü yitiriyor. (2) Merkez Bankası geç reaksiyon verdiği için kur yükselmiş oluyor ve döviz yükümlülüğü veya bağlantıları olanlar zarara uğruyor.” (ŞA)