Günlük haber sitesi Gazete Şûjin, dört ayı aşkın süredir “çuvaldızı erkek egemen medyaya batırmaya” devam ediyor.
Şûjin, Kürtçe “çuvaldız” anlamına geliyor. Kadın editör ve kadın muhabirleriyle kadın odaklı habercilik yapan Gazete Şûjin, Türkiye’nin ilk kadın haber ajansı JINHA’nın OHAL KHK’larıyla kapanmasının ardından oluşan boşluğu doldurdu.
Türkçe, Kurmancca, Zazaca, Soranice, İngilizce ve Arapça yayın yapıyorlar. Çok dilli yayıncılıklarını “hem dünya kadınlarının sesini duyurmak hem de dünya kadınlarına buradaki sesi duyurmak” diyerek anlatıyorlar.
Gazete Şûjin’i açtığınızda güncel politikadan kültür sanata, ekolojiden hukuka, her türlü haberi bulup, tüm gündemden haberdar olabiliyorsunuz. Tabii alışkın olduğunuzdan tek bir farkla: Gelişmeleri kadın uzmanlar yorumluyor, olayların kadınların nasıl etkilendiği tartışılıyor, özetle haberler kadın bakış açısıyla veriliyor.
Şûjin’i okurken en çok dikkati çeken şeylerden biri, haberlerde kişilerden soyadlarıyla değil, isimleriyle bahsedilmesi. Şûjin editörleri “Ataerkinin soy kütüğüne karşı soyadı kullanmadan kişileri ismi ile özneleştiriyoruz” diyor.
“En büyük mücadelemiz, yaşamın her alanını tam da kendine uygun bir şekilde ‘kuşatmış’ olan eril tahakkümü ve dili kırabilmek, bunun yerine kadın ve feminist odaklı dili oluşturup dönüştürebilmek.”
Şimdi söz Gazete Şûjin editörlerinden Sibel Yükler’de.
Sibel Yükler hakkında2007 yılından beri gazetecilik yapıyor. Bugüne kadar bölgesel gazetelerle birlikte, haber ajanslarında ve çeşitli alternatif medya alanlarında üretimler yaptı. Son 4 yıldır kadın, çocuk ve canlı odaklı dil ve haberler üzerine çalışıyor. Gazete Şûjin editörlerinden. |
Bildiğim kadarıyla Diyarbakır merkezlisiniz ve diğer illerde muhabirleriniz var. Hangi illerde muhabirleriniz var?
Gazete Şûjin Diyarbakır merkezli. Diyarbakır, Van, Mardin, İstanbul, Ankara, Adana, İzmir, Şırnak ve Karadeniz bölgesinde gönüllü muhabirlerimiz var. Karadeniz, Trakya ve Botan bölgesiyle birlikte Rojava’da, Güney Kürdistan’da ve İran’da bize gönüllü haber geçen muhabirlerimiz bulunuyor.
Nasıl bir çalışma şekliniz, kurumsal yapınız var? Yani pratikte nasıl çalışıyorsunuz biraz anlatır mısınız?
Her bölgeden gönüllü muhabirlerimiz bize o gün içinde hangi haberi atacaklarını sabah maille bildiriyor. Bu planlamalar ve günlük rutin-özel gündemler merkeze aktarılıyor. Bunun dışında haftalık olarak haber planlamaları yapılıyor. Bu planlamalar dahilinde hem o haftanın gündemine göre hem de gündem dışı özel haberler yapılıyor. Hem özel hem de rutin haberler görüntülü, fotoğraflı ve yazılı olarak hazırlanıyor.
Kürtçenin her üç lehçesinde, ayrıca Türkçe, İngilizce, Arapça yayın yapıyorsunuz. Çok dilde online yayıncılık yapmak zor mu? Bu anlamda nasıl bir çalışma düzeniniz var?
Çok dilde yayıncılık zor görünse de her dilin ve lehçenin kendi editörü ve muhabirleri mevcut. Yalnızca Türkçe servisimizde değil, Kürtçenin Kurmancî, Kirmanckî (Zaza) ve Sorani lehçeleri ile Arapça ve İngilizce servisimizde de muhabirlerimiz bulunuyor.
Bu çeşitlilikte yayın yapmamızın önemi ulaştığımız bölge ve okur kitlesiyle ilgili. Rojava’da ve Güney Kürdistan’da da büyük bir okuyucu kitlemiz var. Bu nedenle saydığımız bölgelerde hem rutin hem de özel çalışan gönüllü muhabirlerimiz bulunuyor. İngilizce servis ise hem dünya kadınlarının sesini duyurmak hem de dünya kadınlarına buradaki sesi duyurmak için önem taşıyor. Bu noktada hem dünyanın çeşitli bölgesinden bize haber yapan arkadaşlarımız hem de buradaki haberleri dünya kadınları için çeviren gönüllü editörlerimiz mevcut. Gönüllü ancak haber disiplinini aksatmayan çalışma sistemleri de aynı editöryal düzende işliyor.
