Meliha Sayan 24 yaşında. Ankara’da yaşıyor. Avukatlık yapıyor.
Babası Nevzat Sayan’ı 10 Ekim Katliamı’nda kaybetti. Babası, TCDD çalışanı ve Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) Adana Şube üyesiydi. Barış Mitingi için geldiği Ankara’da çalışan kızını ofisinde ziyaret ettikten sonra Ankara Garı’na gitti.
Meliha Sayan “Acım ve öfkem hiç geçmedi” diyor, tek isteği sorumluların cezalandırılması. Barış talebiyle çıktıkları meydanda öldürülen insanların kriminalize edilmesine tepkili.
Söz Meliha Sayan’da.
“Olay günü Ankara Garına oldukça yakın mesafede bulunan işyerimdeydim. Patlamadan 30 dakika önce, saat 09:30 sularında babam beni ziyarete gelmişti. Miting saati yaklaşırken babamla miting çıkışı buluşmak üzere vedalaştık.
“Saat 10:04 patlama sesini ve oluşan korkunç görüntüyü işyerimden gördüm. Olay yeri zihnimden silinmiyor her yerde yaralı, her yerde kan, parçalanmış vücutlar üstü örtülmüş insanlar... Yanımda duran cesetlerin örtüsünü kaldırıp bakamadım, ya babam onlardan biriyse diye. Yanımdaki arkadaşıma ‘N’olur sen git bak babamda ölmüş mü?’ dediğimi hatırlıyorum.
“Bizi olay yerinden uzaklaştırırlarken babamın en yakın arkadaşları olan Bilgen Parlak ve Yılmaz Elmascan'ın ölüm haberlerini aldım ama babamın öldüğüne dair kimse bir şey söylemiyordu. Saat 17.00’ye kadar Ankara’daki bütün hastanelerin yaralı listelerinde babamı aradım bir umutla.
“En son Numune hastanesinde bir telefon geldi. O ses hiç aklımdan çıkmıyor. ‘Başınız sağ olsun’ dediler bana ve inanamadım... İnsan can parçasını bir daha görmeyeceğine nasıl inanabilirdi ki!
“Toparlanmam uzun sürdü. Acım ve öfkem hiç geçmedi, sadece zihnim gün geçtikçe babamın yokluğuna alışıyor. Bu çok tarifsiz bir duygu çünkü benim babam herhangi bir şekilde ölmedi, benim babam katledildi.
“Sosyal medyada bu mitingin sadece bir etnik gruba ait olduğu düşüncesiyle sayısız hakaretler yer alıyor ama artık onlara da aldırış etmiyorum. Biraz bilgi sahibi olan aslında bu mitingin herhangi siyasi partiye, herhangi bir etnik kökene ait olmadığını, mitinge barış diyen herkesin katıldığını bilir. Babam da ülkesini çok seven ve ülkesinde barış isteyen bir insandı, yazık ki bu isteğinin bedeli canı oldu.
“Tek dileğim sorumluların cezalandırıldığını bir an önce görmek. Bana, anneme, kardeşime, tüm katliam ailelerine, yaralılarına ve bu ülkeye bu acının hesabı verilmeli, hesap verilene kadar adaletin tecelli ettiğine inanmayacağım.” (OÜ/ÇT)
10 EKİM KATLİAMI'NIN 1. YILI RÖPORTAJLARI
Ümran Tekdal: Üsküdar'dan 35 Kişi Gittik, 7 Arkadaşımı Arkada Bıraktım
Uğur Yaman: O Gün Döktükleri Kan İçinde Kalan Barışı Tekrar Yükseltmek İçin...
Gökhan Yaralı: Barış İçin Gittim; Yine Giderim
Meliha Sayan: Babam Herhangi Bir Şekilde Ölmedi, Katledildi
10 Ekim Katliamı'nda öldürülenlerin isimleri |
Abdülkadir Uyan, Metin Kürklü, Gökhan Akman, Orhan Işıktaş, Gülhan Karlı Elmascan, Yılmaz Elmascan, Nevzat Sayan, Bilgen Parlak, Hacı Kıvrak, Rıdvan Akgül, Rıdvan Akgül, Hacı Mehmet Şah Esin, Gökmen Dalmaç, Elif Kanlıoğlu, Hakan Dursun Akalın, Ercan Adsız, Ayşe Deniz, Berna Koç, Fatma Esen, Gülbahar Aydeniz, Eren Akın, Canberk Bakış, Tayfun Benol, Nizamettin Bağcı, Kasım Otur, Başak Sidar Çevik, Nilgün Çevik, Resul Yanar, Mehmet Ali Kılıç, Tekin Arslan, Sezen Vurmaz, Dilaver Karharman, Onur Tan, Umut Tan, Sarıgül Tüylü, Dilan Sarıkaya, Ali Kitapçı, İsmail Kızılçay, Muhammet Demir, Korkmaz Tedik, Veysel Atılgan, İbrahim Atılgan, Emine Ercan, Kübra Meltem Mollaoğlu, Meryem Bulut, Seyhan Yaylagül, Ebru Mavi, Ali Deniz Uzatmaz, Ziya Saygın, Vahdettin Özgan, Cemal Avşar, Ahmet Katurlu, Selim Örs, Azize Onat, Dicle Deli, Güney Doğan, Binali Korkmaz, Mehmet Zakir Karabulut, Leyla Çiçek, Metin Peşman, Mesut Mak, Adil Gür, Gökhan Gökbönü, Şebnem Yurtman, Osman Turan Bozacı, İdil Güneyi, Abdullah Erol, Mehmet Hayta, Özver Gökhan Arpaçay, Şirin Kılıçalp, Uygar Coşgun, Ahmed Alkhadi, Nurullah Erdoğan, Gözde Arslan, Aycan Kaya, Yunus Delice, Sevgi Öztekin, Mehmet Tevfik Dalgıç, Sevim Şinik, Emin Aydemir, Fatma Karabulut, Ramazan Tunç, Erol Ekici, Feyyat Deniz, Necla Duran, Osman Ervasa, Ramazan Çalışkan, Vedat Erkan, Abdülbari Şenci, Niyazi Büyüksütçü, Gazi Güray, Sabri Elmas, Erhan Avcı, Ümit Seylan, Serdar Ben, Nevzat Özbilgi, Hasan Baykara, Fatma Batur, Bedriye Batur, Ata Önder Atabay. |
İddianame: Sorumlu IŞİD |
Saldırıyla ilgili iddianame 13 Temmuz 2016’da kabul edildi. 36 kişi hakkında dava açan savcılığın iddianamesinde, saldırı talimatını, İslam Devleti (IŞİD) Türkiye sorumlusu İlhami Balı'nın verdiği ifade edildi. İddianamede, Suruç saldırısını da aynı kişilerin organize ettiği belirtildi. İddianamede, Balı'nın da aralarında bulunduğu 14 sanık hakkında “birden çok kasten öldürme” suçundan 100'er kez ağırlaştırılmış müebbet, “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan birer kez ağırlaştırılmış müebbet ile kasten öldürmeye teşebbüs etmek suçlarından 5 bin 83 yıldan 7 bin 820 yıla kadar hapis cezaları istendi. (AS) * Ölenlerin aileleri ve yaralılarla ilgili hukuki durum hakkında bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. |