Fotoğraf: Twitter
Taksim Dayanışması,Gezi Direnişi'nde Ümraniye'de TEM otoyolu üzerinde gerçekleşen yürüyüş sırasında bir aracın çarpması sonucu yaşamını yitiren Mehmet Ayvalıtaş'ın ölümüyle ilgili davada çıkan beraat kararına ilişkin basın toplantısı gerçekleştirdi.
TIKLAYIN-Mehmet Ayvalıtaş Davası Beraatla Bitti
Mimarlar Odası İstanbul Şubesi’nde düzenlenen açıklamada konuşan Avukat Sevgi Evren, altı buçuk yıl süren hukuki sürece ilişkin şunları söyledi: Mehmet Ayvalıtaş’ın ölümüne, Seyit Kartal’ın ise ağır şekilde yaralanmasına neden olan iki sanığın cezalandırılması hatta tutuklanması için yıllarca mücadele ettik. Dosya iki kez Adli Tıp Kurumu’na (ATK) gitti. Ama yarımşar raporlarla bu kazadaki sanıkların kusurları görmezden gelindi. Üstü örtüldü. Konuyla ilgisi olmayan termodinamik uzmanlarına hazırlatılan raporda da sanıklar kusursuz çıktı. Yaptığımız itirazlar sonucu rapor ATK’nin üst kuruluna gitti ancak oradan da sanıkların kusursuz olduğuna dönük bir karar geldi.
Av. Evren: Sanıkların kusursuz olduğu iddia edildi
“Tekrar itiraz ettik Trafik Anabilim’e gitti, İTÜ’den üç kişiden alınan raporda da sanıkların kusursuz olduğu iddia edildi. Uzmanlık içeren bu dört raporda da dosyada bulunan hiçbir delil değerlendirilmedi. Deliller karartılmaya çalışıldı, görmezden gelindi. Bu olay basit bir trafik kazası olarak işlense bile sanıklar bugün en az 5 veya 6 yıl ağırlaştırılarak 7-8 yıl ceza alacaklardı çünkü kusurları çok net. Delillerle ispatlanmış durumda. Ama mahkemenin ceza vermemesi meseleye ne kadar politik baktığını gösteriyor.”
Baba Ayvalıtaş: Bize büyük eziyetler yaşatıldı
Mehmet Ayvalıtaş babası Ali Ayvalıtaş da “Çok acı bir süreç yaşadık. Oğlum katledildi. Olayla ilgili görüntüler bize aylarca verilmedi. Bize büyük eziyetler yaşatıldı.Bizi susturmaya çalıştılar. Kalp hastası olmama rağmen bana saldırdılar. Karar günü çok sayıda polis vardı. Kararın yazıldığı tutanakları bildiri dağıtır gibi elimize tutuşturdular. Kendime gelemedim o günden beri” diye konuştu.
Av. Atalay: Hareketlerle tutanak veriliyor
Avukat Can Atalay ise; Gezi Parkı eylemlerinde hayatını kaybeden 8 kişiyle ilgili devam eden hukuki sürece ilişkin şunları söyledi: “Dosya bilinçli taksirin en basit örneği en az 5 yıl verilmesi gerekirken beraat kararı verildi. Karar insanların yüzlerine dahi okunmadan oradan uzaklaşmalarını ima eden hareketlerle tutanak veriliyor. Bu dosya Mehmet’in bu dosya Fadime ananın dosyasıdır.
“Berkinimizin dosyası sürüyor. Olmadık işler oluyor. Ethem’in dosyasında asgari düzeyde ceza verdiler. Aileye çektirdikleri eziyet ortada. Ali İsmail’in katiliyle ilgili verilen cezanın kamuoyunu tatmin etmediği açıkça ortada. Ahmet’in dosyasında 6 yıl geçmesine rağmen henüz bir iddianame yok.”
Ne olmuştu?
2 Haziran 2013 gecesi Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi'nde yürüyen grubun üzerine doğru hızla giden aracın çarptığı Ayvalıtaş'ın ölümü kayıtlara trafik kazası olarak geçti. Aracın sürücüsü ifadesinin alınmasının ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Annesi Fadime Ayvalıtaş da 13 Aralık 2013'te kalp rahatsızlığı nedeniyle hayatını kaybetti.
Ayvalıtaş'a aracıyla çarpıp ölümüne sebep olan sanıklar Mehmet Görkem Demirbaş ile Cengiz Aktaş, Türk Ceza Kanunu'nun 85/2. maddesi uyarınca "taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma" suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılandı.
İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki davaya sunulan bilirkişi raporunda, "Ayvalıtaş'ın kendi ölümünde asli ve tam kusurlu olduğu" tespiti yer aldı, iki sanığın olayda kusurlu olmadığı sonucuna varıldı.
21 Ekim'de görülen karar duruşmasında davanın iki sanığı Mehmet Görkem Demirbaş ve Cengiz Aktaş "yüklenen suçtan taksirlerinin bulunmaması sebebiyle" beraat etti. (RT)