Merhaba Acil Altıncı Yılında

Eczacı Mustafa Turunç, Dr. Beyza Çelenligil ve Dr. Mustafa Sütlaş’ın yapımcı ve sunuculuğunu sürdürdükleri “Merhaba Acil”, altıncı yılına girerken sağlık alanında Türkiye’nin en uzun süreli radyo programı.

Yayına başladığı ilk günlerde Salı günleri 22.00-01.00 saatleri arasında izleyicilerle buluşan Merhaba Acil, son bir yıldır 19.00-20.00 saatleri arasında yayınlanıyor.

Sağlığın her konusuna değinilen program, daha çok sağlık alanında hizmet alan ve verenlerin örgütlü kesimlerinin düşünce ve değerlendirmelerini aktarmayı amaçlıyor. Programlarda, her alanın uzmanları konularıyla ilgili düşüncelerini canlı olarak izleyiciyle paylaşıyorlar.

“Sağlık alanında söylenecek çok şey var”

Program yapımcılarından Dr. Mustafa Sütlaş, programlarının beşinci yılını tamamlıyor olmasını, “sağlık alanında söylenecek çok şeyin olması” ile gerekçelendiriyor.

Programın dinleyicilerin ilgisini çektiğini ve “bir ihtiyacı karşıladığını” söyleyen Sütlaş, radyo yönetiminin kendilerini hiçbir alanda kısıtlamadıklarını da vurguluyor.

Genel olarak sağlık hizmeti sunan kurumlarla ilgili konuları ele aldıklarını belirten Sütlaş, program konularını şöyle özetliyor:

“SSK, üniversiteler, devlet hastaneleri, birinci basamak sağlık kuruluşları ile ilgili sorunları tartışıyoruz. Sağlık alanındaki uzmanlık örgütlenmelerinin alanlarına giren konularla ilgileniyoruz. Sağlık politikasını ve ekonomisini konuşuyoruz. Çok işlediğimiz konulardan bir tanesi, cezaevlerindeki açlık grevleriydi. Çalışma ve Sağlık Bakanlığının sağlık alanındaki uygulamaları ve ilaç konusu da sık işlediğimiz konulardan.”

“Bu tür programlar çoğalmalı”

Yaptıkları 248 programda 200’ü aşkın uzmanı programlarına konuk ettiklerini belirten Sütlaş, kendilerini birer radyocu ya da medya mensubu olarak nitelendirmediklerini de belirtiyor:

“Bizim dileğimiz, bu tür programların gazetecilik ve medya alanının profesyonellerince yapılması. Radyocu, gazeteci ve haberciler sağlık alanına yönelik birikimlerini çoğaltıp bizim elimizden bu işi alsınlar diye bekliyoruz. Dileğimiz, bu tür örneklerin çoğalması. Çünkü, toplumun sağlıkla ilgili bilgilenmesinde çok ciddi eksiklikler var.”

Profesyonel medya çalışanlarının sağlık alanında yeterli bilgiye sahip olmadıklarını ve bu yetersizliğin bir “bakış açısı eksikliği” getirdiğini söyleyen Sütlaş, bu sorunun ancak medya içinde değişik alanlarda uzmanlaşma ile aşılabileceğini söylüyor.

“Zarar vermemek temel ilkemiz”

Dr. Sütlaş, programlarında dikkat ettikleri ilkeleri ise şöyle sıralıyor:

“Tıbbın hastalarla ilgili ilişkisindeki temel etik ilkeleri gözetmeye çalışıyoruz. Öncelikle zarar vermemek, anlattıklarımızın dinleyenlerin sağlığını olumsuz etkilememesini sağlamak temel ilkemiz.

Dinleyicilerin sağlıkları ile ilgili temel hakları konusunda yol açıcı, yönlendirici olmak; toplumu oluşturan bireyler açısından eşit, ulaşılabilir, etkin bir sağlık hizmeti sağlanabilmesini hedeflemek.

Bu olmadığı zaman da, onun önündeki engelleri net olarak ortaya koyabilmek.” (BB)