Yılın bizim için en anlamlı zamanı: Onur Ayı. Renklerin, direnişin, bir arada olmanın, hatırlamanın ve hatırlatmanın ayı. Bu özel ayda, yazı dizimizin ilk “nasılsın”ını Yıldız’a sorduk. “Gerçekten, nasılsın Yıldız? Duyguların, yorgunlukların, umutların nerede duruyor?” Biliyoruz ki her kelime bir iz bırakır, her his bir başkasına el uzatır.
Bugün nasılsın?
Yaşıyoruz bu hayatı, gayet iyiyim aşkım. Onur Ayı’ndayız sonuçta. Arzular şelale. Biraz da yorgunluk var tabi. Her şehirdeki onur haftası etkinliklerine yetişmeye çalışmaktan heder oldum. Gençken daha kolaymış, orta yaş zorluyor haliyle.
Kendini son zamanlarda nasıl hissediyorsun?
Silivri’de bıraktığım dostlarımı özlemek dışında bir şikayetim yok. Umuyorum ki en kısa sürede onlar da özgür olacak. Tabi dışarıdaki özgürlük ne kadar özgürlük? Ama yine de bir yere kapatılmaktan iyidir. Gerçi, beraber kapatıldığın insanlarla geliştirdiğin yol arkadaşlığı da başka bir sahicilik taşıyor.
Bu aralar seni en çok ne yoruyor?
Sıcaklar… Hiç sevemedim sıcakları. Eriyorum anne anlasana!
Yakın zamanda seni etkileyen bir şey oldu mu?
Çocukları LGBTİ+ olan babaların Babalar Günü videosu. Buyurun bu da linki.
Şu anda en çok neye ihtiyacın var?
“Git diyemem, kal diyemem, sen goncasın, gül diyemem” diyecek birine.
Söyleşinin tamamını buradan okuyabilirsiniz.
(EMK)