Rojava haberlerine Rojavalı bir editörün bakması temel değişmezimiz ya da Arapça editör için de aynısı geçerli. Her kültürün ve dilin kendi hassasiyetleri var, burada ortak paydayı kadın haberciliği oluşturuyor.
Bir kadın haber sitesisiniz. Haberlerinizi nasıl seçiyorsunuz? Nelere öncelik veriyorsunuz? Kadın haber sitesi ne demek, biraz anlatır mısınız?
Yaşamın her alanından bütün haberleri kadın, çocuk ve canlı odaklı ele alıyoruz. Toplumsal cinsiyet norm ve rollerinin kadınlara çizdiği alan dışına çıkarak, kadının görünmeyen/gösterilmeyen her alanda temsiliyetini oluşturmaya çalışıyoruz. Bizi gazetecilik temelinde diğer haber sitelerinden ya da meslektaşlarımızdan ayıran bir durum söz konusu değil. Ancak hem özel haberlerimizde hem de gündem olmuş diğer haberlerde ön plana çıkardığımız, aradığımız, altını çizdiğimiz odak cinsiyetçiliğe, ayrımcılığa, nesneleştirmeye maruz bırakılmış taraflar oluyor.
Şûjin’de erkek şiddetinin ifşa edildiği haberler gibi, insanın hayvana olan sömürüsünün yer aldığı haberler de okunabilir. Başka örnekle, siyasetçi kadınlarla boncuk satan kadınlar arasında bize göre hiyerarşik bir sıra yoktur.
Haber dilinizde, yaklaşımınızda, fotoğraflarınızda nelere dikkat ediyorsunuz?
Bahsettiğim kesimlerin sesini duyurmaya çalışırken mümkün olduğunca sistemin yerleştirdiği eril dili eritmeye çalışıyoruz. En büyük mücadelemiz, yaşamın her alanını tam da kendine uygun bir şekilde ‘kuşatmış’ olan eril tahakkümü ve dili kırabilmek, bunun yerine kadın ve feminist odaklı dili oluşturup dönüştürebilmek.
Kadın hareketleri ve feminist örgütlerle birlikte yıllardır oluşturulan ve geliştirilen bir dil var. Bu dil her dönem dönüşüme ve değişime açık. Bizim dilimiz de bunlarla gelişiyor. Örneğin erkek şiddeti, cinsel saldırı ya da cinsel istismar haberlerinde mağduru değil suçluyu ifşa eden bir yaklaşım üzerinden haberi oluşturuyoruz. ‘Nasıl’, ‘Neden’ ve ‘Kim’ soruları olaya, mağdura, faile ya da suça göre öznellik taşır. Böylesi haberlerde bizim ifşa ettiğimiz suç, suçlu ve suça teşvik eden zihniyet oluyor. Özsavunma hakkını kullanan kadın, çocuk ya da hayvanlar içinse tam tersini yapıyoruz.
Kadınların sloganları bizim de sloganlarımızdır. Bu tür şiddet ya da saldırı haberlerinde mağdurun fotoğrafını değil varsa fail erkeğin fotoğrafını kullanıyoruz, eğer yoksa meseleye göre kadınların yazdığı pankart ya da duvar yazıları gibi fotoğrafları kullanmaya çalışıyoruz. Şiddeti yeniden üreten, görselleştiren dil ve fotoğraf kullanımından sakınıyoruz. Mutlaka hata yaptığımız, eksik kaldığımız noktalar oluyor. Ancak kendimize hep şunu söylüyoruz. Özneyi nesneleştirmemeli, mağduru daha fazla mağdur etmemeli, görünmeyeni görünür kılmalı ve hiçbir şeyi münferit bulmamalı. Kadın hareketleriyle birlikte üretilen ortak dilleri geliştirip dönüştürmeye çalışıyoruz.
Kadın odaklı habercilik görece yeni bir yaklaşım. Olumlu, olumsuz nasıl tepkiler alıyorsunuz? Özellikle olumsuz tepkiler var mı, onu merak ediyorum.
Oluşturduğumuz dil ve bakış açısı nedeniyle en başta kadınlardan, hak odaklı haberci ve aktivistlerden, akademiden, kadın ve çocuk örgütlerinden olumlu tepkiler alıyoruz. Ya da her birinin, alanında çalışan kişilerin uyarı ve önerileriyle birlikte hareket ediyoruz.
Olumsuz tepkilerin çoğunluğunu ise hiç kuşkusuz erkeklerden ve erkek meslektaşlarımızdan alıyoruz. Bazen ana akımda gazetecilik yapan kadın meslektaşlarımızın da olumsuz eleştirdiği oluyor.
En büyük olumsuz tepkiyi ise “Abartıyorsunuz” şeklinde alıyoruz. Bunu hiç abartmıyorum… Özellikle özsavunma haberinde ya da erkek şiddetinin ifşasında, ataerkil sistemin konuşturmadığı bir dille karşılaşıldığında sistem yapılarının rahatsız olduğunu görüyoruz. Diğer garipseyenler ise ya sistemin eril dili ve bakış açısını normalleştirmiş kişiler oluyor ya da kadın söylemini kabullenemeyen kesimler oluyor.
