Hükümet, Avrupa Birliği müktesebatının bir gereği olduğunu belirterek, 3894 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkındaki Kanun'da değişiklik yaparak, yayın kuruluşlarındaki yabancı sermaye payını yüzde 25'ten yüzde 50'ye yükseltmek istiyor. Düzenleme kabul görürse, bir yabancı gerçek veya tüzel kişi iki yayın kuruluşuna doğrudan ortak olabilecek.
Tasarının getirdiği diğer bir değişiklik de, son olarak "Ankara'da bomba yüklü kamyon" ile ilgili yayınlarıyla tepki çeken TRT'nin denetiminin bundan böyle Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) yoluyla yapılması. Buna göre, kamu ve özel yayın kuruluşlarının ayrı kurallara ve denetime tabii olmasını düzenleyen hükümler kaldırılıyor.
On yıl sonra TRT yeniden RTÜK denetiminde
TRT Genel müdürü Tayfun Akgüner, Özer Çiller'in yazdığı ve dönemin Başbakanı eşi Tansu Çiller'in suç unsuru içerdiği iddia edilen bir "ulusa sesleniş" mesajı nedeniyle 9 Eylül 1996'da görevden alınmıştı. TRT'nin denetimi 2000'li yılların başında RTÜK'den çıkarılmıştı. Bu düzenleme yürürlüğe girerse bu denetim 10 yıl sonra yeniden RTÜK'e verilmiş olacak.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun taslağıyla ilgili dün (5 Nisan) Dolmabahçe Sarayı'ndaki Başbakanlık Çalışma Ofisinde ortak bir basın toplantısı düzenledi.
Arınç ve Dursun: Yetki karmaşası kalkacak
Arınç, Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılan ve 52 maddeden oluşan RTÜK kanun taslağının, "sektörün sorunlarına çözümler getireceğini, düzenleme konusundaki yetki karmaşasını ortadan kaldıracağını, yayın denetimi konusunda RTÜK'ü daha etkin kıldığını ve yayıncılık sektöründe rekabeti artıracağını" savundu; önümüzdeki günlerde TBMM'ye sevk edileceğini söyledi.
RTÜK Başkanı Dursun da, yeni yasa taslağının frekans karmaşasına son vereceğini söyledi. Televizyon Yayıncıları Derneği (TVYD) başkanı Hidayet Karaca ile Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği (RATEM) Başkanı Yusuf Gürsoy, yasa taslağı hazırlanırken kendilerinin görüş ve önerilerine başvurulduğunu, RTÜK'ün yayıncılarla birlikte çalıştığını ve bu koşullarda hazırlanan taslağını desteklediklerini ifade ettiler.
Tasarı ne getiriyor?
1994 yılından bu yana lisans verilemeyen karasal yayın kuruluşları lisans sahibi olacak
Sayısal yani dijital frekans ihalesi bir yıl içinde yapılacak, tahsisin ardından üç yıl süreyle analog ve dijital televizyon yayınları paralel sürdürülecek.
Radyo ve televizyon sahipliğine sınırlama getiriliyor. Buna göre bir kurumun medyadaki payı yüzde 25'i geçmeyecek ve en çok 4 kanal sahibi olunabilecek.
Televizyonların izlenme oranlarını ölçen kuruluşlar, taslak yasalaşırsa RTÜK tarafından denetlenecek
Yayın kuruluşlarının reklam gelirlerinden alınan yüzde 5'lik üst kurul payı yüzde 3'e düşürüldü. Bu durum yerel ve bölgesel medya kuruluşları için olumlu. RTÜK, bütçesinde kullanmadığı bu tutarları Hazine'ye devrediyordu. (EÖ)