Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın eski Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür hakkında, JİTEM ve “faili meçhul” cinayetler ile gözaltında zorla kaybedilenlere dair açıklamaları üzerine ve işkence yaptığını itiraf etmesiyle ilgili suç duyurusu yapıldı.
Eymür’ün, Midyat JİTEM soruşturmasında da tanık olarak dinlenmesi istenmişti.
TIKLAYIN - TİHV, MİT’çi Eymür’ün işkence itirafını yargıya taşıyor
TIKLAYIN - Eski MİT yöneticisi Eymür işkence yaptığını "itiraf etti"
TIKLAYIN - “Devlet 18 kişiyi para için öldürdü”
Eymür hem 5 Kasım’da gazeteci Gökçer Tahincioğlu ile yaptığı röportajda hem de HalkTV’de katıldığı yayında, insanlığa karşı suç kapsamında olan işkence dahil pek çok suça karıştığını itiraf etmiş, “devletin 18 kişiyi para için öldürdüğünü” söylemişti.
“İşkence suçunun işlendiğinin ikrarı”
Halkların Demokratik Partisi (HDP) bugün yaptığı yazılı açıklamayla, Eymür ve onunla birlikte hareket eden devlet görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını duyurdu.
HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonunun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği dilekçede şu görüşlere yer verildi:
“Söz konusu röportajın içeriği incelendiğinde başta beyanların sahibi Mehmet Eymür olmak üzere kendisiyle beraber hareket eden kişi, kurum-kuruluşların; insanlığa karşı işlenmiş ve Anayasa ile uluslararası sözleşmeler tarafından yasaklanmış suçlardan olan işkence suçunu nasıl işlediklerine dair itiraflara rastlanacaktır.
Aynı zamanda işkence suçunun bahse konu kişi ve kurumlarca işlendiğinin ikrarı anlamına gelen bu ifadeler kamuoyu nezdinde bir infial duygusunun oluşmasına yol açmıştır."
"Devlet ağı"nın soruşturulması
“Röportajda, 1970'lerden bu yana katıldığı operasyonlar, tartışmaların odağında yer aldığı olaylarla ilgili değerlendirmeler, ilk kez MİT'te yapılan işkencelerden ve kendisinin de işkence yapmış olduğundan, 1980'lerde yaşanan Babalar Operasyonu'nundan Türkiye'de Gladio'nun oluşumu ve icraatlarından söz edilmektedir.
Bu beyan ve röportaj içeriğindeki tüm beyanlardan açıkça anlaşılacağı üzere, Mehmet Eymür ve birlikte hareket ettiği kişi ve kurumlardan oluşan devlet ağının; 5237 Sayılı Yasanın 94 ve 95. maddelerinde yer alan tüm fıkra ve bentleriyle işkence suçunu işlediği ikrar edilmiştir.”
Zamanaşımı olmadığına dikkat çekildi
Dilekçede, Eymür’ün açıklamaları hakkında bir tahkikat başlatılmamış olmasının, ağır insan hakları ihlallerinin sürekliliğini sağlayan cezasızlık olgusunun bir tezahürü olduğu ifade edildi:
5237 Sayılı Ceza Yasasının 94. Maddesinin altıncı fıkrası kapsamında, ihbara konu olan suçta (işkence suçlarında) zamanaşımı söz konusu olmadığı için başta işkence olmak üzere diğer ağır insan hakları ihlalleri/suçları ile ilgili yapılan itirafları delil kabul ederek Mehmet Eymür ve silsile içindeki tüm sorumlular/failler hakkında etkili ve bağımsız bir soruşturma sürecinin başlatılması müvekkil parti ve kamuoyu adına talebimizdir.”
Barodan “etkin soruşturma” talebi
Diyarbakır Barosu da Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği dilekçede, Mehmet Eymür’ün açıklamalarına dair “1990'lı yıllarda başta Diyarbakır olmak üzere Türkiye'nin çeşitli kentlerinde yaşanan işkence, yargısız infaz ve ölçüsüz ölümcül güç kullanımına ilişkin şüpheli/lerin tespiti ile haklarında etkin soruşturma/ların yürütülmesi” talep edildi. (AS)