Podcast/Video: Deniz Devrez
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü ve DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Meral Danış Beştaş, Kürt Sorunu’nun çözümünü hedefleyen Meclis Komisyonu’nu toplumsal cinsiyet perspektifiyle bianet’e değerlendirdi.
Beştaş, komisyonun önemine dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Türkiye Büyük Millet Meclisi tarihinde ilk defa bu kapsayıcılıkta bir komisyon kuruldu. On yıllardır Meclis’in çözümün adresi olabileceğini savunduk. Bugün meclis halkın yüzde 90’ını temsil ediyor. Bir parti dışında tüm siyasi irade burada. Bu yönüyle çözüm iradesi ortaya koyabilir.”
“Öcalan’ın dinlenmesi gereklidir”
28 Ağustos’ta yapılması planlanan İmralı görüşmeleri hatırlatıldığında Beştaş, Öcalan’ın sürece katılımının barışın olmazsa olmazı olduğunu söyledi:
“Dünya deneyimlerinden biliyoruz, çatışma çözümünde temel muhatapların görüşü alınmak zorunda. Öcalan’ın dinlenmesi sadece umut değil, işin doğası gereğidir. Kendi örgütüne silah bırakma çağrısıyla yanıt almış, tarihsel bir rol oynamıştır. Komisyonun da onu dinlemesi gerekir.”
Beştaş, barış sürecinin dilde başlayacağını da vurguladı:
“Barış önce dilde başlar. Dilimize özen göstermeli, barış dilini birlikte kurmalıyız.”
Kadınların rolü: “Mağdur değil, aktör”
Komisyonun toplumsal cinsiyet boyutuna vurgu yapan Beştaş, kadın temsiliyetinin düşük olmasına rağmen kadınların sürece yön verecek güçte olduğunu söyledi:
“Türkiye’de erkek egemen yaklaşım hayatın her alanında karşımıza çıkıyor. Meclis de bundan bağımsız değil. Ancak kadınlar barış süreçlerinde her zaman öncü olmuştur. Komisyon içinde 9 kadın varız ama milyonlarca kadın dışarıda yanımızda. Kadınlar sadece mağdur değil, barışın kurucu aktörleridir.”
Beştaş, kadın örgütleriyle sık sık bir araya geldiklerini de anlattı:
“Son günlerde kadın buluşmalarına katıldım, ‘Barış’a İhtiyacım Var’ inisiyatifiyle çevrimiçi toplantı yaptık. Kadınlar süreci yakından izliyor, örüyor, emek veriyor. Bu çok kıymetli.”
Annelerin sesi: “Evlatlarımızı değil, silahları gömelim”
Komisyonun dinlediği annelerin sözlerinin tarihe not düştüğünü vurgulayan Beştaş, özellikle Nezahat Teke’nin ‘Evlatlarımızı değil, silahları gömelim’ çağrısını ve Besna Tosun’un “Ben hâlâ beyaz Toros’un arkasından koşuyorum” sözünü hatırlattı:
“Asker annesi, polis annesi, gerilla annesi fark etmez… Hepsi acıyı en derinden yaşayan kadınlar. Onların tanıklıkları barış yolunda çok önemli.”
LGBTİ+ temsiliyeti
Komisyonda LGBTİ+ örgütlerinin az temsil edildiği eleştirisine de yanıt veren Beştaş:
“Bu eleştirileri ciddiye alıyoruz. İki hafta önce İstanbul’da LGBTİ+ örgütleriyle ortak toplantı yaptık. Önerilerini dinledik. Demokratik bir toplumu inşa ederken kimseyi dışarıda bırakamayız.”
Komisyonun sadece dinleme değil, somut adımlar atması gerektiğini belirten Beştaş, AİHM ve AYM kararlarının uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğunu vurguladı.
“Yüzlerce hasta mahpus var. Bu süreçte onların tahliyesi topluma nefes aldırır, güven artırıcı bir adım olur. Komisyon karar almakla kalmamalı, yol yürürken yasa değişiklikleri de önermelidir.”
“Bu komisyon sizsiniz”
Beştaş, topluma doğrudan seslenerek şunları söyledi:
“Bu komisyon sizsiniz. Biz sadece vekalet edenleriz. Sakın uzakta görmeyin. Dosyalarınızı, raporlarınızı, önerilerinizi bize iletebilirsiniz. Birlikte çalışırsak bu süreci başarıyla sonuçlandırabiliriz.”

Koçyiğit: Komisyon, Öcalan’ın görüş ve düşüncelerini dinlemeli

DEM Parti'den Kürtçe engeline tepki: Komisyonun olgunluk göstermesini beklerdik

"Komisyon zaman kaybetmeden Öcalan’la görüşmeli"
(EMK)