Kadın odaklı habercilik yapmak isteyenlere nasıl tüyolar verirsiniz?
Gazetecinin haberi yazarken kendini haberin öznesinin yerine koyması gerekiyor. Kadını genç, güzel, güçlü, güçsüz, aciz, anne, eş gibi sıfatlarla değil, kadın oluşu ve haber olduğu kimliği ile ele almak lazım. Siyasetse siyasetçi kimliği, emek ise emekçi kimliği gibi.
Ana akımından muhalif basına kadar yapılan en büyük ihlal mahremiyet ilkesi. Bu suçun ortaya çıkarıldığı bir haber de olabilir, portre haberi de olabilir. Dikkat edilmesi gerekiyor. Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlarda da ‘Nasıl’ ve ‘Neden’ sorularını mağduru koruyarak aramalı.
Bir diğer önemli nokta ise kadınları yalnızca öldüğünde, şiddet maruz bırakıldığında, anne olduğunda ya da 8 Mart gibi özel günlerde haber yapmak değil, her zaman görebilmek ve temsiline yer verebilmek.
Online gazeteciliğin avantajları ve dezavantajları neler size göre?
Türkiye ve Ortadoğu gibi saniyede bir gündemin değiştiği coğrafyalarda zamanla yarışmak çok zor. Üstelik artık devir online hız devri. Artık elindeki haberi hızlıca pek çok alandan servis edebiliyor, yine pek çok bölgeden haber kaynağına ve muhabire ulaşabiliyorsun. Bu haber zenginliği demek. Ancak hız hatayı da üretebiliyor. Bütün bu hızlı akışta doğru ve güvenilir bilgiyi, aynı zamanda da temiz haber yazımını kaybetmemek gerekiyor. İş yüküne bir de dezenformasyon ile uğraşmak eklenebiliyor.
Gazete Şûjin muhabirleri habere çıktıklarında, hem online bir mecranın muhabiri olarak hem de kadın olarak, nelerle karşılaşıyor?
Karşımızda büyük bir egemen medya bulunuyor, her bakımdan hiyerarşik ve ‘üstünler’. Bu medyanın karşısında da emekle, fedakârlıkla, dayanışmayla kazanılmış ekipmanlar ve donanımlarla duruyorsunuz. Bu sizi yer yer egemenin kibri ya da tahakkümü ile yüz yüze getirebiliyor. Bu ne yazık ki alanda çok sık deneyimlediğimiz bir durum.
Bunun dışında hem muhalif hem de kadın gazeteciler olarak, yanınızdaki meslektaşlarınızdan haber çıkaracağınız alanlara kadar gayet erkek egemen bir sahada çalışıyorsunuz. Kadın ya da muhalif olduğunuz için sizi önemsemeyen kurumlar, kişiler ya da siyasetçiler tarafından çifte ayrımcılığa maruz bırakılabiliyorsunuz. Örneğin kadınlara söz hakkı tanımayan kişiler, kadınların uzattığı mikrofonu da önemsemeyebiliyor. Haber odalarından sahaya kadar ataerkiyle mücadele etmeniz gerekiyor.
Peki kadın gazeteci olmanın avantajları yok mu?
Güzel olan da bu; elbette var. Her şeyden önce bir kadın olarak, kadın odağından bakmak, görünmeyen kadını görünür kılmak, her alanda göstermek sizi hem bir kadın olarak hem de bir gazeteci olarak mutlu ediyor. Erkekten kadına, insandan hayvana ve doğaya olan tahakkümü bu kadın odağıyla kırmaya çalışıyorsunuz. Sizi, sözünüzü, kimliğinizi ve varlığınızı yok sayanların karşısında varlığınızla duruyorsunuz.
Şûjin gibi bir kadın kurumunda çalışmak ise yapmak istediğiniz haberlerde karar merciinin erkekler değil, bizzat kendiniz ve kadın fikriyatı olması anlamına geliyor. En önemli avantajlarından biri de kadınlık deneyimi üzerinden üretim yapabilmek. Bazen ağır deneyimler yaşansa da kadınlık deneyiminin geliştirdiği ve dayanışmayla ortaya çıkardığı haberler bizatihi mücadelenizin parçası oluyor. (ÇT)
Gazete Şûjin hakkındaGazete Şûjin “Medyanın diline çuvaldız niyetine” söylemiyle Aralık 2016 tarihinde internet gazetesi olarak yayın hayatına başladı. Gazeteci kadınlar tarafından kurulan Şûjin, editörlerinden gönüllü muhabirlerine kadar kadınlardan oluşuyor. Yaygın medyadaki eril dile karşılık, kadın temsiliyetini ve söylemini görünür kılmayı amaçlıyor. Kürtçenin üç lehçesi Kurmancî, Kirmanckî (Zazaca) ve Soranice ile Türkçe, İngilizce ve Arapça yayın yapıyor. Kürtçe’de “çuvaldız” anlamına gelen ve bir kadın icadı olan Şûjin, hem kadını ve hem de yaşamı ifade ediyor. |