Hasta mahpus Mehmet Emin Özkan’ın Lice Davasında yeniden yargılandığı davanın 27’nci duruşması Adana 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya, Özkan ve avukatı Serdar Çelebi, Özkan’ın tutuklu bulunduğu Diyarbakır D Tipi Cezaevi’ndeki Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinde katıldı.
MA’nın haberine göre; duruşmada savcı, Özkan’ın tutukluluk halinin devam etmesi istedi ve Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesi nedeniyle yargılanan dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu hakkında verilen beraat kararının kesinleşmesinin beklenmesine karar verilmesini istedi.
Mütalaaya karşı savunma yapmak isteyen Özkan, yaşadığı sağlık sorunları ve duyma zorluğu nedeniyle savunma yapamadı.
Özkan, hasta olduğunu ve dosyada artık dosyada bir karar çıkmasını istedi.
TIKLAYIN-Mehmet Emin Özkan'a "cezaevinde kalamaz" raporu
"Suçu işlemediği kesin"
Avukat Serdar Çelebi de 8 yıl önce başlayan yeniden yargılanma dosyasında artık bir kararın çıkmasını beklediklerini belirtti.
Çelebi, İzmir’de görülen Lice davasında müvekkiliyle ilgili olmadığını söyledi. Lice davasının sonuncunun beklenmesinin müvekkili için geç olacağını vurgulayan Çelebi, “Lice davasında da görüldüğü gibi 26 yıla aşkın bir süredir cezaevinde olan müvekkilim Mehmet Emin Özkan’ın kendisine isnat edilen suçu işlemediği kesindir” dedi.
TIKLAYIN-"Mehmet Emin Özkan için yarın çok geç olabilir"
"İnfazını durdurun, yarın geç olabilir"
Mehmet Emin Özkan’ın sağlık sorunlarında değinen ve Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin geçtiğimiz günlerde hazırladığı 'cezaevinde kalamaz' raporunu hatırlatan Çelebi, şöyle devam etti:
“Artık bu mesele teknik bir mesele olmaktan çıktı, bu artık insani ve vicdani bir meseleye dönüştü. Müvekkilim tek başına ihtiyaçlarını gideremiyor ve işlemediği bir suçtan dolayı cezaevinde kalıyor. Özkan’ın ömrünün son demlerini ailesi geçirmesi lazım. Bunun için ceza infazının durdurulması lazım.
"İzmir’deki dosyanın sonucunun beklenmesine ömrü yetmeyecektir. Kaldı ki infazın durdurulması kesin bir hüküm değil, infaz durdurularak yargılanmaya devam edilebilir. İşlemediği bire suçtan dolayı yıllardır cezaevinde tutulması bir fırsat varken, bunun yüzüne söylenmesi lazım. ‘Biz bir yanlış yaptık, infazını durduruyoruz’ denmesi eve gönderilmesi lazım. Yoksa geç olabilir."
Üye hakim şerh düştü
Mahkeme heyeti, oy çokluğuyla Özkan’ın "infazının devam etmesi" yönünde karar verdi ve duruşmayı 10 Kasım’a erteledi.
Karar şerh düşen üye hakim, Özkan’a Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin verdiği “cezaevinde kalamaz” raporuna işaret etti.
Şerh düşen hakim, Özkan’ın cezaevinde kaldığu süre dikkate alınarak, adli kontrol tedbirinin de yargılamada beklenen yararı sağlayacağını ve tahliye edilmesi gerektiğini belirtti.
Lice'de ve Lice davasında ne oldu? |
Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 22 Ekim 1993'te 16 kişi öldürüldü, çok sayıda ev ve işyeri yakıldı. Yüzlerce kişi göçe zorlandı. Öldürülenler arasında Tuğgeneral Bahtiyar Aydın da vardı. Katliamla ilgili iddianame zamanaşımına bir gün kala kabul edildi, yargılama 21 yıl sonra, 16 Ocak 2015’te başladı. İddianameye göre saldırıyı, o dönem yetkililerin açıkladığının tersine, PKK yapmadı. Olayın failleri olarak belirlenen, dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu ile Üsteğmen Tünay Yanardağ hakkında "Taammüden öldürme", "Halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik", "Cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 24 yıla kadar hapis cezası istendi. Sanıklar tutuklanmadı. Dava Diyarbakır'dan Eskişehir'e, oradan tekrar Diyarbakır'a gönderildi, burada Terörle Mücadele Kanunu 10. maddeyle yetkili ağır ceza mahkemesi olmadığından dava İzmir'e taşındı. 13 Haziran 2014'te dava durduruldu. İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının ardından, sanıkların yargılanmasının izne tabi olduğunu öne sürerek yargılamayı durdurup izin gerektiğine hükmetti. HSYK 3. Dairesi ise 29 Ocak 2015'te verdiği kararla müdahil avukatları haklı buldu ve davanın durdurulma kararını bozdu, davanın İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde devam etmesine karar verdi. Sanıklardan Tünay Yanardağ Ağustos 2015'te hayatını kaybetti. Davanın tek sanığı Hatipoğlu kaldı. Mağdur avukatları Yanardağ'ın ölümüne inanmadıklarını söyleyerek mahkemeden araştırma talep etti ancak talepleri kabul edilmedi. Dava beraatla biterken, gerekçeli kararda katliamı kimin gerçekleştirdiğinin tespit edilemediği ifade edildi. Dosya Yargıtay değerlendirmesinde. |
(RT)